Haber Merkezi
Toplantıda Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun, sözlerine yaşanan kayıplar için başsağlığı dileyerek ve üzüntülerini ileterek başladı. Bursa Barosu olarak Filistin halkının haklı davasını desteklediğini, İsrail'in Filistin'i işgalini ve son olarak Gazze’de yaptığı insanlık dışı soykırımı ve geçen günlerde Refah’a yaptığı saldırıyı lanetlediğini belirten Öztosun sözlerine şöyle devam etti:
“Filistin Kurtuluş Örgütü’ne destek için Filistin'e giderek, emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı direnişe katılan ancak darbeci faşist 1971 yönetimince idamla cezalandırılan Deniz Gezmiş ve arkadaşları gibi Filistin halkının varoluş ve özgürlük mücadelesini destekliyoruz. Filistin halkı ile dayanışma duyguları içinde, son yaşananlarla ilgili gelişmeleri ve tarafımıza yönelik destek taleplerini Filistinli meslektaşlarımızdan duymak istiyoruz.”
Filistin Baro Başkanı Av. Fadi Abbas ise öncelikle böyle bir toplantı yapmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, Türkiye'de bazı barolarla dayanışma içinde olduklarını, Bursa Barosu ile de dayanışmanın onlar için çok değerli olduğunu söyledi. Dayanışma için Bursa Barosu özelinde tüm barolara ve meslektaşlara teşekkürlerini iletti.
Abbas konuşmasının devamında İsrail Devleti'nin Filistin halkına yönelik saldırılarının dozunun her geçen gün arttığını, son günlerde özellikle Cebaliye ve Refah'a yönelik saldırıların yoğunlaştığını söyledi. Abbas, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 8.000 Filistinli'nin İsrail Devleti tarafından tutuklandığını, tutuklananların % 75'nin idari gözetim adı altında hiçbir hukuki yola başvurma imkanı olmadığını, yine bu süreçte 30 avukatın tutuklandığını, halihazırda halen 18 avukatın İsrail Devleti hapishanelerinde tutulduğunu ifade etti. 75'in üzerinde avukatın yapılan saldırılarda öldüğünü, Filistin Barosu Yönetim Kurulu’nun bir üyesinin ağır şekilde yaralandığını, 29 Mayıs 2024 tarihinde yapılan saldırı sonucunda mevcut baro yönetim kurulu üyelerinden birinin neredeyse bütün aile üyelerini kaybettiğini ifade eden Abbas, İsrail tarafından Gazze'de bulunan Filistin Barosu Binası ve Yargıtay Binası başta olmak üzere bütün hukuk kurumlarının bombalanarak hukuk sisteminin paralize edildiğini belirtti. Kişilerin Gazze'de mülteci, dini veya etnik aidiyetlerine göre belirli bölgelere hapsedilmesi ve bu bölgeler arasında saatlerce yolculuk yapmayı gerektiren mesafelerin olması sebebiyle avukatların hukuki hizmet vermekte çok zorlandığını anlatan Abbas, tüm bu yaşananların yanı sıra Batı Şeria'da da çok yoğun hak ihlallerinin mevcut olduğunu, buradaki yerleşimcilerin sürekli olarak Filistinli'lere saldırdığını ve bu saldırıları İsrail Ordusu’nun koruması altında ve teşviki ile yaptıklarını belirtti.
Abbas toplantı sonunda Filistin Barosu binası ile Yargıtay binasının bombalanmasına ilişkin videoları Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun ve yönetim kurulu üyelerine izleterek dünya üzerindeki diğer baroların ve meslektaşların desteği ve dayanışmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirtti. Dünyadaki ve Türkiye'deki diğer barolardan ve meslektaşlardan Filistin'de yaşanan hak ihlalleri ve insanlık suçlarının dünya kamuoyuna ve tüm uluslararası hukuk kurumları ve mahkemelere duyurulmasını ve hukuki başvurularda Filistin Barosu ile ortaklaşmalarını talep ettiklerini bildirdi.
Toplantı sonunda Öztosun kullanabilecekleri tüm dayanışma araç ve yöntemlerini Filistin halkına yönelik yapılan saldırı ve insanlık suçları karşısında kullanmaya hazır olunduğunu, Filistin Barosu ile bu anlamda dayanışmaktan ve onlara destek vermekten onur ve mutluluk duyacaklarını belirtti