Murat Üstüner ve Yasemin Kuruca, 14 yıl önce üniversitede tanıştı. İlk seyahatlerini, öğrencilik dönemlerinde Balkanlar'a yapan genç çift, evlilikleri sonrasında bisikletle dünyayı gezmeye karar verdi.
Bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapan 36 yaşındaki Kuruca ve pazarlama alanında çalışan eşi 35 yaşındaki Üstüner, işlerinden ayrılarak pedal çevirmeye başladı.
Bisikletli seyahatlerine, 15 Mayıs 2022'de İran'ın Tebriz şehrinden başlayan çift, bir yılı aşan yolculuklarını AA muhabirine anlattı.
Üstüner, yolculuğa bisikletleriyle çıktıklarını, ancak zaman zaman, Kovid-19, savaşlar ve çatışmalar gibi sebeplerle kapanmış sınır kapıları ve coğrafi engeller nedeniyle farklı ulaşım araçlarını da kullandıklarını söyledi.
Orta Asya'daki bisiklet turlarını tamamladıktan sonra, Çin kara sınırlarının kapalı olması nedeniyle Güney Kore'ye uçakla geçmek zorunda kaldıklarını ifade eden Üstüner, Güney Kore'den ada ülkesi Japonya'ya geçerken de feribot kullandıklarını anlattı.
Murat Üstüner, bisiklet turu yapanların konfor seviyesinin biraz düşük olduğunu, seyahat sırasında genelde çadırda konakladıklarını, kamp yaptıklarını belirterek, "Bazen de yerel insanların evine misafir oluyoruz. Gittiğimiz ülkelerde yerel lezzetleri tadıyoruz ama yemeklerimizi çoğunlukla kendimiz pişiriyoruz. Zaman zaman da konaklama karşılığında gönüllü olarak farklı yerlerde çalışıyoruz. Tüm bunlar bütçemizi kontrol etmemizi ve daha tasarruflu yolculuk etmemizi sağladı." diye konuştu.
Kendilerine en çok seyahat bütçesi hakkında sorular geldiğini belirten Üstüner, şunları kaydetti:
"Bütçesiz bir seyahat mümkün değil, mutlaka bir bütçe olmalı. Ama o bütçeyi belirleyen şey de kişinin kendi konfor seviyesi. Bugün dünyada binlerce insan yerel insanların evinde konaklayarak, gönüllü işlerde çalışarak ya da kamp yaparak dünyayı geziyorlar. En önemli şey kapının eşiğinden dışarı adım atmak ve konfor alanını terk etmek."
Bisikletle seyahat ederken bazen sınır geçişlerinde problemler yaşanabildiğine dikkati çeken Üstüner, şöyle devam etti:
"Güney Kore'ye gittiğimizde 45 dakika, Japonya'daysa 1,5 saat polis sorgusunda kaldık. Bu sorguda ülkeye turist olarak geldiğimizi onlara ikna etmemiz gerekti. Kamboçya'dan Tayland'a girerken, Taylandlı görevliler bizi ülkeye almak istemedi. Fakat Bangkok Büyükelçiliğimizin yönlendirmesiyle başka bir sınır kapısından sorunsuz bir şekilde giriş yapabildik."
Üstüner, bisiklet turlarının eylül ayına kadar devam edeceğini belirterek, "Singapur'dan sonra yola bisikletle mi devam edeceğiz yoksa Türkiye'ye mi döneceğiz bunu zaman gösterecek." dedi.
Bir yılda Malezya'ya ulaştılar
Yasemin Kuruca da seyahatleri için herhangi bir sponsor bulunmadığını, finansmanı 6 yıl boyunca biriktirdikleri parayla sağladıklarını anlattı.
Kendileri gibi seyahat etmek isteyenlere öncelikle konfor alanlarından çıkmalarını tavsiye eden Kuruca, "İnsanın bir konfor alanı olmalı ama asla oraya bağımlı olmamalı. Çünkü bu konfor alanı zaman içinde insandaki cesareti ne yazık ki öldürüyor." diye konuştu.
"Başta çok korkuyordum fakat kendime inandım"
Yasemin Kuruca, Türkiye'de bisiklet turu yapanların sayısının azlığına değinerek, "Ne yazık ki bisiklet turu yapan kadın sayısı daha da az. Bu tura çıktığımızda, yurt dışından gelmiş, kendi başına, eşiyle ya da arkadaşıyla bisiklet turu yapan bir çok kadın gördük. Ben de ilk başta çok korkuyordum fakat kendime inandım ve şu an da Malezya'ya kadar ulaştım." dedi.
Türkiye'den daha fazla kadının bisiklet turu için yola çıkmasını isteğini, hemcinslerini cesaretlendirebilmek için elinden geleni yapacağını ifade eden Kuruca, "Yola çıkalı 1 yılı geçti. Bu sürede 12 bin kilometre pedal çevirdik ve Malezya'ya kadar ulaştık. Şu an da Singapur'a doğru yola devam ediyoruz." diye konuştu.