Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda son 3 yılda kamu kurum, kuruluşları ve belediyeler tarafından gerçekleştirilen toplam 2 milyar 633 milyon TL’lik proje, tesis, yatırım ve hizmetlerin açılışını yaptı. Törende konuşan Erdoğan, El Bab operasyonunun tamamlanmak üzere olduğunu söyleyerek, sırada ise Münbiç ve Rakka’nın olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Cerablus’u temizledik, durmadık. Oradan da Er-Rai’ye, Dabık’a indik. El-Bab’ta halloluyor. Bundan sonra sırada Münbiç var. ABD ile Koalisyon ile Suudi Arabistan ile mutabık kalırsak Rakka’yı da o katil sürüsünden temizleyeceğiz" diye konuştu.
İSİM VERMEDEN AHMET NECDET SEZER’İ ELEŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı dönemindeki bir anısını anlatarak, tüm ısrarına rağmen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i o dönem Merkez Bankası’nın başına getiremediğini ifade etti. Erdoğan, "Burada bir sırrımı açıklayacağım. Maliye bakanlığı yapan Başbakan Yardımcımız Mehmet beyi, bir dönem Merkez Bankası’nın başına getirmek istedim. O dönemin Cumhurbaşkanı olmaz dedi. Sayın cumhurbaşkanı niye olmaz dedim. Olmaz dedi. ’Bileyim, ikna olayım’ dedim. Yoksa Mehmet bey’in hanımı başörtülü zannediyor da onun için mi diye merak ettim. tekrar tekrar sordum Ama bir türlü kabul ettiremedik. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Mehmet beyi Merkez bankasının başına getiremedik. Böyle cins bir anlayış olmaz. Bunlar yaşanmasın istiyoruz. Sonra maliye bakanı yaptık, o ayrı bir konu. Onda onun kudreti yoktu" dedi.
"BU SİSTEMİ KENDİMİZ İÇİN DEĞİL, MİLLETİMİZ İÇİN İSTİYORUZ"
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz siyasi çekişmelerle çok zaman kaybettik. Darbe, ekonomik krizlerle sürekli zaman kaybettik. 16 ayda bir hükümet kuruldu bu ülkede. Böyle bir ülkede istikrar, güven olur mu? Bunların olmadığı yerde kalkınma olur mu? Milletimiz istikrar, refah, huzur diye sarıldıkça, yoksulluk, darbe kiriz geldi. Halen kriz üreten bir sistemde ısrar ekmenin anlamı yok. Biz bu sistemi kendimiz için değil, milletimiz, ülkemiz için yapıyoruz. Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini geçmemizi istememizin sebebi, bizim de yaşadığımız, tecrübe ettiğimiz sıkıntılardır. Ben yaşadım. Dikkat edin, bu ithamı bize yöneltenler, hayatları boyunca ülke için dikili ağaçları, hayırlı hizmetleri yok. Biz 14 yıldır ülkeyi yönetirken, sistemin bize sağladığı kolaylıkta değil, şahsi kabiliyetimizle bunu başardık. Benim hükümette, bürokrasi ile iktidar partisi ile sıkıntım, sorunum yok. Bu ikili ilişkilerimiz. Uzun yıllar birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla uyumlu bir çalışmamız var. Bir ipte iki cambaz oynamaz derler. İki kişi arasında eninde sonunda çatışma olur. Bu geçmişte de oldu."
"GENÇLER 16 NİSAN SİZİN GÜNÜNÜZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 nisan referandumunda evet oyu çıkması halinde gençlere seçilme hakkı da tanınacağını hatırlatarak, "Gençler, biliyorsunuz değil mi ne olacağını biliyorsunuz. 16 nisan sizin gününüz. Sizlere siyasetin yolunu açmayanlar, 16 nisan’da bunu görecekler. ‘Çocuklarla bu iş olur mu’ diyorlardı. Olur olur, bal gibi olur. Gence 16 nisanda yeni bir reform yeni bir gün doğacak. Seçme hakkını veriyorsun da, seçilmeyi niye vermiyorsun. Zor olan seçmektir, seçilmektir. Bir Genel Başkan, Taksim Meydanına 4 ayaklı merkep koysam seçtiririm diyordu. Onların mantığında seçilmek kolaydı, seçmek zordu. Batı da oluyor da, bizde niye olmasın. Dünyada 57 ülkede seçilme yaşı 18. Bizde niye olmasın. Benim dedem Fatih. Benim dedem 21 yaşında bir çağ kapatıp, açtı mı? Onun torunları da bunu yapar mı? 56 gün kaldı. Ben gençlerimize güveniyorum, inanıyorum. Siz kendinizi 15 Temmuz gecesi kendinizi ispat ettiniz. Tankların önünde duran gençlerimizi, F16’ların, bombalar yağdıran helikopterlerin, modern silahlar karşısında şahadete yürüyen gençlerimizi gördük. Gençlerime güveniyorum. 16 Nisan yeniden bir doğuş olacak. Yeni bir diriliş, ayağa kalkışın işareti olacak. Size inanmayan, güvenmeyenleri mahcup edecek bir neticeyi hep birlikte alacağız. 16 Nisan akşamı gözüm, Gaziantep sonuçlarında olacak ona göre. 2023 hedeflerine ulaşabilmek için sistemi değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde 2053 ve 2071 vizyonları için yol açmamış oluruz" diye konuştu.
“TÜRKİYE İSTİKLAL VE İSTİKBAL MÜCADELESİNDE YOL AYRIMINDA”
Ülkenin istiklal ve istikbal mücadelesinde yol ayrımında olduğunu belirten Erdoğan, Ak Parti ve MHP’nin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini kaydetti. Sıranın millette olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye istiklal ve istikbal mücadelesinde yeni bir yol ayrımında. Yürütme, yasama ve yargı organlarının görevlerini yeniden tanımlayarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine gidiyoruz. İlk adımını 2007 anayasa değişikliğinde atmıştık. İkinci adımı 2014’te şahsımın halkımın oyu ile Cumhurbaşkanı seçilmesiydi. 16 Nisan’da anayasa değişikliği ile bu reformun üçüncü adımını atıyoruz. Hazır mıyız? Meclis, Ak Parti ve MHP gayreti ile üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra millet de, milli iradede. İşte biz de bu referandum sürecinde, halk oylamasında milletimizin tercihini en sağlıklı şekilde yapması için gayret gösteriyoruz. Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülkedir. Elbette herkes tercihinde hürdür, özgürdür. Ama milletimizin her bir tercihinin sonuçlarını bilmek hakkıdır. Bunun için toplu açılış törenlerini bir arada çıkarmak üzere, hem hasret gideriyoruz, hem de yeni Anayasa’yı anlatıyoruz" dedi.
"O KADAR YANLIŞ BİLGİLER ANLATILIYOR Kİ, BİLMESEK BİZ BİLE TEREDDÜTE KAPILACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin yeni anayasa değişikliği ile ilgili yanlış bilgiler yaydığını kaydederek, "O kadar yanlış bilgiler yayılıyor ki, işin aslını bilmesek biz de tereddüde kapılacağız. Ne oluyor ya diyeceğiz. Anayasa değişikliğine ve Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan gafiller, habire bir şeyler söylüyorlar ama hep yanlış söylüyor. Ne yazık ki yalan söylüyorlar" dedi.
"CHP’NİN DEDİĞİ GİBİ REJİM DEĞİŞMİYOR"
Erdoğan, Anayasa ile birlikte CHP’nin dediğini gibi rejimin değişmediğini vurgulayarak, "Anayasa değişikliği ile ilgili yeni yönetim şeklinin ne olduğunu ana hatları ile anlatmak istiyorum. Hala soru işaretleri olan varsa, bunları dinledikten sonra kararını vereceğine inanıyorum. CHP’nin dediği gibi rejim deşmiyor. Yürütme ortadan kalkmıyor. Meclis kapanmıyor. Yargı etkisiz hale getirilmiyor. Cumhuriyetimizin son asırdaki en büyük kazanımı inşallah 16 Nisan olacak. Demokrasiyi zayıflatmak şöyle dursun, güçlendiriyoruz. Ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanı’nı seçme yetkisini, tüm aracıları ortadan çıkararak, doğrudan millete veriyoruz. Bunun için sistemin adı bu. Milletim yetki ve sorumluluğu kime verdiğini bilecek ki gerektiğinde gelsin yakasına yapışsın. Herkesin işi ile meşgul olmasını sağlıyoruz. Mevcut durumda yürütme ve yasama, aynı partinin aynı kadronun kontrolü altındadır. Yeni anayasa ile yürütmeyi temsil eden Cumhurbaşkanı ayrı seçiliyor, Meclisi yönetenler ayrı seçiliyor. Ama aynı gün yapılan seçimle belirleniyor. Eskiden cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında yargılanabilmesi mümkün değildi. Şimdi meclis araştırması, genel görüşme, yazılı soru yolları, ile meclisin bilgi edinme ve denetleme yetkisi güçlendiriliyor. Cumhurbaşkanının yaptığı tüm işlerden dolayı yargılanabilmesinin yolu açılabiliyor. Hangisi isterse seçimini yapabilir, yani cumhurbaşkanı seçimlere gidebilir mi gider, ama gittiği zaman, kendisinin de süresi dolar. Yeniden seçilmek durumdadır. Hem milletvekili seçimi, hem Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı anda yapılıyor. En fazla iki dönem yani 10 yıl görev yapabiliyor. Değişim, yenilenmenin önünün tıkamaya kimsenin hakkı yok" şeklinde konuştu.
"FARKLI ZENGİNLİKLERİN BİR ARADA OLMAYACAĞINI SÖYLEYENLER GAZİANTEP’E BAKSIN"
Gaziantep, 1.5 yılda terörle mücadelede, askeri, polisi ile 33 şehit verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Yetmedi. Bu şehirde PKK ve DEAŞ’in alçak saldırılarında 70’e yakın sivili şehit verdik. 15 Temmuz darbe girişiminde 3 Gaziantepli kardeşimiz şahadet makamına erişti. Bu şehir gazilik unvanını ulufe olarak almamıştır. Kanıyla canıyla, yüreği ile sonuna kadar hak etmiştir. Gaziantep gazi unvanının sürekli tazeliyor. Buradaki kardeşlik ve birlik beraberlik dayanışma, üretim, emek vatan sevgisi, tüm bölgeye Türkiye’ye örnek gösterilecek seviyede. Her kim ki, bu ülkede farklı kökenli insanlar bir arada yaşayamaz derse gelsin Gaziantep’e baksın. Tüm Antepliler, tek yürek, tek yumruk işte burada. Her kim ki, bu ülkede, farklı mezhep, meşreplerden insanlar bir arada yaşamaz diyorsa gelsin, Gaziantep’e baksın. Türkiye’nin 80 vilayetinden gelen herkesi bağrında barındıran, aş, iş veren Gaziantep bu kadirşinaslığının bereketini görüyor. Bazı yerlerde sıkıntı varken, Gaziantep’teki fabrikalar, iş yerleri harıl harıl çalışıyor. Nerede hareket orada bereket" dedi.
"İSTİHDAM SÖZÜNÜ TUTMAYANLARI İFŞA EDECEĞİM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başlattığı istihdam seferberliğine verilen destekten memnun olduğunu belirterek, bu kapsamda verilen istihdam sözlerinin takipçisi olacağını kaydetti. Sözünü tutmayanları ifşa edeceğini söyleyen Erdoğan, "Geçtiğimiz günlerde istidam seferberliği başlattık. Gaziantep organize sanayi bölgesi, bu kampanyada 15 bin ilave istihdam planlaması ile katıldığını öğrendim. Çok memnun oldum. Vali bey bu taahhüdü takip edecek. 15 bin kişi Gaziantep Organize Sanayi’de iş başı yapacak. Hepsinin takipçisiyim. Söz verip de yerine getirmeyeni ifşa edeceğimi, belirtmek isterim. Suriye’deki sıkıntılar sona erdiğinde Gaziantep çok büyük bir atılımın içerisine girecek. Şimdiden hazırlıklarınızı yapın. Güzel günler sizleri, bizleri bekliyor" diye konuştu
Erdoğan, Gaziantep’e gerçekleştirilen yatırımların bölgeye ve bölge halkına hayırlı olmasını dileyerek, açılış kurdelesini kesti.
(İHA)