USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Bursa

Bursa Demirtaş'ta bulunan "Eski Tekel Tütün Depoları" hakkında mahkeme kararı

Mimarlar Odası Bursa Şubesi ile Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Demirtaş eski Tekel Tütün Depoları olarak bilinen bölge ile ilgili “Yargı bir kez daha haklılığımızı ortaya koydu” dendi.

Bursa Demirtaş'ta bulunan "Eski Tekel Tütün Depoları" hakkında mahkeme kararı
17-04-2023 12:55
17-04-2023 13:00
Google News

Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Murat İlkme'nin açıklamaları şöyle:

“Demirtaş eski Tekel Tütün Depoları olarak bilinen, Bursa ili, Osmangazi İlçesi, Demirtaş Mahallesi, 7726 ada, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163 ve 164 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından ulaşım ve 03.08.2022 tarih ve 5921 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile onaylanarak 04.08.2022 tarih ve 31913 numaralı Resmi Gazetede yayınlanan 1/25.000 ve 1/5000 tahminli nazım imar planları ile 1/1000 geçmiş uygulama imar planlarına ait “Büyük Ova Alanında” kalma, üstteki planlarında “tarımsal Sınırlarda korunacak alan” olarak tarifelenen bölge kalması, Demirtaş yolunun uzaması yapılacak bu tür planlamanın çevre tarım bölgeleri de benzer yapılaşma baskı oluşturacağı, buradaki toprak yapısını koruyucu ve alüvyonlu nitelikte olduğu, jeolojik olarak yapıya uygun olmadığı,Yapılan planların yasa ve yönetimlerine, şehircilik ilke ve esaslarına aykırı olduğu ilkesi ile dava açılmıştır.

Aynı bölgeye yönelik Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Yüksek Kurulunun 06.02.2012 ve 2012/18 sayılı kararıyla onaylanan imar planları Şehir Plancıları Odası'nın açtığı dava sonucu Danıştay Altıncı Dairesinin 01.07.2015 tarihi ve E:2012/4341, K:2015/4806 geçerli kararıyla iptal olmuştur. Bu kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen ilgili mahkeme kararı hiçe sayılarak iptal edilen planla aynı içerikte yeni bir plan onaylanmıştır.

Odalarımız tarafından açılan dava sonucunda Danıştay 6.Dairesi, 27.2.2023 tarih ve 2022/7820 esas sayılı kararıyla imar planlarının “YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA” kararı verildi.

İlgili mahkeme kararında;

· 1984 yılında TEKEL idaresine tahsis edilmiş, bu dönemde eski depoların, 22.05.1996 tarihli inşaat ruhsatıyla da toplam 10.000 m² alanı olan 3 adet yeni deposunun inşa edildiği, Bursa ili için inşaatı 1/100.000 zamanında Çevre Düzeni Planının 19.01.1998 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlık tarafından onaylandığı, söz konusu planlama alanında 7 planlamanın sınırlandırıldığı, anılan taşınmazların Merkez Planlama Bölgesi içinde, tarım alanında kaldığı, Çevre Düzeni Planının koruma alanları arasında “Tarımsal denetim alanlarında önemli olan Bursa Ovası, Bursa ilindeki sulanan ve sulama projesi olan alanlar korunacaktır. ..” ilkesinin yer aldığı, “Bursa Ovası'nın korunmasının önemine vurgu yapıldığı anlaşılmaktadır.

· Merkez Planlama Bölgesi için hazırlanan 1/25.000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planının 12.08.2008 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından kabul edildiği, bu planda dava konusu taşınmazların "Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar" içinde gösterildiği, "Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar" ile ilgili plan hükümlerinde: “Bu alanda yer alan ve imar mevzuatına uygun yapılar faaliyet ve konumunun gerektirdiği önlemleri almak koşulu ile ekonomik ömrü tamamlanıncaya kadar faaliyetine devam edecektir. Bu alanlardaki imar uygulaması yapılmış da olsa boş parsellere yeni yapı yapılamaz.” hükmünün yer aldığı; yine Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 05.06.2008 tarihinde kabul edilen 1/5000 ölçekli Demirtaş Nazım İmar Planında 'Tarımsal Niteliği Korunacak Alan" olarak belirlendiği, anılan planın "Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar" ile ilgili plan hükümlerinde yukarıda belirtilen plan hükmünün aynen korunduğu, ek olarak “...Bu alan içerisinde imar mevzuatına aykırı yapılar tasfiye edilecektir.” hükmünün getirildiği görülmektedir.

· Dava konusu imar planlarında, iptaline karar verilen 06.02.2012 onay tarihli planlar ile benzer fonksiyonlar belirlendiği, farklı olarak önceki plandaki özel sağlık tesisleri alanı fonksiyonunun kaldırılarak yerine eğitim tesisleri alanı (ilkokul alanı) fonksiyonunun getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, aynı taşınmazlara ilişkin dava konusu imar planı değişikliklerinin Danıştay Altıncı Dairesinin yukarıda açıklanan E:2012/4341 sayılı dosyasındaki dava konusu ile benzer nitelikte olduğu ve anılan dosyada imar planı değişikliklerinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olup olmadığının incelenmesi amacıyla, 1 Şehir ve Bölge Plancısı, 1 Jeoloji Mühendisi ve 1 Ziraat Mühendisinden (Bölge Plancısı) oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulunca yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun bakılan davada da hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.

· Yapılaşma izni baskılarının Eski Yalova Yolu’nun doğu bölümü boyunca devam etmesi bekleneceğinden, nazım imar planlarının Tarımsal Niteliği Korunacak Alan olarak kalması kararının uygulanamaz duruma gelmesi sonucu ortaya çıkabilecektir.

·Davaya konu parselin bitişiğinde ve yakınında bulunan arazilerin de niteliği incelenmiştir. Bitişik ve civar arazilerin bazılarında çok iyi durumda olan meyve bahçelerinin varlığı görülmüştür. 2368 sayılı parselde meyvesiz ağaç kümelerinin vejatatif gelişmesinin çok iyi olduğu saptanmıştır. Gerek 2368 sayılı parselin bizzat kendisinin ve gerekse civar parsellerin durumundan hareketle, 2368 sayılı parselin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. maddesindeki “mutlak tarım arazisi” sınıflamasına uyduğu sonucuna varılmıştır.

· Uyuşmazlığa konu olan taşınmazın bulunduğu alanın “Mutlak Tarım Arazisi” niteliğinde olduğu, buradaki mevcut prefabrik depo binaları ve yer döşemeleri dikkatli olarak kaldırıldığı taktirde, uygun kültür bitkileri de yetiştirilerek toprağın tarımsal üretim için kullanılabileceği değerlendirilmektedir.

· İnceleme alanı Kuvaterner alüvyonlar ile kaplı olup, genelde ince taneli kum, siltli kum ve killi kum gibi birimlerden oluşmaktadır. Yeraltı suyunun yüzeye çok yakın olması bölgedeki kuvaterner alüvyonlarının suya doygun olduklarını gösterirken, sıvılaşma riskinin de varlığına işaret eder. Nitekim sondaj verilerinin yanı sıra yapılan laboratuar deneyleri de, inceleme alanını oluşturan zeminin sıvılaşma riski taşıdığını açıkça ortaya koymaktadır.

· İnceleme alanında ve/veya yakın civarında alüvyon içinde fayların varlığının test edilmesi önemli aşamalardan birini oluşturmakla birlikte, bu konuda maalesef ‘Jeoloji-Jeoteknik Etüt Raporunda bir çalışmaya rastlanılmamıştır.

Haklılığımızı ortaya koyan gerekçeler yukarıda detaylı olarak aktarılmıştır.

Bizler, Akademik Odalar olarak kent ve kentli için meslek disiplinlerimiz kapsamında Bursa'mızın ovasını, davranışlarını, dağını, tabiatını korumak için mücadelemize devam etmekteyiz. Bizler, kent içinde veya kente yakın mesafedeki benzer bilgisayarlardan birilerine rant sağlamak için yapılaşmaya açılmayı değil, bu yerlerin kentimizde yapısı olarak tıslanan kamu kurumları olarak kullanılmasının sağlanması için sağlanmasını sağlamaya devam etmeye devam ediyoruz. Bizler, Bursa'nın varlıklarının kilometrelerce uzak, masa başında, kente ve kamuya rağmen bir takım sermaye grupları için planlanmasına karşı mücadelemize devam eden şirketimiz.

Bu haklı mücadelelerimizde; birçok haklı kezliğimiz mahkemelerin ortaya çıkmasına konulmuş olup idareleri mahkeme kararlarına uymaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna duyurulur.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ