Koray Aydın, MHP Tüzük Kurultayı’ndan sonra gazetecilere açıklama yaptı. Aydın, "Meral Akşener’in yanındaki arkadaşlar ve avukatları tüzük değişiklikleri ile ilgili olarak bilgi vermekten kaçındılar. Biz buradaki tüzük maddelerini burada gördük. Halbuki hangi maddelerin değiştirileceği konusunda daha önce çalışma yapılmıştı. Onlara uygun olarak hukuk dilinin oluşturulması, hata payının ortadan kaldırılması ve mahkemeye düşebilecek ve iptale neden olabilecek olayların ortadan kaldırılması için takım çalışması zorunluydu. Ama bunun yapılmaması temel eksiklik. Delegeyi gördünüz, birlik istiyor. Ama delegenin bu iradesi üzerinden ’ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket eden zihniyetle karşı karşıyayız. Şiddetle karşıyız" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Merkezi’nin kurultayı mahkemeye taşıması ihtimaline ilişkin soruya cevap veren Aydın, "Burada temel olan, kongrenin toplanma ana nedenlerinden bir tanesi ’kongrelerde seçim yapılamaz’ maddesinin değiştirilmesiydi. Bağımsız olarak oylandı. Genel Merkezimiz 10 Temmuz’da kongre kararı aldığını söyledi. Genel Merkezimizin üstten aşağıya doğru 10 Temmuz’la ilgili ilan asılıyor. Gazetelerde 10 Temmuz’da kongre yapılacağına dair ilanlar veriliyor. Tahmin ediyorum bundan geri dönüşün olmadığını düşünüyorum. Kurultay geçersiz sayılamaz. Noter nezaretinde yapıldı. Bunun geçersiz olacağını düşünmek hukuken mümkün değil. Aynı tarihe, saate karar aldık. Genel Merkezimiz bütün Türk halkına orada yapacağını ilan etti. Arkadaşlarımıza kapılarımızı açacağız. Türkiye’nin geleceği ile ilgili karar alacağız. Mahkemenin karar verdiği, Yargıtay’ın onadığı kongreye nasıl ’hukuksuz’ dersiniz. ’Hukuksuz’ söylemini buraya katılımı düşürmek için söylenen siyasi manevra olarak görüyorum. Genel Merkez’de oturan arkadaşlarımız bu kongrenin hukuki olduğunu bilecek olgunlukta arkadaşlarımızdır. Bu belki de bugüne kadar Türkiye’de yapılan kongrelerin en hukukisidir. Buna MHP kongresi olarak bakmıyorum. MHP üst kurul delegelerinin inisiyatif aldığını düşünüyorum. Bu kararı biz aldık ama sadece biz kullanmadık, bütün partililerin kullanabileceği bir içtihat ortaya çıktı. Dolayısıyla Siyasi Partiler Yasası, Dernekler Kanununun özellikle parti genel merkezine ve parti liderliklerine tanıdığı imkanların kurultayın gerçek sahibi delegelerin oylarıyla yerle bir edilebileceği, ortadan kaldırabileceğini göstermesi bakımından büyük bir demokrasi sınavından Milliyetçi Hareket Partisi ve onların üst kurul delegeleri yüz aşkıyla çıkmıştır" şeklinde konuştu.
Kurultaydan çıkan genel başkanın başbakan da olacağını iddia eden Aydın, "Buradan kim seçilirse başbakan olacak. Kitlelere bu yayıldı ve kabul edildi. Kendimin seçileceğini düşünüyorum. Kendimi Türkiye’nin başbakanı olarak görerek diyorum ki; Cenab-ı Allah bana nasip ettiğinde Siyasi Partiler Yasasını, Dernekler Kanununu, medeni hukuktaki bu işle ilgili ne kadar kanun maddesi varsa, onları tek tek gözden geçirileceğini, insanı köleleştiren, düşünme yeteneğini ortadan kaldıran ve üretkenliğe dayalı tartışma ortamını körleten maddelerin ayıklanması bütün siyasi partilerin önünü açacaktır ve birbirini anlama, dinleme, kabullenme kültürünün oluşmasına katkı sağlayacaktır. Başbakan olursam ilk yapacağım iş bu olacak" dedi.
(İHA)