Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi'ndeki bir apartmanda dairesi olan Aydın S., evini 1 Temmuz 2020'de Kamuran Pınar Acar'a kiraya verdi. Acar, ev sahibine hiç kira ödemedi. Bunun üzerine Aydın S., avukatı Batuhan Arısoy aracığıyla mahkemeye başvurdu. Bursa 4'üncü İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen davalara Kamuran Pınar Acar katılmadı. Mahkeme, mart ayında kira borcunu ödemesi için Kamuran Pınar Acar'a tebligat gönderdi. Acar, kira borçlarını ödemeyince mahkeme, evin tahliye edilmesini kararlaştırdı. Kararın ardından eve giden icra ekibi, dairenin kapısını çilingir yardımıyla açtırdı. Kapının açılmasıyla ekipler, çöp evle karşılaştı. Evin giriş kapısının kilidi yenisiyle değiştirildikten sonra ekipler evden ayrıldı. Ertesi gün çilingir yardımıyla eve giren Kamuran Pınar Acar, mahkemenin tahliye kararına uymayıp, eve girmeye devam ettiği gerekçesiyle gözaltına aldı. Polis merkezine götürülen Kamuran Pınar Acar, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
ÇÖP EVDEN 'ÇOCUK' ÇIKTI
Bu sırada çöp evin temizlenmesi için Nilüfer Belediyesi ekiplerine haber verildi. Eve gelen ekipler, temizlik çalışmasına başladıkları sırada bir odanın kapısının kilitli olduğunu belirledi. Kapıyı kırıp içeri giren temizlik görevlileri, çöplerle dolu odada baygın halde yatan çocukla karşılaştı. Çocuğun odada kilitlendiği ve tuvaletini dahi odaya yaptığının görülmesiyle, sağlık ve polis ekiplerine haber verildi. Çöp evde tutulan çocuk, sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılıp tedaviye alındı. Yaklaşık 1 yıldır odada kilitli tutulduğu düşünülen çocuğun saçlarıyla tırnaklarının uzadığı, çok zayıfladığı ve vücudunda yaralar olduğu görüldü.
TEYZE TUTUKLANDI, YEĞEN KORUMA ALTINDA
Olayın ardından polis ekipleri, çocuğun kim olduğunu ve neden çöp evde tutulduğunu belirlemek için soruşturma başlattı. Ekipler, Kamuran Pınar Acar'a ulaşamadı. Çocuğun Acar'ın kız kardeşi Yasemin A.'nın olduğu ve isminin de Cem Muhammet A. olduğu belirlendi. Kamuran Pınar Acar'ın uzun zamandır kardeşiyle görüşmediği ve yeğenine de kendi baktığı, onu evde kilitli odada tuttuğu belirlendi. Yeğenini 1 yıldır alıkoyduğu iddiasıyla yeniden gözaltına alınan teyze Kamuran Pınar Acar, emniyetteki işlemlerinin ardından 'Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması' suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan Kamuran Pınar Acar, Bursa Yenişehir Kadın Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Cem Muhammet A., Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından Antalya'ya, annesinin yanına gönderildi. Burada, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri tarafından korumaya alınıp, Akdeniz Üniversitesi'ne kaldırılan Cem Muhammet, tedavisinin ardından Sevgi Evi'ne yerleştirildi.
SORUŞTURMA 5 AYDA TAMAMLANDI
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma 5 ayda tamamlandı. Görevlendirilen 2 cumhuriyet savcısının hazırladığı 7 sayfalık iddianamede, suçlamaları kabul etmeyen Kamuran Pınar Acar hakkında, 'İhmali davranışla öldürmeye teşebbüs', 'Çocuğa eziyet' ve 'Çocuğu kaçırma' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından 27 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, ifadesine yer verilen Kamuran Pınar Acar, müşteki Yasemin Acar'ın ablası olduğunu, yeğeninin de 8-9 aylık olduğu andan itibaren kendisinin yanında kaldığını ve yeğenine kendisinin baktığını söyledi, iddia edildiği gibi zorla alıkoyma durumunun söz konusu olmadığını öne sürdü. İddianamede, Cem Muhammet'in Antalya'da alınan ifadesine de yer verildi. Cem Muhammet teyzesini, annesi olarak bildiğini söyledi. Teyzesi ve kuzeniyle birlikte yaşadığı evde son zamanlarda paralarının kalmadığını, bu nedenle teyzesi ve kuzeninin kendisinden gizli bir şeyler yediğini belirten Cem Muhammet, evde gününü yatarak geçirdiğini, teyzesi ve kuzeninin çöp atmama takıntısı olması nedeniyle de evin çöp ev haline geldiğini belirtti. Cem Muhammet, teyzesinin ara sıra kendisine vurduğunu ve bazen de tek ayak üzerinde kendisini bekleterek ceza verdiğini de söyledi.
'EĞER BULUNMASAYDI HAYATINI KAYBEDEBİLİRDİ'
İddianamede, Kamuran Pınar Acar'ın akıl sağlığıyla ilgili rapor da yer aldı. Suç tarihinde, Kamuran Pınar Acar'ın akıl hastalığının bulunmadığı ve zayıflığının saptanmadığı belirtildi. İddianamede, aynı zamanda savcılığın talebi üzerine, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nca tanzim edilen rapora da yer verildi. Raporda, çocuğun beslenme ihmali nedeniyle organlarında ve vücudunda kalıcı hasar kalabileceği, 'eğer bulunmasaydı hayatını kaybedebileceği' belirtildi. Cem Muhammet'in dosyaya giren fotoğraflarına göre de 1 yıl boyunca kilit altında tutulduğu belirtildi.
İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA
Teyze Kamuran Pınar Acar'ın, bugün Bursa 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılanmasına başlandı. Duruşmaya Bursa Yenişehir Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Kamuran Pınar Acar ve avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatları katıldı. Antalya'da bulunan anne Yasemin Acar ise duruşmaya gelmezken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, çocuğun devlet korumasında ve sağlık durumunun iyi olduğu, Bakanlığın davanın takipçisi olduğu belirtildi.
DURUŞMA KAPALI
Bursa Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği'nin (UCİM) davaya katılma talepleri ise reddedilip, duruşmada gizlilik kararı verildi. Bursa Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi avukat Büşra Pınar Altınoluk, "Avukatlık Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Anayasa ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler gereğince Bursa Barosu adına katılma talebinde bulunduk. 'Çocuğun üstün yararı' ilkesi gereğince de baronun suçtan zarar gördüğünü açıkladık. Ancak mahkeme tarafından katılma talebimiz reddedildi ve gizlilik kararı verildiği için salondan dışarı çıktık. 'Çocuğun üstün yararı' ilkesi gereğince böyle durumlarda, gizlilik kararı olması gereken bir uygulama. Bizim kabul etmediğimiz nokta, baronun katılma talebinin reddi" dedi.
UCİM Hukuk Koordinatörü avukat Mine Rana Kahramanoğlu da "Yargılamada teyze tutuklu yargılanıyor, duruşma salonundaydı. Biz de katılma taleplerimizi sunduk. Baro'nun ve bizim katılma talebimiz ret oldu maalesef ve duruşmanın kapalı olarak yapılmasına karar verildi. Çocuğumuzun daha önce ifadesi alındı, dosyada mevcut. Bundan sonra da dosyanın takipçisiyiz biz UCİM olarak. Teyzesini anne olarak biliyor. Tabii ki çocuk olduğu için, başına ne geldiğini, çok bilmiyor. Yani bir bakımsızlık var ama çocuğun algısı zaten o şekilde olduğu için ne halde olduğunun farkında değil maalesef" diye konuştu.