Zonguldak
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Aydemir, AA muhabirine, sağlıklı bebeklerde sık aralıklarla uzun süreli ve yoğun görülen ağlama veya huzursuzluk durumunun " kolik" olarak tanımlandığını söyledi.
Yaşamın ilk aylarında genellikle 4 bebekten birinde kolik bulgularıyla karşılaştıklarını aktaran Aydemir, her ağlayan bebeğin kolik olduğu anlamına gelmediğini, bunun için belli kriterler bulunduğunu belirtti.
Aydemir, genellikle haftanın üç gününden daha sık, günde üç saatten daha uzun süren ve bebeğin, annenin emzirmesiyle kucağına almasıyla durdurulamayan ağlamalarında kolik tanımı yaptıklarını kaydetti.
Sürecin zor ve yıpratıcı olduğuna değinen Aydemir, "Kolik dediğimiz hastalarda altta yatan başka bir sebebin ol maması çok önemli. Bazı ciddi hastalıklar, enfeksiyonlar ile bazı alerjik hastalıklar, ciddi bağırsak problemleri, kulak enfeksiyonu gibi durumlar veya bazen bir travma bile bebeklerde ağlama nöbetlerine yol açabiliyor. Öncelikle bunların olmadığını ortaya koymamız gerekiyor." diye konuştu.
Aydemir, bu dönemde ailelere bebeği kucağa alma, kundaklama, yan yatırma, "beyaz gürültü" olarak adlandırılan seslerin dinletilmesi, arabayla ya da bebek arabasıyla gezdirme gibi birtakım davranışsal metotlarla sakinleştirme çalışması önerdiklerini anlattı.
Birtakım bitkisel yöntemlerin de olduğunu ancak bunlara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Aydemir, bunların uygunsuz kullanılmasının bebeklerde ciddi problemlere yol açabildiğini dile getirdi.
"Beslenme davranışının düzenlenmesi çok önemli"
Aydemir, kusma ataklarının ciddiye alınması gerektiğini, reflüsü olan bir çocuğa bir de fazladan mama verildiğinde daha fazla kusma ve ağlama ataklarıyla karşılaşabildiklerini söyledi.
Türkiye'de kolik bebeklerin büyük çoğunluğunda beslenmeyle ilgili birtakım yanlış uygulamalarla karşılaştıklarını anlatan Aydemir, şöyle devam etti:
"Pratikte en çok karşılaştığımız ailelerimizin 'Bebek doymuyor.' diye kendisinin veya çevresinin gözlemiyle çocuğa fazladan formül mama vermesi. Aslında iyi beslenen bebek bir de fazladan mama alınca gaz şikayetlerinin, ağlama ataklarının daha fazla olduğunu biliyoruz. O yüzden aşırı besleme de bebeği çok ağlatıyor. Eksik besleme, yeterince beslenememe de ağlama şikayetlerini artırabiliyor. O yüzden beslenme davranışının düzenlenmesi çok önemli. Özellikle fazla formül mama kullanımı, gaz şikayetlerini artırabiliyor. Bundan sakınmak, gereksiz yere ilaç kullanmamak önemli."
Aydemir, kolik bebeklerin bir kısmında besin alerjisi olabildiğini, bu hastaları ayırmak gerektiğini belirterek, "Kolik geçici bir durum ama bazı bebeklerde ileri dönemde birtakım sorunlara yol açabiliyor. Kolikli hastalarımızda ileride daha fazla alerjik hastalıklar görülebiliyor. Biraz hiperaktif bebekler olarak karşımıza çıkabiliyor. Kolikli hastalarda uzun dönemde migren gibi sorunların daha fazla olduğunu biliyoruz. O yüzden geçici bir durum olmasına rağmen ileride bazı hastalıklar açısından da özellikle alerjik hastalıkların, reflünün bu bebeklerde daha uzun süre devam ettiğini biliyoruz." diye konuştu.