Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesi yıldönümü münasebetiyle düzenlenen ‘Aramızdan Seçilenler ile Söyleşi’ programı, Atatürk Kongre Kültür Kongre Merkezi (Merinos AKKM) Başkanlık Salonu’nda yapıldı. Kadın derneklerinin, sivil toplum kuruluşlarının, kent konseylerinin kadın meclislerinin, muhtarların ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda, kadınların seçme ve seçilme sürecinde yaşadığı zorluklar ve kadın yönetici sayısının arttırılması yönünde yapılabilecek çalışmalar ele alındı.
“Daha güçlü bir Bursa için hep beraber çalışacağız”
Programın açılışında konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’yi modern bir ulus devletine dönüştürmek için gerçekleştirdiği en önemli çalışmalardan bir tanesinin de Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanıması olduğunu söyledi. Kurtuluş Savaşı’ndaki mücadelede önemli rol oynayan kadınların 5 Aralık 1934’te seçme ve seçilme hakkını elde ettiğini, Türkiye’nin geleceği için önemli bir görev üstlendiklerini belirten Çepni, “Kadınlarımız 83 senedir olduğu gibi gelecekte de Türk siyasi hayatında aktif bir şekilde var olacak, yerel ve ulusal yönetimlerde görev alacaktır. Bursa Kent Konseyi’nin Türkiye’ye örnek olan güçlü yapısının içerisinde kadınlar ayrı bir yer tutuyor. 5 Meclisimizden bir tanesi olan Kadın Meclisimiz, kadınların kendi sıkıntılarına sahip çıkmaları adına birçok faaliyet düzenliyor. Çalışmalarından ötürü Kadın Meclisi Başkanımız Mihrimah Kocabıyık ve ekibine teşekkür ediyorum. Bursa Kent Konseyi tüm ekibiyle gece gündüz çalışmaktadır. Şehir ve ülke için projeler üretmektedir. Daha güçlü bir Bursa için hep beraber çalışacağız. Tüm kadınların seçme ve seçilme hakkı elde etmelerinin 83’nci yıldönümünü kutlarım” dedi.
Vali Yardımcısı Ergün Güngör ise, dünyanın birçok ulusundan önce Türk kadınına Atatürk tarafından 83 sene önce seçme ve seçilme hakkı tanındığını dile getirdi. Toplumda hala cinsiyet eşitliğinden bahsedildiğini aktaran Güngör, güçlü kadının güçlü toplum demek olduğunu, kadınların her alanda var olması gerektiğini anlattı. Geleceğe umutla bakmanın kadının her anlamda güçlü olmasıyla mümkün olduğunu söyleyen Güngör, kadına şiddetin en büyük suç olduğunu dile getirdi.
Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Mihrimah Kocabıyık ise, meclis olarak Bursa’da yaşayan kadınları din, dil, ırk, kültür, sınıf, eğitim ve düşünce farkı gözetmeksizin temsil ettiklerini, sesini demokratik yollarla duyurduklarını dile getirdi. Kadınların taleplerinin belirlenmesi, çözümler ve projeler üretilmesini amaçladıklarını anlatan Kocabıyık, bu kapsamda istihdam, sağlık, eğitim, kültür ve sanat, hukuk gibi konularda birçok faaliyet yaptıklarını söyledi. Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 83. yıl dönümünü gurur ve heyecanla kutladıklarını belirten Kocabıyık, 1935’te yapılan ilk seçimlerde 17 kadın milletvekilinin meclise girdiğini hatırlattı. Kocabıyık, “TBMM’de 543 milletvekilinin 76’sı kadınlardan oluşmaktadır. Bursa’da seçilen 425 meclis üyesinin 65’i kadındır. Yine Bursa’da 1057 muhtarın 33’ü kadındır. Hedefimiz kadınların siyasette daha fazla temsil edilmesidir” diye konuştu.
Konuşmaların ardından söyleşi programına geçildi. Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Mihrimah Kocabıyık’in moderatörlüğünde yapılan programın ilk konuşmacısı Bursa Milletvekili Bennur Karaburun oldu. Özgeçmişinden bahseden Bennur Karaburun, 23 yaşına kadar yüzme ve su topu sporuyla uğraştığını, 1996’da bir trafik kazası geçirdiğini ve zorlu bir süreç geçirdiklerini anlattı. Biraz iyileştikten sonra 6 sene boyunca kardeşiyle birlikte çalıştığını, 2000’lerde omurilik felci hastalığıyla ilgili araştırmalar yapmaya başladığını, 2005’te kök hücre ameliyatı olduğunu ifade etti. Bir kez daha ameliyat olması gerekirken önünün tıkandığını dile getiren Karaburun, “Ameliyat sayesinde tekrar yüzmeye başlamıştım. 2012’de birgün tezgahın başında dururken, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geldiğini duydum. Kök hücreden bahsetmek için yola çıktım ve Sayın Başbakanımıza durumu anlattım. Girişimler sonucu 2014’te tekrar ameliyat oldum. 2015’te Cumhurbaşkanımız olarak Bursa’ya gelen Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir ameliyat daha olmak istediğimi iletmek için görüştüm. O dönemde engelli vatandaşlardan milletvekili başvuru parası alınmayacağı duyuruldu. Annem de bu sefer benimde milletvekili olmamı istedi. Böyle bir umudum yoktu. Cumhurbaşkanımızla görüşeceğimiz gün babama sordum ve o da destek verdi. Görüşme sırasında tekrar ameliyat olmam gerektiğini dile getirdim. Ardından milletvekili olmak istediğimi söyledim. O dönem bakanımız olan Faruk Çelik beyi yanımıza çağırdı. Böylece süreçler sonunda milletvekili oldum” dedi. Karaburun, millete hizmet etme imkanı bulduğu için mutlu olduğunu dile getirdi. Kadınların farklı bakış açıları geliştirebildiğini, parti içerisinde kadına büyük önem verildiğini söyledi. Kadınların öncelikle kendisini geliştirmesi ve güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Karaburun, son dönemde milletvekili yanı sıra büyükelçi ve kaymakamlar arasında da kadın sayısının arttığını söyledi.
“Siyasetle uğraşan herkesin bir amacı olmalıdır”
Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ise, 1998’te Fazilet Partisi ile siyasete başladığını ifade etti. Siyasi hayatına ilk anayasayı anlatarak başladığını aktaran Gözgeç, 1982 darbe anayasasının kaldırılarak yeni bir anayasanın yapımına tanıklık etmek amacıyla milletvekilliğine aday olduğunu söyledi. Milletvekili olarak bu yasanın yapımına tanıklık ettiği için mutlu olduğunu belirten Gözgeç, “Siyasetle uğraşan herkesin bir amacı olmalıdır. Ben siyasete Bursa’da neler olup bittiğini bilmek istediğim için girdim. Ardından sıkıntıların çözümüne katkı sunmak istedim. Teşkilatlarda yer alırken olmazsa olmazım yoktu. Böyle beklentisi olanın hayal kırıklığına uğrama ihtimali var. Bu yüzden anlam ve amacı doğru belirlemek gerekir. AK Parti’de de her kademede bulundum. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Anadolu insanı en zor zamanda kadını ve erkeği birlikte mücadele etmiştir. Meclise ilk giren 17 kadından birisi de Bursa İnegöl’den çiftçi bir kadındı. Bu arada başörtülü kadınların seçilme hakkını da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan verdi” diye konuştu.
Birçok kurumun kadınlarla ilgili faaliyetleri olduğunu anlatan Gözgeç, “Yasada önemli değişiklikler yaptık. Bunun yanında sivil toplum kuruluşlarının da etkili çalışmalar yapması gerekiyor. Kadın hayatın her alanında olmalı ancak aile yaşamıyla da uyumlu olmalıdır. İş yaşamını uyumlu hale getirmediğimiz zaman başka sıkıntılar yaşanabiliyor. Kadınların karar alma mekanizmasında yer almasının bir faydası da farklı bakış açılarını getirebilmeleridir. Kadınların meclislerde muhtarlıklarda olması artı değer kazandıracaktır. Kadınların diğer kadınların da önünü açması lazım. Siyasetçi kadınların sahalarda yetiştirilmesi gerekir” dedi.
“Kadın bakış açısını topluma yerleştirmek gerekiyor”
Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi Meclis üyesi Nilgün Berk de özgeçmişinden bahsetti. 25 senedir serbest avukatlık yaptığını hatırlatan Berk, Bursa Barosu Kadın Hakları ve Hukuku komisyonunun kurucusu olarak görev aldığını, bir dönem Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu dönem sözcülüğü yaptığını, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nin kurucu üyesi olduğunu belirtti. 2011’de CHP Bursa İl Başkanlığı’nda sekreterlik görevi üstlendiğini belirten Berk, son yerel seçimlerde de Büyükşehir ve Nilüfer Meclis üyesi olduğunu aktardı. Öğretmen bir ailenin çocuğu olarak iyi bir eğitim aldığını, bu yüzden kendisini şanslı gördüğünü dile getiren Berk, “Günümüzde hala milyonlarca kız çocuğu hala eğitim alamıyor. Nilüfer’de 32’ye yakın kadın derneği var. Kadın derneklerimizle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Kadın bakış açısını topluma yerleştirmek gerekiyor. Karar alma mekanizmalarında kadınlar yardımcı rollerde değil, aktif rollerde bulunması gerekir. Dünya genelinde medya, bilim, bilişim gibi alanlarda kadınlara pek görev verilmezken, çevre, aile, sosyal politikalar alanlarında kadınlar aktif bulunuyor. Dünyadaki mülkiyet sahiplerinin sadece yüzde 1’i kadındır. Bu 10 sene öncede böyleydi, hala böyledir. Öncelikle kadınların yapacağı çok şey var” diye konuştu.
Davutdede Mahalle Muhtarı Hatice Çınar, ilkokul mezunu olduğunu, açıktan ortaokulu bitirdiğini ve liseyi okuduğunu belirtti. AK Parti Yıldırım Kadın Kolları’nda, okul aile birliği, Yıldırım Kent Konseyi’nde ve Artvin ve Kafkas Dernekleri Federasyonu’nda görevler aldığını aktaran Çınar, 2014 seçimlerinde mahalle muhtarı seçildiğini vurguladı.
Karaağaç Mahalle Muhtarı Sema Pamukçular ise, özgeçmişinden bahsetti. 8 buçuk senedir mahalle muhtarlığı yaptığını anlatan Pamukçular, ilkokulun ardından babasının okutmak istemediğini, amcasının etkisiyle babasının tekrar kendisini okutmaya başladığını söyledi. Liseden mezun olduğu dönemde siyasi olayların çok fazla olduğunu, bu sebeple üniversite imtihanlarına dahi girmediğini, dışarıda çalışmasına izin verilmediğini ve kendi işyerlerinde çalıştığına değinen Pamukçular, işyerinin muhtarlığa yakın olmasıyla tüm aksaklıkları görme fırsatı bulduğunu ve birçok soruyla muhatap olduğunu, böylece muhtar olmaya karar verdiğini söyledi.
Konuşmaların ardından Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni, Vali Yardımcısı Ergün Güngör ve protokol tarafından konuşmacılara günün anısına plaket takdim edildi.