Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, hakkında kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası talep edilen tutuklu sanık M.B. (34), Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla katıldı.
Mağdur Zübeyde G. (50) ve tarafların avukatları salonda hazır bulundu.
Mahkemede savunması alınan sanık, olay günü ablasının evine Osmaniye'den ziyarete geldiğini belirtti.
Antalya'da iş kazası geçirdiğini dile getiren M.B, şöyle devam etti:
"Bazı borçlarım vardı, kefil olduğum, ablamın da bana borcu vardı, 2012'de ona ve kocasına 7 bin lira para vermiştim. Ablam diğer kardeşlerimi de borç alarak sıkıntıya sokmuştu. O gün ablamın evine gittim, paraları vermesini istedim, 'Benim kimseye borcum yok, yürü git.' dedi. Bir anda sinirlendim, cebimde çakı vardı ayağından yaraladığımı hatırlıyorum. Ablam yere düştü, o sırada Fatma ablam geldi, elimden çakıyı aldı, beni itti. O sırada dışardan gelen esnaflar beni aşağı indirdi, polisi bekledik. Fatma ablam bıçağı elimden alırken yaralanmış olabilir hatırlamıyorum."
Mağdur Zübeyde G. ise olay günü öğlen saati kardeşinin geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Sanığı asansörden çıkarken gördüm, kapıdan konuşabilecek kadar aralık bıraktım, 'hayırdır' dedim. 'Kimliğini al gel gidiyoruz.' dedi. Nereye gideceğimizi sordum bir şey söylemeyince gelmeyeceğimi söyledim. Kapıdan ayağını attı, cebinden bıçağı çıkardı, almaya çalıştım bıçak kapalıyken, alamadım. 'Madem gelmiyorsun al bu senin için' deyip bana bıçakla vurdu. Önce göğsümden yaralandım sonra o durmadan vurmaya devam etti. Düştüm, yine vurmaya devam etti, kalkıp kaçmaya çalıştım. Oturma odasına kadar gittim, orada yumruk ve tekme attı, bilincimi kaybetmiştim. Ayıldığımda koridordaydım, kızım bana ilkyardım yapıyordu, Uğur isimli bir komşumuz onu duvara dayamış tutuyordu, şikayetçiyim."
Tanık olarak dinlenen U.Y. ise olay günü mağdurun alt katındaki ofisinin önünde oturduğunu, yardım çığlığı duyunca binaya koştuğunu anlattı.
Tüm zillere basıp kapıyı açtırdığını kaydeden U.Y, "Üst kata çıkınca kapı açıktı, mağdur yerde kanlar içindeydi, sanık da onun üzerindeydi. Ben sanığı hızla onun üstünden alıp duvara yapıştırdım, o sırada elinden bir şey düştü. Bana kardeşi olduğunu söyledi, sakin olmasını söyledim. Sonra komşular da gelince sanığı aşağı indirdik. Bana 'namus meselesi var aramızda' dedi." şeklinde konuştu.
Tanık olarak dinlenen, mağdurun kızı E.G. ise dayısı gelince annesinin kapıyı açtığını söyledi.
"Küfür ve bağırma duydum, kapıya doğru çıkınca annemle dayım boğuşuyordu." diyen E.G, "Dayımın elinde bıçak vardı, annemin karnına bıçak sapladığını gördüm. Teyzem de geldi ayırmaya çalıştık, bana vurdu. Balkona çıkıp yardım için çığlık attım, Uğur amca geldi. Kapı otomatiğini açmaya döndüğümde dayım annemin üstündeydi bıçaklamaya devam ediyordu." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- "Kadına şiddet son bulsun diye elimizden gelen gayreti göstereceğiz"
Mağdur avukatı Zeynep Kaplan, duruşma çıkışında adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, kardeş tarafından "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla dava açıldığını anımsattı.
Sanığın en üst raddeden ceza alması için savunma yaptıklarını ifade eden Kaplan, "Kadına şiddet son bulsun diye elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Müvekkilim hemşire olduğu için zararın büyümesinin önüne geçmiştir. Hemşire olmasaydı belki de bugün hayatta olmayacaktı." dedi.
Mağdur Zübeyde G. ise 9 bıçak darbesi aldığını hatırlattı.
"Aşağı indirildiğinde komşularıma namus davası demesi benim çok ağırıma gitti." ifadesini kullanan Zübeyde G, "Ben 20 yıldır aynı mahallede yaşıyorum. Eşim olmadığı için, hakimiyet kurmak istediği için bu şiddete uğramam çok acı." diye konuştu.