Bursa Barosu'nun yayınladığı bildiri şu şekilde;
"Diyarbakır Baro Başkanı Av.Tahir Elçi için, PKK’nın terör örgütü olmadığına ilişkin beyanı nedeniyle soruşturma başlatılmış ve hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır.
Öncelikle AİHM, şiddeti teşvik edici nitelikte olmayan ve içeriğinde şiddete başvurmayı cesaretlendirici ifadeler bulunmayan açıklamalar nedeniyle kişilerin cezalandırılmasını ifade özgürlüğüne aykırı bulmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da ifade özgürlüğünü teminat altına almış durumdadır.
Daha önce benzer beyanlarda bulunmuş kişiler için herhangi bir yasal yola başvurulmadığı ve bu beyanların ifade özgürlüğü kapsamında korunduğu da toplumun bilgisindedir.
Zaten ifade özgürlüğü, bizim gibi düşünmeyen insanların özgürlüğü değilmidir.
Bütün bunlara rağmen Av.Tahir Elçi hakkında başlatılan süreç kaygı vericidir. Hakkında çıkarılan yakalama kararı ise yargının düştüğü noktayı gösterir bir ibret belgesidir.
Yakalama sebebi “şüphelinin soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklandığı, tüm aramalara rağmen kendisine ulaşılamadığı” şeklindedir.
Oysa serbest avukat olarak çalışan ve Diyarbakır Barosu Başkanı olan Tahir Elçi, herkesin kolayca bulabileceği bir adrestedir. Kaldı ki hakkındaki yasal süreçle ilgili olarak ifade vermeye hazır olduğunu medya aracılığı ile kamuoyuna duyurmuştur. (Bu arada Tahir Başkan ile hiçbir sorunla karşılaşmadan birden çok telefon görüşmesi yaptığımızı da belirtmiş olalım)
Özetle, çağırıldığında ifade vermeye hazır bir Baro Başkanını müşkül durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak için yapılan yakalama işlemi hukuksuzluktan öte utanç vericidir.
Artık belli çevreler bu basit ve kirli yöntemlerden medet ummaktan vazgeçsinler. Bazı hakim ve savcılarımız ise o çevrelerin taleplerine göre değil, hakkın ve hukukun gereklerine göre karar versinler.
Herkesin hukuk önünde eşit olduğu bir Türkiye özlemimizdir. Tüm barolarımız gibi Bursa Barosu da bu amaç için mücadele etmektedir ve mücadele etmeye devam edecektir.
Saygı ile kamuoyuna duyurulur."