BTO Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan'ın yaptığı açıklama şöyle:
Ülkemizde COVID-19 nedeniyle 214’ü doktor olmak üzere 554 sağlık çalışanı hayatını kaybetmiş halen de hastalanmakta/yaşamını yitirmektedir. 1 Nisan 2020’de COVID-19 nedeniyle görevi başındayken kaybettiğimiz ilk hekim Dr. Cemil Taşçıoğlu idi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) 72. Büyük Kongresi Taşçıoğlu’nun ve kaybettiğimiz tüm sağlık çalışanlarının anısına 1 Nisan, “COVID-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü” olarak kabul etmiştir.
İlk kez 17 Mart’ta, bir eczacı sağlık çalışanımızı yitirmiştik. Ne yazık ki yöneticiler pandemi bitmiş gibi davranmasına karşın halen hekimler, sağlık emekçileri, yurttaşlar yaşamını yitirmektedir. Bunda salgını koruyucu hekimliğin öncelendiği birinci basamak yerine kinci ve üçüncü basamaklarda karşılamanın etkisi çok büyüktür. Salgının ikinci ve üçüncü basamakta karşılanması nedeniyle sağlık çalışanları büyük bir riskle karşı karşıya kalmıştır.
Sağlık çalışanlarını, hekimleri koruyamayan “salgınla mücadele politikası” toplumu da koruyamaz. Koruyamamıştır da... Gerçekten çok uzak olduğunu belirttiğimiz resmî sayılar bu güne dek Türkiye’de 15 milyona yakın yurttaşımızın hastalandığını, yaklaşık 100 binini yitirdiğimizi söylüyor.
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında yitirdiğimiz sağlık çalışanlarını anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Onların anılarını yaşatmaya, salgınla doğru temelde mücadele etmeye devam edeceğiz, buna söz veriyoruz. Bu salgını bilimsel ilkelerle yönet(e)meyenlere karşın yaşamlarını yitirme pahasına mücadele eden tüm meslektaşlarımıza, sağlığa emek verenlere verebileceğimiz en güçlü söz: Toplum sağlığını onlara bırakmayacağımız, bilimin gereklerini yapacağımız, doğruları söylemekten asla vazgeçmeyeceğimizdir.
“COVID-19’un Meslek Hastalığı Sayılması” için illiyet bağı isteyenler; pandemi sürecinde istediğimiz 120 gün yıpranma payını bize çok görenler; “giderlerse gitsinler”, “gidişleri olsun da dönüşleri olmasın” diyebilecek kadar minnetsiz olanlar bilsinler ki: Gitmiyoruz, gitmeyeceğiz... Kaybettiklerimizin haklarını sormak; emek verenlerimizin haklarını korumak için gitmiyoruz, kalıyoruz! Topluma sözümüz var, hekimlere sözümüz var: Gitmeyeceğiz. Sizin, bizim, hepimizin sağlığı için, emeğimiz için söyleyecek sözümüz yapacak işimiz var…
Tükeniyoruz “Çığlıklarımıza kulak tıkayanlar bilmelidir ki, bu toplumun parçası olan bizler yalnızca haklarımızı istiyoruz, toplumun sağlık hakkını korumak istiyoruz! COVID-19’un sağlık çalışanlarında meslek hastalığı sayılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Hakkımız olan yıpranma payının uygulanmasını istiyoruz. Hayatımızı korumamıza yardım edecek çalışma koşulları istiyoruz. Hedef göstermeye, itibarsızlaştırmaya, toplumla karşı karşıya getirmeye çalışmayı bırakın, hakkımız olanı verin.
Pandemide yitirdiğimiz tüm sağlık çalışanlarının anıları önünde bir kez daha saygı ile eğiliyoruz. Onlara, topluma sağlıklı bir gelecek için mücadele sözümüzü hatırlatıyor, anıları önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz. Anıları, sağlık hakkı mücadelemizde bize ışık olacaktır.