Nilüfer Arama Kurtarma ekibinde görevli Pınar Bulmuş, çoğunlukla erkeklerin yer aldığı arama kurtarma ekiplerinde yıllardır yer alıyor.
Yangın, deprem gibi doğal afetler, kayıp aramaları gibi zorlu şartlara rağmen gönüllülük esasıyla görev üstlenen 33 yaşındaki Pınar Bulmuş, 2010 yılından itibaren arama kurtarma faaliyetlerinde yer alıyor. Arama kurtarma derneğine dağcılıkla uğraşan bir komşusu sayesinde katılan ve bir daha bu faaliyetten kopamayan Bulmuş, gönüllülük esasıyla 5 yıldır Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) ekiplerinde yer alıyor.
Ekibe katıldıktan sonra sayısız operasyona katılan ve operasyonların merkezinde yer alan Bulmuş’u gören diğer kadınlar, gün geçtikçe arama kurtarma faaliyetlerinde daha çok yer alıyor ve sayıları her gün artmaya devam ediyor. Arama kurtarma faaliyetlerinde 9 yıldır görev alan Bulmuş, "2010 yılında arama kurtarma faaliyetlerine başladım ve 2014 yılından itibaren NAK (Nilüfer Arama Kurtarma) Derneği’nde görev alıyorum. İlk eğitimlerimi aldıktan sonra 2011 yılındaki Van Erciş depremi oldu ve en büyük tecrübemi orada kazandım" dedi.
"Kendine güvenin geliyor, ben yapabiliyorum bu işleri diyorsun"
Yaptığı işin zorluklarına değinen ve kadın olduğu için ilk başlarda insanların tedirgin olduğunu ama alıştıkça operasyonların merkezinde yer aldığını söyleyen Bulmuş, "Yaptığım işin zorluğu, alışana kadar. İlk başlarda kadınsın, daha narinsin, erkekler sana daha çok dikkat ediyor. Geri planda kalıyorsun aman bir şey olmasın, düşmesin, koruyalım diye. Herkes alıştıktan sonra işin zorluk kısmı bitiyor. Birde yangın, deprem, çığ düşmesi, yüksekten düşme gibi tehlikeli işler olduğu için aile tedirginlik yaşıyor. Onlar da alıştıktan sonra kendine de güvenin geliyor, ben yapabiliyorum bu işleri diyorsun. Bu andan itibaren işin zorluk kısmı bitiyor ve güzel şeyler başlıyor. Kendine de güvenin geldikten sonra bakıyorsun ilk başta tek kadınsın, ondan sonra seni gören kadınlar çoğalıyor ve artıyor" diye konuştu.
"Ben yapabiliyorum diyorsun ve daha güçlü sarılıyorsun"
Çoğunlukla bu faaliyette erkeklerin olduğuna, pozitif ayrımcılık da olsa kadın bir şey yaptığında daha çok dikkat çektiğine değinen Bulmuş, "Bu camiadakilerin yüzde 99’u erkek. Bizim şu an röportaj yapıyor olmamızın sebebi kadınlar gününden ziyade, kadın bir işi yapıyorsa aslında pozitif ayrımcılıktan da öte kadın başardığı zaman herkes mutlu oluyor, daha çok dikkat çekiyor ve insanın kendine özgüveni de artıyor. Ben yapabiliyorum diyorsun ve daha güçlü sarılıyorsun hepsine" şeklinde konuştu.
"Operasyonlarda kadın olmanın avantajlarını kullanıyorum"
Kadın olmanın bazı yerlerde avantajlı olduğuna değinen Bulmuş, "Her zaman söylüyorum, gönüllüde olsan bir süre sonra, bir cana dokunabildiğinde, sürekli içinde acaba bir şey kaçırdım mı? Bir yerlerde bir şey var mı? Bir yere faydam olur mu diye düşünüyorsun. Bu sadece insan hayatı olarak da değil zaten, diğer canlılar için de geçerli. Hayvan kurtarmaya da çok gidiyoruz, kedisi, köpeği, keçisi çok değişik olaylar da geldi başımıza. Kadın olduğun zaman böyle bir avantajı da var. Biraz daha narin olduğumuz için, küçük yerlere girmemiz gerekebildiği zaman direk ön plandasın" ifadelerine yer verdi.
"Erkek olsaydım bu kadar dikkat çekmeyecektim"
Katıldığı operasyonlarla bilinirliğinin arttığını ve artık katıldığı operasyonlarda şaşıranlardan çok, katılmadığı operasyonlarda neden gelmediğini sorduklarını söyleyen Bulmuş, "Kadın olduğum için Bursa’da çok fazla bilinirliğim arttı, erkek olsaydım bu kadar dikkat çekmeyecektim ama operasyonların göbeğinde yer aldığın zaman daha çok insan seni tanıyor. O yüzden beni gördüklerinde bir daha şaşırmıyorlar, hatta ben olmadığım zaman şaşırıyorlar, 'Pınar neden gelmedi' diyorlar. Fark ediyorum insanlar beni gördüklerinde mutlu oluyor, kadın bir şey yaptığında insanlar da mutlu oluyor. Kadın erkek diye ayırmak da doğru değil ama kadınların sayısı arttıkça, bu olay zaten ortadan kalkacak" dedi.(İHA)