AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Ankara’nın Temelli beldesindeki bir enerji fabrikasında işçilerle buluşarak, öğle yemeği yedi. İşçilerden seçimlerde destek isteyen Yıldırım, “Cumhurbaşkanını seçer, milletvekillerini az seçersek cumhurbaşkanının adamları az, işleri zor olur" dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Ankara’da bir fabrikada işçilerle buluşup öğle yemeği yedi. Yıldırım’a AK Parti Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan da eşlik etti. Binali Yıldırım, yemekten sonra yaptığı açıklamada, “Alın terini akıl terine katarak ailenizi mutlu eden hem de ülkemize katma değer sağlayan siz değerli çalışan kardeşlerimizle buluşmaktan çok mutluyum. Bu gibi fabrikaların olması bizim en büyük gururumuz. Astor dediğimiz fabrika sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da kendi alanında en büyük fabrikası. Böyle bir kabiliyete sahip olmak çok güzel bir şey. Urfalı bir kardeşimiz memlekette işini yaparken elektrik kesilmelerine canı sıkılıyor ve ‘Bu elektrikler neden sık sık kesiliyor. Bunun bir çaresi vardır illaki’ diyor. Daha sonrasında bu işleri yapan fabrikayı satın alıyor. Türk insanının girişim kabiliyetini gösteren bir olaydır bu. Satın almakla kalmıyor, fabrikayı büyütüyor ve 90’dan fazla ülkeye ve 6 kıtaya ihracat yapıyor. Satılan her üründe sizin iziniz var. Bu çok değerlidir” dedi. “Cumhurbaşkanını seçer milletvekillerini az seçersek, cumhurbaşkanının adamları az, işleri zor olur”
Yıldırım, seçime çok az bir zaman kaldığını belirterek, “Yatacağız kalkacağız, yatacağız kalkacağız, yatacağız kalkacağız oy kullanacağız” ifadelerini kullandı. Yıldırım, seçim gününde önümüzde iki sandık olduğunu, bir cumhurbaşkanı için, bir de milletvekilleri için oy kullanılacağını belirterek şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanını seçer milletvekillerini az seçersek, cumhurbaşkanının adamları az, işleri zor olur. Onun için birbirinden ayırmamak lazım. Herkes kendi kararını verecek. Oy işi gönül işidir. Benim sizin kararınızı değiştirme şansım yok ama gereken uyarıları yapma şansım var. Türkiye’de son 20 yılda ciddi anlamda bir büyüme var. Terörün sona erdirilmesiyle beraber ülkenin her tarafından insanlar huzur içinde yaşıyorlar. Kaybedilecek şeylerin değerini kaybetmeden önce bilmek lazım. Kaybettikten sonra değerini bilseniz de bir daha geri getiremiyorsunuz. Sözle bu ülkenin bir yere gitmesi mümkün değil. Söz uçar eser kalır. 20 yıldır Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları eserleriyle konuşuluyor, sözleriyle değil. 20 yıl önceki durumla şu anki durumu göz önüne getirin. Benim vatandaşım
yurtdışından gelince başını eğer, mahcubiyet duyardı. Yollar, hastaneler, demir yolu ve hava yolları sıkıntılıydı. Ama şimdi Edirne’den girince gururlanıyor. Bizim kazanımlarımıza sahip çıkmamız lazım. Ay yıldızlı bayrağımızın altında birlikte yaşayacağız. Bunun başka bir yolu yok. Ayrılmak ve bölünmek yok. Bölünürsek parçalanırız, bir olursak dimdik ayakta kalırız.”