Büyükorhan ilçesinin Durasan köyü geçimini doğal sepet örerek sağlıyor. Atalarından öğrendikleri işi devam ettiren köylüler, meşe, çam ve fındık ağaçlarından malzemeler kullanarak yaptıkları sepetleri Türkiye’nin her yerine gönderiyor. Oldukça zahmetli olan örme sepetlerden bir usta günde ancak 2 tane örebiliyor. Meşe ve çam ağaçlarından yaptıkları iskeletleri fındık kabuklarıyla ilmek ilmek ören ustalar, saatler süren uğraşların ardından sanat eseri gibi sepetler ortaya çıkartıyor. Bu doğal malzemelerle yapılan sepetlerde saklanan veya taşınan meyve ve sebzeler daha uzun süre bozulmadan tazeliğini koruyabiliyor.
Çocukluğundan itibaren sepet örerek geçimini sağlayan Mehmet Aydın (70), "Bizim köyde bu işi bilmeyen yoktur, herkes sepet örmesini bilir. Bu iş bizim köyün geçim kaynağı. Bu sepetleri meşe, çam ve fındık ağaçlarının malzemelerinden yapıyoruz. Yaptığımız sepetleri özellikle zeytin ve çilek toplayanlar kullanıyor. Bu sepetlerde saklanan ve ya taşınan ürünler tazeliğini uzun süre koruyabiliyor. Eskiden satmaya yetiştiremiyorduk. Şimdi plastik ürünler çıktı, rağbet azaldı. Ama bunu kıymetini bilenler tercih ediyor. Bu sepetleri 25 ila 30 lira arasında toptan satıyoruz. Eskiden köyde bu işi bilmeyene kız vermezlerdi. Elinde zanaatı yok, kızımıza nasıl bakacak diye düşünülürdü" dedi.