Eğilip-kalkma, itme-çekme gibi sürekli etki eden kuvvetler sebebiyle bel omurları arasındaki disklerin yıprandığını ifade eden Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Boyun ise sürekli başımızın ağırlığını taşıdığı gibi omurgamızın da en hareketli bölgesidir. Bu yüzden özellikle bu bölgelerdeki diskler ve çevresindeki dokularyıllar içerisinde doğal yıpranmalarına ilaveten bir de bizlerin hatalı kullanımı yada travmalar sonucuhasarlanmakta, disk içerisindeki jölemsi kısım dışarı doğru bombe yaparak fıtık oluşturmaktadır. Türkiye'de bel ve boyun fıtıkları toplumda çok fazla görüldüğü için bu konu doktorculuk oynayan kırıkçı, çıkıkçı, masör ve hatta aktarlar tarafından suistimal edilmektedir. İnsan anatomisini, fizyolojisini, hastalık teşhis ve tedavilerini bilmeyen bu kişiler tarafından rastgele elle tedavi uygulanmamalıdır" dedi.
Konusunda uzman bir hekim tarafından yapılan fizik muayene ve tetkiklerin incelenmesi sonucunda bel ya da boyun fıtığı teşhisi konulan hastaların yüzde 98 ile 99'‘unun ameliyatsız tedavi olabildiğini açıklayan Ali Şahabettinoğlu, "Sadece yüzde 1 ile 2 hastada ameliyat gerekir. Bunlar da bel için ayaklarda ilerleyen güç kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti, boyun için ise kollar ve ellerde ilerleyen güç kaybışikayeti olan veya ameliyatsız tedavilere cevap vermeyip şikayetleri ilerleyen hastalardır. Hastaların çoğu ilaç, egzersiz, fizik tedavi ve manuel tedavi gibi yöntemlerle tedavi edilebilir" diye konuştu.
Bir fizik tedavi yöntemi olan manuel (elle) tedavinin 2 ile 8 seans aralığında sürdüğünü belirten Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Tedavi hangi yolla yapılırsa yapılsın, sonrasında hastalığın tekrarının önlenmesi için bel, sırt, karın ve boyun egzersizleriile günlük yaşam önerileri konusunda hastaların mutlaka eğitilmesigerekir. Elle tedavi konusunda unutulmaması gereken en önemli nokta, manuel (elle) tedavinin, bu konunun uzmanı hekimlerin kendileri tarafından yada kontrollerinde uygulanması gerektiğidir. Aksi takdirde doktorculuk oynayan ve kendilerini manuel terapist diye tanıtan bu diplomasız, ehliyetsiz kişiler hastalarda telafisi olmayacak sakatlıklara yol açabilir" şeklinde konuştu.
