Olay, geçen yıl haziran ayında Nilüfer ilçesi Konak Mahallesi'nde meydana geldi.
Yıldız Yazıcı ve oğlu Halil İbrahim Yazıcı'nın yaşadığı daireden gelen gürültüyü duyan komşuları polise haber verdi. İhbar üzerine adrese gelen polis ve sağlık ekipleri, boynunda ip olan Yıldız Yazıcı'yı dairenin girişinde yerde hareketsiz yatarken buldu. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Yıldız Yazıcı'nın hayatını kaybettiği belirlendi.
Olayın ardından polis tarafından gözaltına alınan Halil İbrahim Yazıcı, "Annemle anlaşamıyorduk. Ben, Samsun'a taşınmak istiyordum. O ise bu teklifime karşı çıkıyordu. Bu yüzden tartıştık. Elime geçirdiğim iple kendisini boğdum" dedi. Mahkemeye çıkarılan Yazıcı, tutuklandı.
Halil İbrahim Yazıcı'nın 2 yıl önce temmuz ayında, balkondan tüfekle ateş açıp kahvehane önünde çay içen Aydın Yıldız'ı (47) sırtından vurduğu ortaya çıktı, bu suçtan tutuksuz yargılandığı belirtildi.
Halil İbrahim Yazıcı hakkında annesini öldürdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bursa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Halil İbrahim Yazıcı ve avukatıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı. Sanığın babası ve kardeşleri de duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada söz verilen sanık Halil İbrahim Yazıcı, susma hakkını kullanacağını ifade etti. Sanığın babası Adem Yazıcı ve ağabeyi Anıl Yazıcı ise şikayetçi olmadıklarını dile getirdi.
'UYUŞTURUCU YÜZÜNDEN ANNEMİ ÖLDÜRDÜ'
Sanığın diğer ağabeyi Recep Yazıcı ise kardeşinden şikayetçi olduğunu belirterek, olayın, kardeşinin uyuşturucu bağımlılığı yüzünden gerçekleştiğini anlattı. Kardeşinin madde bağımlılığın son zamanlarda arttığını aktaran Recep Yazıcı, "Birine zarar verebileceği gerekçesiyle defalarca karakola gidip şikayet ettim. En son 27 Mayıs gecesi şikayette bulundum. Aradan 1-2 hafta geçmeden olay gerçekleşti. Olaydan bir gün önce balkonda hayaller görüyordu. Sabahında anneme dikkat etmesi için mesaj atmıştım" diye konuştu.
AKIL SAĞLIĞI RAPORU İSTENDİ
Davaya katılma talebi mahkemece kabul edilen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, sanığa 'akıl hastalığı' yönünden rapor alınması için belirlenen randevu tarihinin beklenmesine ve tutukluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.