Özel şirkette çalışırken işyerinin kapanması sonucu işsiz kalan Veysel Mustafa Atik, birikimlerini kullanarak 2008’de temizlik üzerine bir işyeri açmış. Ancak işler istediği gibi gitmeyince 2013 yılında iflas etmiş. İşyerini kapatmanın üzüntüsünün de etkisiyle kemik erimesi ve gizli yüksek şeker hastalığına yakalanmış. Zamanla yatağa düşen Veysel Mustafa Atik, şimdi 71 yaşındaki hasta annesi ile birlikte hiçbir geliri ve sosyal güvencesi olmadan yaşam mücadelesi veriyor.
SOSYAL GÜVENCEM OLMADIĞI İÇİN HASTANEYE GİDEMİYORUM
İşyerini kapatırken parasızlık sebebiyle Bağ-Kur'a olan borçlarını ödeyemediğini söyleyen Veysel Mustafa Atik, “Sağlığımdan da oldum, sıkıntı, üzüntü bunalım beni perişan etti. Daha sonra kemik erimesi ve şeker hastalığım çıktı. 895’lere çıkan gizli ve yüksek şekerim var. Bundan dolayı çalışamıyorum. Ne yürüyebiliyor, ne oturabiliyor, ne de çalışabiliyorum. Sigorta ve yeşil kartım olmadığı, Bağ-Kur borçlarımı da ödeyemediğim için hastanede tedavi göremiyorum.” dedi.
Annesiyle birlikte babasından kalan emekli maaşı ile geçindiklerini anlatan Atik, şunları söyledi: “Daha önce kaza geçirmiştim, ayağımda darbe vardı, son zamanlarda ise tamamen bu hastalıktan dolayı yatağa bağlı kaldım. Beş gün önce aniden yükselen şekerden dolayı devlet hastanesine gittim ancak sigortam olmadığı için bana sadece serum verip gönderdiler.”
Sigorta, Bağ-Kur veya yeşil kartı olması durumunda kendisine daha detaylı bakılabileceği anlatan Veysel Mustafa Atik, şöyle devam etti: “Tedavi için daha fazla geç kalınmamasını söylediler, ama sigortam olmadığı için bana bakmadılar. Hastanede bana ‘hiç bir sosyal güvenceniz olmadığından dolayı bizim yapacak bir şeyimiz yok, o yüzden hastanızı alabilirsiniz’ dediler. ‘Eğer paranız varsa, paranız çoksa yatırırız, ücretini ödersiniz.’ Bana hastanede yatmam için 5-6 günlüğüne bin, bin beşyüz lira gibi bir ücret söylediler. Eğer verebilecek durumda iseniz yatıralım, yoksa ilacınızı yazıp gönderelim dediler. Reçeteyi de annemin emekli maaşı ile aldık, ikinci kez neyle alacağım.”
BEN ÖLÜRSEM OĞLUM NE OLACAK
Veysel Mustafa Atik’e bakan 71 yaşındaki annesi Semiha Atik ise, kendisinin de ameliyatlı ve hasta olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: “Sıkıntımız çok fazla, Allah razı olsun konu komşu yardım ediyor. Badanayı yaptırıp evimizi tamir ettirdiler. Oğlum da çok düştü, hastalandı. Kaymakamlıktan geldiler ve evimizdeki komşuların verdiği koltukları görünce lüks eşya dediler ve gittiler. Bende 3-4 kere ameliyat oldum. 5 senedir yataktaydım, yeni kalktım. Derdimiz büyük, bir emekli maaş, birde bu evimiz var. Onu da komşularımız ayakta tutuyor. Düşünüyorum da ben sağken oğlum tamam yanımda, Allah korusun bana bir şey olursa oğlum perişan olacak.”