Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, yönetim kurulu üyeleri, ÇGD Bursa Şubesi Başkanı Aykut Güngör ve yönetim kurulu üyeleriyle gazetecileri Kartal Soğanlık Kültür Merkezi’nde Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz karşıladı. Altun Öz’e, “kişilerin seyahat özgürlükleri engellense bile fikirlere zincir vurulamayacağı” anlayışıyla hareket ettiklerini belirtti.
ÇGD Bursa Şubesi 2. Başkanı Fırat Yılmaz’ın sunumuyla başlayan söyleşide İhsan Eliaçık, “Bu dönem de geçecek, güzel günler göreceğiz. Bu durum sürgit böyle devam edemez. Önünde sonunda işler normale dönecek. Demokrasilerde çare tükenmez. Bu söyleşi için Bursa’da olmam gerekiyordu, yasak nedeniyle gidemedik ama Bursa buraya geldi. Bursalılar’a yasak koymayı unutmuşlar. Artık teknolojik imkanlar da her yere ulaşmamıza imkan veriyor, sosyal medyadan takip edilebiliyor” diye konuştu.
Konuşmasına, “Bu iktidar ne diyerek yola çıktı, şimdi nerede?” sorusunu sorarak başlayan Eliaçık, kendisinin bugün iktidarda olanlarla birlikte bir dönem MSP’nin Akıncılar gençlik kolunda yer aldığını söyledi. Eliaçık, 1980 darbesi sonrasında Akıncılar Gençlik Davası’nda 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra ilk çıktığı duruşmada beraat ettiğini hatırlatarak, “Ben neden orada değilim? Ben vicdanımın sesini dinledim ve yollarımı ayırdım. İkbal gözetsem onların arasında olurdum, itiraz etmeyip biat etseydim el üstünde tutulacaktım” ifadelerini kullandı.
“Ben bu işin dini bir diktatörlüğe gideceğini gördüm” diyen İhsan Eliaçık, 2003 yılında yayınladığı Adalet kitabında bugün yaşanan birçok konuya dikkat çektiğini hatırlattı. Cihad konusunda Hz. Muhammed’in, “En büyük cihad insanın nefsiyle savaşıdır” dediğini belirten Eliaçık, şunları söyledi:
“Büyük cihad kişinin özeleştiri yapması, kendi geçmişiyle, tarihiyle yüzleşmesidir. Ben bunu yaptım. Karşı tarafa saldırmak kolaydır ama kendini eleştirmek zordur. Politikacılar buna asla yanaşmazlar. Bunu ancak düşünenler, fikir adamları yapar. Nerede bir filozof varsa nefsiyle mücadele edendir.
Bugün ülkede iktidardakiler nasıl bakıyor? Ülkenin yüzde 70’i sağcı muhafazakar, yüzde 30’u solcu. O zaman yüzde 30 için ne söylersen söyle. Yüzde 30 onun umurunda bile değil. Bu yolla sürekli konsolide tutmaya, tahkim etmeye çalışıyor.”
Bu anlayış ve bakışın kırılması gerektiğini, kendisinin de yıllardır bunu yapmaya çalıştığını ifade eden Eliaçık, şöyle devam etti:
“Onların hiç temas etmediği yanaşmadığı grupların içine girdik. Gezi’de cuma namazı kıldırdık, 1 Mayıs’ta Fatih Camii’nden Taksim’e yürüdük. Biz bunu kırdık fakat ‘derhal önlenmesi lazım’ dediler, bu çözülmeyi durdurdular. Bizi mahkum ederek şeytanlaştırdılar. Dini yönden yaptığım eleştirilerden dolayı bana bugüne kadar bir şey yapmadılar. Neler neler söyledim. Fakat terör örgütü propagandasından ceza vererek seslendiğim insanlara bir mesaj vermek istediler. Bunların hepsi hesaplı kitaplı… Ben bu kutuplaşmanın kırılması gerektiğini söylüyorum ve Gezi’den bu yana cemevlerine gidiyorum.”
Gidilen yolun dini diktatörlük olduğunu, ancak tarihin akışını tersine çevirmenin mümkün olmadığının altını çizen Eliaçık, “Padişahlığı, halifeliği getireceğiz demek boş şeydir. Ben bugün iktidardakilerin varmak istediği yerde başvuracakları kitaplarla, kaynaklarla yüzleştim. Onlar bunlarla yüzleşmeye cesaret edemez. Onlar itiraz edemezler. Yeryüzünde Allah’ın gölgesi diye bir şey yok, olmaz. Hilafet diye bir şey yok. Bütün büyük dinler ve devrimler ihanete uğramıştır” dedi.
Saltanatın ve Hilafetin kaldırılmasının doğru olduğunu, aydınlanma devrimleri ile Marksizmin İslam’la çelişmediğini, aksine onun özünün devamı olduğunu savunan Eliaçık, “Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözü Kur’ana uygundur. Cumhuriyet devrimleri İslam’a karşı yapılmamış, İslam’ın önünü açmıştır” diye konuştu.
İhsan Eliaçık, konuşmasının bitiminde konukların çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, ÇGD Bursa Şubesi Başkanı Aykut Güngör ve Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Fehmi Okay, İhsan Eliaçık’a plaket ve hediye verirken, yazar kitaplarını imzaladı.