Türkiye’nin en önemli fotoğraf festivallerinden olan 5. Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali, fotoğrafın önemli isimlerini fotoğraf tutkunlarıyla biraraya getiriyor. Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi (BKK) ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) işbirliğiyle düzenlenen festival, Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM) portfolyo değerlendirmeleri, seminerler, sanatçı söyleşileri ve fotoğraf gösterileriyle dolu dolu geçiyor. Hüdavendigar Salonu’ndaki festivalin ikinci sanatçı söyleşisinde, Seçkin Tercan’ın moderatörlüğünde Amerikalı Fotoğraf Sanatçısı Ariana Lindquist, ‘Yeşil Kart Hikayeleri Sergisi’nin en özel fotoğraflarını katılımcılarla paylaştı.
“GOOGLE’Yİ BAŞLATAN KİŞİNİN BİR GÖÇMEN OLDUĞUNU SÖYLEMELİYİM”
İnsan göçünün Amerika’nın ve dünyanın en önemli meselelerinden birisi olduğunu söyleyen Ariana Lindquist, çektiği fotoğraflarla Amerika’daki göç sistemini anlatmaya çalıştığını belirtti. Göçün, Amerikan tarihinde önemli yer tuttuğunu, kendilerine ‘göçebe millet’ dediklerini ifade eden Lindquist, Yeşil Kart’ın göç etmiş kişilere kalıcı olarak Amerika’da yaşama hakkı verdiğini, ancak bunun vatandaşlık gibi olmadığını, zor bir süreç olduğunu dile getirdi. Pek çok Amerikalının sandığının aksine dünyaya kucak açan bir ülke olmadıklarını anlatan Lindquist, insanların Yeşil Kart alma sürecinden bahsetti. Lindquist, “Amerika her sene Amerikalıların eşlerine veya çocuklarına bir milyona yakın Yeşil Kart veriyor. Ya da işe girerek Yeşil Kart alınabilir. 155 bin kadar kişi Amerika’ya gelip bu yolla alıyor. Profesörleri, öğretmenleri, araştırmacıları, yöneticileri bu sistemle ülkeye kabul ediyoruz. Google’yi başlatan kişinin bir göçmen olduğunu söylemeliyim. Sistem içerisinde dünya çapında ülkelere göre kotalar var. Üçüncü yol ise çekiliştir. Çok fazla göçmen vermeyen ülkelerden kişilerin alınması için bu yol var. 50 bin kontenjan için 45 milyona yakın kişi başvurdu. Amerika’da 75 bin göç etmiş mülteci var. Önümüzdeki sene 100 bin civarında mülteci kabul edilecek. Diğer ülkelerle kıyaslandığında önemli bir rakam değil. Mülteci başvurularının yarısı kabul ediliyor” dedi.
Hazırladıkları kitapta yer alan Yeşil Kart sahiplerinin ülkeye ekonomik katkılarda bulunan kişiler olduğunu hatırlatan Lindquist, kitapla göçün ekonomi katkılarını özetlediklerini belirtti. Amerika’da en yüksek büyüme gösteren şirketlerin büyük kısmının bu insanlar tarafından kurulduğunu anlatan Lindquist, şu andaki mültecilerin yüzde 25’nin bilim adamlarından, yarısının ise mühendisten oluştuğunu söyledi. Kitabın oluşturma sürecinden de bahseden Lindquist, göçün dramatik hikayelerle dolu olduğunu ifade etti. Kitapta 50 mültecinin hayat hikayesine yer verdiklerini anlatan Lindquist, Amerika’ya gelenlerin kendileri ve çocukları için daha iyi bir hayat istediğini ifade etti.
Söyleşinin sonunda Ariana Lindquist, katılımcıların sorularını cevapladı. Daha sonra ise Ergün Karadağ’ın ‘Bir Kaçış Öyküsü, Kobani’den Göç ve Arda Kalanlar’, Murat Ayneli’nin ‘Umuda Kaçış (Göç)’, Sinan Kılıç ve Serkan Çolak’ın ‘Aquadis’, Yücel Zorlu’nun ‘Küçük Suriye’ adlı fotoğraf gösterileriyle program devam etti.