Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde yürütülen Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliği ıslah çalışmaları, Türkiye’nin Gökkuşağı Alabalığı üretiminde dünyada ilk sıraya taşıyacak.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde yürütülen Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliği ıslah çalışmaları dünya da ikinci sırada yer alan Türkiye’yi ilk sıraya taşıyacak. Türkiye Gökkuşağı Alabalığı üretiminde Avrupa’da ilk sırada yer alırken dünya sıralamasında İran’ın hemen ardında ikinci sırada yer alıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde yürütülen ıslah çalışmaları sayesinde üretimi yapılan Gökkuşağı Alabalığının hastalıklara karşı dayanıklılık elde etmesi sağlanacak. Hastalıklara karşı dayanıklılık elde etmesinin yanında Gökkuşağı Alabalığının daha hızlı büyümesi sağlayacak. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Doğukan Kaya, su ürünlerinin önemli bir noktada bulunduğunu belirterek, "Ülkemizde Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliğinde kaliteli yavru temini için anaç kalitesini yükseltecek ıslah çalışmalarının başlatılması projesine başladık. Burada bizim asıl amacımız yetiştiricilik periyodunda daha hızlı büyüyen, hastalıklara karşı dayanaklığı daha yüksek bireyler elde etmek. Genetik olarak hastalıklara dayanıklı gen bölgelerinin tanımlanmasıyla seçici yetiştiriciliği geliştirmek istiyoruz" şeklinde konuştu "Kaliteli yavru temini için anaç kalitesini yükseltecek ıslah çalışmalarının başlatılması projesine başladık"
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Doğukan Kaya, anaç kalitesini yükseltecek çalışmamalara başladıklarını belirterek, "Su ürünleri su da yaşayan canlıların insan yaşamına faydalarını ifade eden bir terimdir. Su ürünleri denildiğinde gıda olarak algıya sahibiz ancak bilmemiz gereken, sular ile nefes alabildiğimizdir. Su ürünleri gıda olarak yer almasının yanında hayati fonksiyonlarımız için önemli olduğundan bizlerde bundan hareketle, araştırma birimimizde hem su ürünleri sektörüne katkı sağlamak hem de öğrencilerimize uygulamalı eğitim vermek amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Burada şuan devam eden farklı TUBİTAK projelerimiz var. Ülkemizde geçtiğimiz yıl Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliği Tarım ve Orman Bakanlık verilerine göre Avrupa’da birinci sıraya ulaşmış durumdadır. Yetiştiricilikte çok iyi noktaya geldik. Dünya da İran’ın ardından Türkiye ikincisi sıraya ulaşmış durumdadır. Bizlerde bu artan üretimleri, yeni stratejilerle artırarak ülkemizin su ürünleri sektörüne katkı sağlamayı maksatlıyoruz. Son dönemde ortaya koyduğumuz önemli projelerden bir tanesi ülkemizde Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliğinde kaliteli yavru temini için anaç kalitesini yükseltecek ıslah çalışmalarının başlatılması projesine başladık. Burada bizim asıl amacımız yetiştiricilik periyodunda daha hızlı büyüyen, hastalıklara karşı dayanaklığı daha yüksek bireyler elde etmek. Genetik olarak hastalıklara dayanıklı gen bölgelerinin tanımlanmasıyla seçici yetiştiriciliği geliştirmek istiyoruz. Elbette ülkemizin üretim kapasitesinin armasını çok önemli görüyoruz. Ancak yumurta temininde dışa tabimiz söz konusudur. Bizde bu noktada ülkemizin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren yüksek kapasiteli ve kendi imkanlarıyla anaç bulundurup yumurta ve yavru üreten işletmelerimizin ellerinde bulunan genlerin daha iyi olanlarını ortaya çıkarıp ülkemize Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliğinde üretim performansı artıracak uygulamaları gündeme getirip, sonra ki çalışmalara öncülük etmek istiyoruz. Bununla beraber Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliğinde üretim verimini artırabilecek farklı yem katkı maddeleri üzerine çalışmalarımız bulunuyor” dedi. “Yem de hastalık problemini minimuma düşürebilecek, üretim başarısını arttırabilecek yem katkı maddelerinin araştırması yapıyoruz”
Kaya, “Özellikle son dönemde tıbbi aromatik bitkiler gibi yem de etkin katkı maddesi olarak kullanarak balıklarda büyüme performansı, yemden yararlanmanın ortaya çıkması gibi çalışmalarımız var. Sektörde kullanılan antibiyotiklerin pek çoğu işe yaramıyor. Bununla beraber sularda kalan antibiyotiklerle sorun ortaya çıkarıyoruz. Şuan sektörün ihtiyacı olan antibiyotikten ziyade yemde hastalık problemini minimuma düşürebilecek, üretim başarısını arttırabilecek yem katkı maddelerinin devreye alınabilmesi için bu maksat istikametinde balıklarda deneyerek katkı sağlamayı maksatlıyoruz. Burada üretilen balıklar, üniversitemizin önce ki öğretim üyeleri tarafından 1990’lı yıllarda faaliyete geçirilmiş. Hem kuluçkana alt yapısına hem de beton havuz alt yapısına sahip bir tesistir. Burada sektörden yumurta temin edilip, yetiştiriciliğinin ardından beton havuzda üretimleri gerçekleşiyor. Üretimin yanı sıra belirli bir kısımda araştırma faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Burada yıllık ortalama olarak 3 tonun üzerinde üretim oluyor. Kapasiteyi artırdığımızda 5 ton civarında alabalık üretimini gerçekleştirebiliyoruz. Ürettiğimiz balıklara üniversite bünyesinde bulunan personelimizin yoğun ilgisi bulunuyor. Üretilen balıklar personellin günlük istekleri istikametinde canlı ve taze olarak hasat edilmektedir. Paketleme işleminin ardından üniversitemiz içerisinde yer alan ürün satış merkezimize gönderilmektedir. Böylelikle de üniversite bünyesine katkıda bulunmuş oluyoruz. Bunun dışında günlük olarak yemekhane de çıkarılmak üzere balıklar satıla sunuluyor” diye konuştu.