A Milli Basketbol Takımı Başantrenörü Ufuk Sarıca uzun bir süredir Bursa’da A Milli Takım düzeyinde maç yapılmadığına dikkat çekerek “Her şeyden önce hayırlısı olur inşallah. Dünya Kupası eleme maçlarına başlıyoruz, 2 maçın da zor olacağı kesin. Sezon içine açılan pencerelerle, çok yoğun bir sezonun, devam edene bir sezonun içinde önemli maçlar oynuyoruz. Sonuçta tabii ki hem Bursa'da oynayacağımız maç, hem Ukrayna'da pazar günü oynayacağımız maç kolay maçlar değil. İkisini de kazanmak en büyük arzumuz, en büyük hedefimiz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı başlattık. Çok bir vaktimiz yok. Yapacağımız 3 günlük antrenman var ama takımımızın o enerjisi ve iyi niyetiyle beraber 2 maçı da kazanmak en büyük hedefimiz.”
“Bursa'da da çok coşkulu, dolu bir salonda oynayacağımıza eminim. Uzun zamandır Bursa'da milli maç oynamıyoruz. Burada ilgi çok olacaktır. Şu an kadromuzda bulundurduğumuz oyuncularda yaş ortalamamız çok daha düşmüş durumda, çok daha genç arkadaşlarımız var. Gerçekten dinamizmi çok yüksek, enerjisi yüksek arkadaşlar var. 25 galiba yaş ortalamamız, bu bizim için tabii, hep bir takım dezavantajlardan bahsediyoruz ama bu da bizim enerji olarak sahadaki oyunumuz olarak bize pozitif olarak dönecek şeylerden bir tanesi. Bunu tabii ki buradaki Türk taraftarıyla birleştirip inşallah kazanmaya giden enerjiyi yaratacağız.” İfadelerini kullandı.
Euroleague’de değişen format ve yoğun tempo sorusuna yanıtlayan Sarıca “Açıkçası ben çok doğru bulmuyorum. Herkesin burada farklı hikayeleri var. Her tarafa baktığınız zaman hak verebileceğiniz pozisyonu var. Oyuncular bir kere haklı, kulüpler, milli takım yetkilileri, federasyon haklı. En iyi oyuncularla en iyi takımlarla sahada olmak istiyor ama bu sıkışık dönemde buralara koymak bence iki tarafın basketbol adına verdiği bir zarar gibi gözüküyor. Sonuçta baktığınız zaman hazırlık süreci de çok az. Bizimki de devamlılığı olan, yani 3-4 seneden beridir beraber olan bir takım olursunuz o zaman bir avantajınız olabilir ama böyle bir pozisyon da yok. Baktığınız zaman Avrupa şampiyonasında olmayıp bugün olan 6-7 tane oyuncumuz var. Hepsi çok gençler. Bunlar hep basketbola sıkıntı getiren hadiseler. Bence bunun, iki tarafın anlaşmasıyla çözümlenmesi gerekiyor. Yoksa basketbol daha fazla zarar görecektir.”
“Lig içinde açılan pencerede eğer, takvimde ve programda oturtabilirseniz. Milli takımda çalışmak için bir süre oyunculara kulüplerinden buraya gelmek için maçın haricinde bir süre verirseniz, o zaman belki sezon uzar ama daha sağlıklı bir programla çözülebilir veya eski sistem gitmek lazım diye düşünüyorum. Belki o zaman ligler bittikten sonra ama sonuçta bu yapılan sistem, herkes için bir sıkıntı yaratıyor. Oyuncular bir kere karar vermek durumunda bırakılıyor. Bence bu, en büyük sıkıntı. Bizler burada Milli Takımı en iyi oyuncularla temsil etmek istiyoruz, seyredenler de öyle. Bu baktığınız zaman, bence program olarak anlaşılması gereken bir yer. Konuşup daha iyi programlanması gereken bir nokta.“ dedi.
A Milli Basketbol Takımı’nın son durumuna ilişkin de konuşan Ufuk Sarıca şöyle dedi ”Şu an bir sıkıntımız yok. Çok da istekli, arzulu çalışıyor arkadaşlarımız. Ben onların hepsine çok güveniyorum. Yarın ve perşembe yapacağımız birer antrenman var, cuma günü de umut ediyorum ki burada güzel bir atmosferde Letonya'yı yenerek başlayacağız. Letonya maçı da çok önemli çünkü bizim için. Letonya, grubun en tehlikeli takımı gibi gözüküyor. Bu var olan sistem, bazı eksiklikleri herkes için getiriyor. Letonya'nın da bazı oyuncuları kadrosunda yok. Fakat şu an hali hazırda baktığınız zaman açıkladıkları 14 kişilik kadroda yanılmıyorsam, Rusya'yı da sayarsak 7 tane oyuncusu yurtdışında oynayan özellikle İspanya'da oynayan oyunculara sahipler. Bu bakımdan biraz daha avantajlılar. Ukrayna, Avrupa şampiyonası oynadığı kadro ile devam eden eksiği olmayan bir takım onlar da o bakımdan, bir artıya sahipler. Bizim Dünya Kupası'nda olabilmek, en büyük hedefimiz. Bu doğrultuda da ilk grup maçlarında bütün maçları kazanmak için elimizden geleni yapacağız, hedefimiz bu.”
Milli Takımın tecrübeli isimlerinde olan Semih Erden ise “Daha yeni toplantık. Dün ilk antrenmanımızdı, bu da ikinci antrenmanımız. Takımımıza yeni arkadaşlar dahil oldu. Bunun doğrultusunda bilmediğimiz bir ekiple karşılaşacağız yani bu sene yazın oynadığımız takımla aynı takım olmayacak. Dolayısıyla onların ne oynadığını bilmiyoruz ama bizim için önemli olan bizim ne oynadığımız. Dolayısıyla da buradaki antrenmanlar da ona yönelik. Şu andaki hava ve atmosfer çok olumlu. Herkes sahada farkını, elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bu da bizim için en önemli şeylerden bir tanesi. Bu uyumu yakalayıp maçta da aynı performansı vermek. İnşallah, evimizdeki maçı kazanıp bir sonraki maçı da kazanmak istiyoruz.” dedi.
Yeni formata ilişkin sorulan soruları yanıtlayan Semih Erden “Bu sistemin avantajı şöyle, zaten gelen oyuncuların hepimiz hazır bir şekilde geliyoruz. Sonuçta herkes kendi takımında süre alıyor, oynuyor. Dolayısıyla daha hazır ve verimli bir şekilde Milli Takım'a geliyoruz. Onun dışında format olarak da FIBA ile Euroleague'in arasında sıkışmış bir takvim olarak görüyorum ben bunu. Bu şekilde oyuncuların ağır eleştiri alabilecek birşey olarak görmüyorum, tamamen bu organizasyon hatası. Bu da onları bağlayacak bir şey, oyuncuları değil. Tabii ki herkes Milli Takım için kanının son damlasına kadar mücadele eder, o formayı giymek için herşeyi yapar. Nitekim de gelen gelmeyen arkadaşlarımızın hepsi Milli Takım seviyesinde oyuncular. Yazın da bizimle beraberlerdi, şimdi de olmak isterlerdi ama organizasyonun vermiş olduğu bir durum. Bu durum kimi için kötü, kimi için iyi. Biz de bunu maçta göreceğiz. Tekrar bırakmak benim için kötü oldu. Sonuçta Milli Takım ile beraber yeniden yükselişe geçmiştim ama Milli Takım'dan sonra da bırakmadım çalışmayı, devam ettim. Tabii ki kendi takımın gibi olmuyor, maçı da oynayamıyorsun. Form sıkıntım var ama elimden gelenin en iyisi yapıyorum. Çok çalışıp bu açığı kapatmak için de bu ara olumlu ve verimli geçecek diye düşünüyorum. Her maça aynı ciddiyet ve konsantrasyonla çıkıp kazanmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tofaş’ın başarılı oyun kurucusu Barış Ermiş, 24 Kasım Cuma günü oynayacakları karşılaşmada Bursalı basketbol severlerin desteğini beklediklerini söyledi. Ermiş “Çok zor 2 maç. Bunun sezon arasında olmasının da biraz çalkantıları vardı ama sonuçta buradayız. Cuma günü bütün Bursa seyircisinin salonu doldurmasını, herkesin bizi sonuna kadar desteklemesini bekliyoruz. Biz kısa sürede elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Sonuçta her zamanki gibi, Ufuk ağabeyin sisteminde de savaşan bir takım sonuna kadar elinden gelenin en iyisini yapan bir takım göreceklerinden şüphesi olmasın kimsenin. 3 senedir Bursa'dayım. Gittikçe artan, başarıyla da gelen TOFAŞ'ın sempatikliğini de tekrar sahayı dolduran, son Efes maçında gerçekten müthiş bir kalabalık vardı. Tabii ki bu bir Milli maç, Milli maçın yeri apayrı oluyor. Takım tutmadan herkes buraya geliyor. Çok coşkulu bir seyirci. Letonya maçı çok önemli bir maç, kendi sahamızda maç kaybetmememiz lazım. Çünkü çok kısa bir dönem, Hatayı telafi edemeyeceğimiz bir dönemdeyiz çünkü çok fazla çalışma fırsatı bulamayacağımız maçlar. Salonun full olacağından benim şüphem yok ama maç boyunca desteklerini bizden esirgemesinler.” dedi.
Melih Mahmutoğlu’nun açıklalamarı ise şöyle “Öncelikle Milli Takım herkes için hayırlı olsun. İnşallah oyuncular için de en güzel şekilde geçer. Aslında şöyle, artık takımların nasıl olacaklarını, ne şekilde olacaklarını bilemiyoruz. Çünkü biliyorsunuz Euroleague var, oyuncular gelemeyebiliyor. Ama tabii ki hangi oyuncularının geleceğini biliyoruz ama önemli olan bizim için, kendi basketbolumuzu sahaya yansıtmak. Herkesin bildiği gibi biz, ev sahibiyken gerçekten çok coşkulu oynarız. Bunu Avrupa Şampiyonası'nda gösterdik. Maçın sonuna kadar savaşıyoruz. Yine aynı şekilde aynı kimlikle sahada olacağız. Sonucunda da evimizde Letonya karşısında kazanmak istiyoruz. Bütün Bursa halkını davet ediyoruz. Burada güzel bir ortam olacak. İnşallah burada kazanırız, ondan sonra Ukrayna maçımız var. Burada 2'de 2 yapıp, inşallah en sağlıklı verimli bir milli takım süreci geçireceğiz. Şu an oyuncular için sağlıklı bir ortam yok. Oyuncular bu sene özellikle düşünülmüyor. Çok yoğun bir tempodan çıkıyoruz, biliyorsunuz Euroleague'de arka arkaya maçlar oynadık. Fenerbahçe ile Moskova'dan Eskişehir'e uçtuk, Eskişehir ile maç oynadık sonra buraya geldik. Tabii ki de oyuncular olarak buraya geldiğimiz için çok mutluyuz. Bu kutsal formayı giydiğimiz için çok mutluyuz ama burada oyuncular gerçekten çok zor durumda kalıyor. Son 1 ay içerisinde gördünüz özellikle zor durumda kaldık. Çeşitli eleştiriler oldu, bunlar olacaktır. Çok fazla konuşacak birşey yok. Sonuçta biz buraya geldik, bu kutsal formayı giyeceğiz. En iyi şekilde kanımızın son damlasına kadar savaşacağız ama oyuncular için kesinlikle doğru bir ortam, doğru bir sezon ilerlemiyor. İnşallah hiçbir oyuncu, ciddi sakatlık yaşamadan bu seneyi güzel bir şekilde atlatırız. İnşallah doğru bir şekilde tekrardan oyuncular için en sağlıklı en verimli fikstür oluşur. Artık bunu kim yapıyorsa, çok fazla söylenecek şeyler var tabii ki ama söyleyemiyoruz. Fenerbahçe'de başlayarak ve üzerine Milli takım süreci çok iyi geçti benim için. Bu sene de iyi başladım, kaptan olarak Fenerbahçe'de inşallah kupalar kaldırmaya devam ederim. Kendim oyuncu olarak her zaman şunu düşünüyorum, hayatımda en değer verdiğim şu an iki formayı giyiyorum. Biri Türkiye Milli forması ve Fenerbahçe forması. Bu benim için çok büyük bir şans, ben burada Fenerbahçe'deyken her zaman, oynayıp oynamamak hiç önemli değil sahada en iyisini vermek için uğraşıyorum, burada da en iyisini vermeye çalışıyorum. Ne kadar şu anki gibi zor durumlar olsa da her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Basketbolu oynadığım sürece her zaman üstüne koya koya çalışarak, hem Fenerbahçe hem milli takım için en iyisini vermeye hep hazır olacağım bu şekilde sahada olacağım.”