Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen’de patlak veren iç savaş nedeniyle 2015 yılında Hudeyde Limanı’na yerleştirdiği askeri birliklerini geri çekiyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonda bulunmaya devam edeceği belirtilen BAE’nin, birliklerini Hudeyde Limanı’ndan çekmesi Yemen iç savaşı için önemli bir kilometre taşı.
BAE tarafından yapılan açıklamada, Hudeyde Limanı’ndaki birliklerin hareketi, başka bölgelerde yapılan daha kısıtlı taktiksel geri çekilmeler gibi “stratejik yeniden konuşlanma” olarak tanımlandı. BAE yetkilileri, bir yıldan uzun süredir devam eden geri çekilme tartışmasının Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde geçtiğimiz yıl Stockholm’de başlayan barış inşası sürecinin bir parçası olduğunu açıkladı. Bu duyuru, geçtiğimiz haftalarda yabancı yetkililer tarafından rapor edilmiş olan geri çekilmeye dair BAE tarafından yapılan ilk resmi açıklama oldu.
Geri çekilme kararı, BM’nin Yemen’in Aden kentinde kurulan hükümeti tanımasının ardından Suudi Arabistan ile de tartışıldı. Birleşik Arap Emirlikleri, geri çekilme nedeniyle yenilgiyi kabullenme gibi eleştirilere maruz kalabilir. Ancak BAE yetkilileri, yeniden konuşlandırma olarak tanımladıkları kararın stratejik öneme sahip Hüdeyde’de BM tarafından yapılan diplomatik ilerlemeyi yansıtan ve iyi düşünülmüş bir hareket olduğunu iddia ediyor.
BAE yetkilileri, Şubat 2015’de İran destekli Husi isyancılarının Yemen’in başkenti Sana şehrini ele geçirmesinin ardından Yemen’de barışın yeniden inşası için kurulan ve Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği Arap Koalisyonu’nda bulunmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Limandaki gözetim, BAE tarafından eğitilen yerel Yemenli kuvvetler ve yabancı paralı askerlere aktarılacak ve Yemen’de kalan BAE kuvvetleri Husilerden ziyade DEAŞ ve El Kaide gibi grupları hedef alan terörle mücadele çabalarına odaklanacak. Aynı zamanda BAE, Yemen’in güneyinde devam eden ayrılıkçı hareketlere destek olmaya da devam edecek.
Analistler BAE’nin çekilmesinin ardından doğacak boşluğu yerel güçlerin mi yoksa Suudi Arabistan’ın mı dolduracağının bilinmediği konusunda uyarıda bulunuyor. Ülkenin genelinde yaşanan mevcut çıkmazın üstesinden gelinememe ihtimali de uzmanlarca dillendirilen bir diğer endişe konusu. Dahası, BAE’nin çekilmesi Yemen’deki Suudi Arabistan güçlerinin askeri manevra kapasitesini de zayıflatarak, bölgede askeriden ziyade siyasi çözümler aranması konusunda Riyad üzerindeki baskıların artmasına neden olacak.
Analistlerin aksine resmi yetkililer, Hudeyde çevresinde Husilerin yeniden konuşlanmasına sebep olacak bir boşluk oluşacağı iddialarını reddetti. Yapılan açıklamada, uzlaşmanın sağlanamaması halinde limanı ve şehri içine alan bölgeye en az 19 bin Yemen askerinin konuşlandırılacağı bilgisi verildi.
HUDEYDE LİMANI NEDEN ÖNEMLİ?
Husi birliklerinin ana ikmal noktası olan Hudeyde Limanı, geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon birliklerinin ele geçirme denemesiyle Yemen iç savaşının odak noktalarından biri haline gelmişti. Ülkenin batı sahilinde bulunan Hudeyde Limanı’na yönelik “Altın Zafer” isimli operasyonu havadan ve karadan yürüterek başarıya ulaşmıştı.
Yemen iç savaşında Husileri destekleyen İran’da yerel basın, Hudeyde’nin stratejik öneminin ekonomik anlamda sağladığı faydadan kaynaklandığını, bu nedenle de koalisyonun hedefi haline geldiğini iddia etmişti. İran basınında geçen yıl yer alan iddialara göre, Husiler 2015-2018 yılları arasında limandan geçiş yapan gemiler üzerinden 1 milyar 200 milyon Amerikan doları gelir elde etmişti.
BAE, 2018 yılında Hudeyde Limanı’nın ele geçirilmesinin Husilerin müzakere masasına oturmaya zorlayacağını söylemişti. Fakat uluslararası toplum BAE ve Suudi Arabistan’ı herhangi bir müdahalenin şehirde bir kan banyosuna ve karışıklığa sebep olacağı endişesiyle şehrin dışında kalmaları konusunda uyardı.
BM tarafından Aralık ayında yürütülen ateşkes pazarlıklarında, hem Yemen Hükümeti’ne ait güçlerin hem de isyancı Husilerin bölgeden çekilerek yerlerini liman ve şehirde yer alacak yeni bir güvenlik gücüne bırakması öngörülmüştü. Geri çekilme anlaşmasının yalnızca bir kısmı uygulanabildi. Fakat BAE, anlaşma sürecinin tüm ülkeyi kapsayacak daha geniş bir barış anlaşmasına taşıyacak doğrultuda genişlediğini görmek istediğini belirtti.
(İHA)