Bursa Barosu Başkanlığı için uzun süredir çalışmalarını sürdüren Avukat Gürkan Altun, yönetim, denetim ve disiplin kurulları ile Türkiye Barolar Birliği delegeleri ve 0-5 temsilci yönetim kurulu adaylarını, dün Adliye karşısındaki Bahçe Güveç Restoran’da düzenlenen toplantıda meslektaşlarına ve kamuoyuna tanıttı.
KURULLARDA KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ
Altun, yönetim ve diğer kurulları oluştururken, yönetim kurulu tecrübesi olan, baro komisyonlarında, hukuk dernekleri ile diğer stk’larda aktif çalışan en az ikişer kişi olmasına özen gösterdiklerini, ayrıca pozitif ayrımcılıkla en az 4 kadın düşünürken 5 kadınla eşitliği sağladıklarını ifade etti.Ayrıca 6 yıllık kıdeme sahibi 2 genç üye ile 20 yılı aşmış 2 kıdemli üye olmasını da dikkat aldıklarını belirten Altun, disiplin görüşmeleri hariç bütün toplantılara doğrudan katılacak olan meslekte temsilci üye uygulamasına da, meslekte 0-5 yıl kıdeme sahip genç avukatlara seçilme hakkı verilinceye kadar devam edeceklerini söyledi.
Altun konuşmasının ardından, ekip arkadaşlarını tek tek tanıttı. Altun’un listesi şöyle:
YÖNETİM KURULU: Onur Yavuz, Atila Atik, Metin Öztosun, Yener Poroy, Hüsniye Altın Yeşil, Ebru Piri Kaya, Aslı Evke Yetkin, Sefer Bülent Yaylalı, Burcu Ergün, Buket Gülçin Özel...
DİSPLİN KURULU: Serap Akkul, Elif Yazıcı, Faik Vatansever, Nuray İmamoğlu, Onur İçer…
DENETİM KURULU: Hüseyin Avni Bayramoğlu, Adil Öztürk, Güngör Hatemoğlu...
BAROLAR BİRLİĞİ DELEGELERİ: Asude Şenol, Ekrem Demiröz, Fatma Arzu Sevgel, İsmail Metin, İzzet Boğa, Neslihan Aktosun, Nevin Palacıoğlu Canbaz, Nur Hilal Sarıkartal, Önder Asa, Zeki Kahraman....
TEMSİLCİ YÖNETİM KURULU (0-5): Aygül Arda, Berke Sarp, Tuğçe Dökmeci, Türker Sarnık, Fırat Cihan Güler, Burcu Nebipaşagil, Emine Asa, Dilay Kuşoğlu, Erhan Yaşbey, Halit Giray Ülker…
Savunma olmazsa gerçek suçlular da aklanacaktır
Bursa Barosu Başkan Adayı Av. Gürkan Altun, birlikte çalışacağı arkadaşlarını tanıttıktan sonra habercilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Altun, hukuksuz soruşturmaların önünde sonunda AİHM’e gideceğini, sırf usul kurallarından hareketle ceza alması gerekenlerin bile aklanacağını söyledi.Altun, önceden beri kendilerini mevcut iktidara muhalif grup olarak lanse ettiklerini belirterek, “Bizim derdimiz iktidarı elinde bulunduran herkesle… Çünkü bütün hükümetler, hukuku kendilerine göre uygulama ve uyarlama çabası içindeler” dedi.
Altun, olağanüstü hal döneminin, geçtiğimiz 10-15 yılın kısa bir özeti olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Olağanüstü hal yönetimlere, keyfi, hak-hukuk tanımaz bir yaklaşım hakkı vermez. Acil kararlar alabilirsiniz ama hak mahrumiyetine yol açacak hiçbir uygulamanının içinde olamazsınız. En basit örnek 30 günlük gözaltı süresidir. 30 gün gözaltı süresi demek, istisnasız bunu her şüpheli için sonuna kadar kullanmak demek değildir. Kişinin durumuna ve toplanan delillere göre 2-3 saatte, 2 günde yargıç karşısına çıkarırısınız. Şüphelinin olağan şekilde hakim karşısına çıkarılması gereken süre maksimum 4 gündür. Bu süreyi geçmeyecek şekilde süpheliyi mağdur konumuna sokmadan savunmasını alıp hakim huzuruna çıkarmak gerekir.”
EN MAĞDUR KESİM AVUKATLAR!
Gürkan Altun, son zamanlarda kamudaki görevden almalara da değinerek, “Görevden almaların binlerle değil 10 binlerle ifade edilmesini biz hukukçular olarak anlamakta zorluk çekiyoruz. Normal seyirle kendi idari mercileri tarafından gerekli soruşturmalar yapılarak önce açığa alınır, sonra gerekirse görevden alınır. Bu mümkünken, alelacele adeta toptancı bir yaklaşımla görevden almaların doğru olmadığını düşünüyoruz. Hele ki topluma, bunlara yargı yolunun kapatılmış olduğu algısının verilmiş olması da son derece tehlikelidir. Biz avukatlar olarak bu süreçte şüpheliler ve yakınlarının yanında en mağdur olan kesimiz. Biz diyoruz ki savunmanın yardımı olmadan şüpheliye, şüpheliden sanığa, sanıktan maddi gerçeğe ve haliyle adil olan adalete ulaşılamayacağı düşüncesindeyiz” diye konuştu.
Bursa Barosu Başkan Adayı Gürkan Altun, sözlerini şöyle bağladı:
“Savunmaya gereken hassasiyeti göstermezseniz, savunma yardımıyla maddi gerçeğe ulaşmazsanız, bütün bu soruşturmalar sonunda AİHM’e gidecek, sırf usul kurallarından hareketle bu soruşturmaların içi boşaltılabilecek, gerçekten olayın sanığı-zanlısı olan ve bundan ötürü kanunun emrettiği cezaları alması gereken kişiler de diğerleriyle birlikte aklanacaktır.”