Dünyanın önde gelen denetim ve danışmanlık firması EY’nin Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü, her yıl yayınladığı Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’nun 17’ncisini açıkladı. Rapora göre; Türkiye’de işlem sayısı 2017 yılına kıyasla düşüş gösterirken, işlem hacminde artış gerçekleşti. 2019 yılı için ise, beklenen kamu kaynaklı işlemlerin ve bazı özel sektör işlemlerinin gerçekleşmesine bağlı olarak, 2018 yılına paralel bir seviyede yaklaşık 10 milyar dolar tutarında işlem hacmi öngörülmekte.
2018 YILINDA KÜRESEL, BÖLGESEL VE LOKAL BİRÇOK GELİŞME ÖN PLANA ÇIKTI
2018 yılı, Amerikan Merkez Bankası FED’in 2015 yılı sonunda başladığı faiz artırımı sürecine devam ettiği, ve bunun da etkisiyle gelişmekte olan ülke para birimlerinde değer kaybının sürdüğü ve ekonomilerin olumsuz etkilendiği bir yıl olarak öne çıktı. Kurlardaki dalgalanmanın etkilerinin ciddi olarak hissedildiği Türkiye ise, ABD ve bazı AB ülkeleri ile yaşanan siyasi gerginlikler ile Ortadoğu’daki savaş ortamının olumsuz etkileriyle birlikte ekonomik büyümesinin, özellikle yılın ikinci yarısında beklentilerin altında kaldığı bir yılı geride bıraktı.
Rapora göre, 2018 yılında, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde işlem hacminde artış işlem adedinde ise düşüş gözlemlenirken Türkiye’de de, özellikle büyük çaptaki özel sektör işlemlerinin etkisiyle işlem hacmi arttı,işlem sayısı ise 2017 yılına göre önemli bir düşüş ile 191 olarak gerçekleşti. 2018 yılında değeri açıklanan 83 işlemle toplam 9,3 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi yaratıldı (2017 yılı: 7,4 milyar ABD doları). Değeri açıklanan işlemler arasında milyar ABD doları seviyesini aşan 2 adet işlem bulunurken, 100 milyon ABD doları seviyesini aşan işlem sayısı 12 olarak gerçekleşti. KOBİ’lerdeki işlem yoğunluğu, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi 2018 yılında da devam etti.
YABANCI YATIRIMCILAR, 2018 YILINDA DA OLDUĞU GİBİ İŞLEM HACMİNDE YERLİ YATIRIMCILARI GERİDE BIRAKTI
2017 yılında toplam işlem hacminin yüzde 62’sini gerçekleştiren yabancı yatırımcılar, 2018 yılında toplam işlem hacminin yüzde 69’unu gerçekleştirerek yerli yatırımcıların önündeki yerini korudu. İşlem adedi olarak ise geçen senelerde olduğu gibi, yerli yatırımcılar, yabancı yatırımcıları geride bırakarak, 124 işlem gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcıların işlem sayısı ise son 9 yılın en düşük seviyesine gerileyerek 67 oldu.
Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri işlem hacminin ve özellikle işlem adedinin aslında beklenenin altında olduğuna vurgu yapan EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Direktörü Cem Günfer “Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri işlem hacminin 2018 yılında 6,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu rakam, 2016 ve 2017 yıllarına göre artışa işaret etse de Türkiye’nin potansiyelinin ciddi seviyede altında olduğunu düşünüyoruz. Bu artışta, işlem adetlerinin düşmesine karşın, büyük hacimli bazı özel sektör işlemlerinin 2018 yılında gerçekleşmesi ve ortalama işlem hacimlerinin artmasının önemli rol oynadığını söyleyebiliriz.” açıklamasında bulundu.
“2019 YILINA İLİŞKİN BEKLENTİLERDE 2018 YILI GERÇEKLEŞMELERİNE BENZERLİK HAKİM”
EY Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2018 Raporu aynı zamanda 2019 öngörülerini de ortaya koyuyor. Raporda, kurlarda yaşanan dalgalanmaların ve yüksek seviyede seyreden enflasyon verilerinin, 2019 yılında Türkiye’deki yatırım ortamını önemli ölçüde etkileme ihtimali olduğu belirtiliyor. Bu konuya ek olarak, yakın coğrafyadaki güvenlik sorunlarının ve ekonomik gelişmelerin de Türkiye üzerinde önemli etkisi olan unsurlar olduğuna dikkat çekiliyor.
Raporda, ayrıca, 2019 yılı için, önceki yıllarda olduğu gibi ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işlemlerin yoğun olmasının beklendiği, ulaştırma, enerji ve imalat sektörlerinde ise büyük ölçekli işlemlerin gerçekleşme olasılığının bulunduğu belirtiliyor. Enerji sektöründe hem özelleştirmelerin hem de özel sektör işlemlerinin önemli rol oynamaya devam edeceği öngörülüyor.
EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler konuyla ilgili olarak; “2019 yılında, hem ekonomik seyrin hem de bölgesel gelişmelerin yatırım ortamı üzerinde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Kurların yüksek seyretmesinin, özellikle döviz cinsinden borçlu şirketler için bir risk oluşturduğu açık. Amerikan Merkez Bankası FED’in 2019 yılında faiz artışlarını yavaşlatabileceği sinyali vermesi de ekonomiler üzerinde etkili olacaktır. Ayrıca, yakın coğrafyada yaşanan güvenlik sorunları da yatırımcılar nezdinde değerlendirilen hususlar olarak ön plana çıkıyor. Bu gibi nedenlerle, Türkiye’de 2019 senesinde, 2018’e benzer bir birleşme ve satın alma ortamının oluşmasını beklemekteyiz” açıklamasında bulundu.
(İHA)