Çanakkale Biga’da bulunan Biga Emin Vinç Hafriyat şirketinin 31 yaşındaki sahibi Emin Altın ile aynı ilçede yaşayan B. Altın (24) geçen 14 Mart’ta evlendi. Bu evliliğinin üzerinden daha 2,5 ay geçmeden Emin Altın motosiklet kazasında öldü. İş insanı Altın 25 Mayıs günü toprağa verildi. Geride, büyük bir filoya sahip vinç ve hafriyat şirketi, bankalarda yüklü miktarda para ile çok sayıda gayrimenkul bırakan Altun’un mirası aileyi birbirine düşürdü.
MİRASIN YARISI EŞİNİN
Altın toprağa verildikten 2 gün sonra noterden mirasçı belgesi çıkarıldı. Noter, mirasın 4 paya bölündüğünü, iki payın B. Altın’a, kalan 2 payın ise Emin Altın’ın anne-babasına ait olduğunu imza altına aldı. Mirasçılık belgesi sonrası yüklü miktardaki servet günler içinde el değiştirdi. B. Altın, kayınpederi Sami Altın (55) ve kaynanası Rukiye Altın (53) hakkında geçen hafta Biga Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda çarpıcı iddialarda bulundu.
HAPİSLE KORKUTTULAR
B. Altın savcılık dilekçesinde, yasını yaşayamadan, kayınpederi ve kaynanasının kendisinden geniş yetkiler içeren vekâletname aldığını kaydetti. B. Altın dilekçesinde “Eşimin çok borcunun olduğunu söylediler. Alacaklıların peşime düşeceğini, ömür boyu sürüneceğimi söyleyerek korkuttular. Borçlardan dolayı ‘hapse girersin’ dediler. Bana, vekâletname vermem halinde hapis cezalarından kurtulacağımı söylediler. Ne olduğunu anlamadığım evraklara imza attırdılar. Benden tüm imzaları aldıktan sonra bu kez evden kovdular. Anne-babamın evine sığındım” dedi.
BABA TEK HİSSEDAR OLDU
Savcılık dilekçesinde, B. Altın’dan alınan vekaletname sonrası ilk olarak şirketin tüm hissesi baba Sami Altın adına kaydedildi. Dilekçede, miktarını belirlemedikleri nakit paranın da banka hesaplarından çekildiği kaydedildi. Dilekçenin devamında, kaza sonrası Emin Altın’ın üzerinden çıkan 130 bin liralık saatin dahi anne-babası tarafından alındığı belirtildi. Dilekçede, Sami Altın ile eşi Rukiye Altın hakkında ‘dolandırıcılık’ suçundan dava açılması talep edildi.
Korku içindeyim
Kayınpederi ve kaynanasından şikâyetçi olan B. Altın, dün savcılığa verdiği ifadede ise “Sami Altın, akrabamız olan A. G. Ş. İsimli yakınımıza giderek, şikâyetimi geri almamı, almamam durumunda kötü şeyler olacağını söylemiş. Kayınpederimin bana bir eylemi olacağı korkusu içindeyim” dedi. B. Altın ifadesinde ayrıca, “Eşimden hatıra kalan eşyaları dahi kullanmama izin vermediler. Ben de kayın pederim ve kayın validemin kötü muamelelerine dayanamayarak kendi anne ve babamın evine yerleştim” dedi.
Şirkete kayyum atansın
Savcılık başvurusunun yanı sıra bir dava da şirkete ilişkin açıldı. Birçok büyük müteahhitlik projesinde yer alan şirketin hisselerinin hileli bir biçimde el değiştirildiği öne sürülerek Biga Asliye Hukuk Mahkemesi’nden tedbir talep edildi. Şirket yönetimi için kayyum talep edilen dilekçede, “Müvekkilin, şirkette sahip olduğu yüzde 50 hisseyi, hiçbir bedel ödemeden Sami Altun’a devretmesi hayatın olağan akışına aykırı. Hisse devrinin geçersizliğine karar verilsin” denildi. Altın’ın, kayınpederi ve kaynanası hakkında uzaklaştırma kararı talep etti.
1.5 milyon lirayı elden verdim
Kayınpeder Sami Altın ise suçlamaları kabul etmeyerek Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı: “Şirket, oğlum adına görünse de ben kurdum. Gelinimi korkutarak hissesini elinden almış değilim. Yüzde 50 hissesi için 1.5 milyon lira nakit verdim. Parayı noterde verdim. Benim ve eşim hakkında neden böyle suçlamalarda bulundu bilmiyorum. Kendisi şimdi babasının evinde kalıyor. Orada gittikten sonra bu sorunlar ortaya çıktı. Bizdeyken böyle bir şey söylemedi.”