BURSA.COM
Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, BGC Marmara Bayram Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, otomotiv sektörünün, bugün Türkiye ekonomisinde hem üretimde hem de ihracatta lokomotif rol almayı sürdürdüğünü, Türkiye'nin tüm ihracatına bakıldığında sektörün, haziran ayında yüzde 17'lik payla lider konumda bulunduğunu söyledi.
Sadece Haziran ayında otomotiv endüstrisinin 1 milyar 976 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Steven Young, “Bunun içinde yüzde 41 gibi yarıya yakın bir oran, Bosch olarak bizim de faaliyet gösterdiğimiz en büyük alanlardan biri olan otomotiv yan sanayine ait. Diğer bir bakış açısıyla Türkiye'nin tüm ihracatının yaklaşık yüzde 6-8’lik gibi bir oranını otomotiv yan sanayi gerçekleştiriyor ki, bu oldukça ciddi bir rakamdır. Bursa, özellikle yan sanayi bakımından sektör için önemli bir üretim merkezi olma özelliğini koruyor. Otomotiv sektöründe yapılan ihracatın yaklaşık üçte birinde Bursa’nın imzası bulunuyor. Sektörde sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmek için Türkiye’nin, yatırım ortamının iyileştirilmesinden vergi kanunlarındaki hukuki düzenlemelere, lojistik ve altyapıdan rekabet kurallarına kadar incelemesi ve değerlendirmesi gereken konular bulunuyor” dedi.
BOSCH BURSA DÜNYADAKİ EN BÜYÜK 2. AR-GE MERKEZİ
Dünyadaki her beş dizel araçtan birinin enjektörünün Bursa’da üretildiğine dikkat çeken Young, “Yaklaşık 7 bin kişinin çalıştığı dizel ve benzinli sistemler fabrikalarımızda 30’dan fazla araç markası için üretim gerçekleştiriyoruz. Otomotiv sektörü bugün Bosch olarak bizim de amiral gemimiz. Bu anlamda Bursa, Bosch dünyası içinde öne çıkan bir üretim, Ar-Ge ve ihracat merkezi olma özelliği taşıyor. Bursa fabrikamız ile uluslararası dizel enjektör geliştirme ağı için çalışan dünyadaki en büyük 2. Ar-Ge merkezi konumundayız ve bu konumumuzla dünya dizel sistemlerinin geliştirilmesi alanında söz sahibiyiz” diye konuştu.
Young, dünyanın önde gelen otomobil üreticileri olan Amerika, Çin, Hindistan gibi ülkelerdeki Bosch fabrikaları için geliştirmede karar merkezi konumunda olduklarının altını çizdi. Enjektör ve meme geliştirme, müşteri projeleri yönetimi, tasarım, simülasyon, test, analiz, raporlama ve proses geliştirme yapılan merkezde 116 araştırmacının çalıştığını dile getiren Steven Young, geçeğimiz yıl bütçesi 25 milyon TL olan Bursa’daki Ar-Ge Merkezi’nin 2,5 yıldır 30 milyon TL bütçesi olan yüksek basınçlı ve EURO6 normlarını karşılayacak Çin pazarı için bir Common Rail enjektörü üzerine çalıştığını, Bursa’dan tüm dünyaya Ar-Ge ihracatı gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını kaydetti.
BOSCH BURSA’NIN ADINI DÜNYAYA DUYURUYOR
Son teknoloji bir üretim hattıyla geliştirilen yeni Bosch Fren Fabrikası hakkında da bilgi veren Young, “Bosch’un Türkiye’ye duyduğu güveni temsil eden prestij yatırımlarından biri.Bursa Fren Sistemleri Fabrikamız, bugüne kadar ödül kazanmış birçok çalışmaya imza attı. İleri teknoloji eseri çalışmalar, Bursa’nın adını tüm dünyaya duyurdu. Yeni fabrikamızda, mevcut üretim hattına ek olarak, 2016 yılında, ani frenlemede daha hızlı reaksiyon vererek güvenli durdurmayı sağlayan ve otomotiv üreticileri tarafından heyecanla beklenen Tie-Rod 4 ürünü de üreteceğiz. Tie-Rod 4 fren teknolojisi sayesinde araç üzerindeki ağırlık azaltılarak olası çarpışma şiddeti azaltılıyor” diye konuştu.
BOSCH’UN 2 BİN MÜHENDİSİ OTONOM SÜRÜŞ ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
Bursa’da üretim yapan Bosch Rexroth’un da kurulduğu günden bu yana 1 milyonun üzerinde hidrolik pompa üretimi gerçekleştirdiğinin ifade eden Steven Young, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Her yıl, dünyanın dört bir yanında 1,2 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor ve tüm kazaların yüzde 90’ı da insan hatası sonucu meydana geliyor. Otomatik fonksiyonlar ile güvenliği ciddi ölçüde artırabilmek mümkün. Otonom sürüş (direksiyonsuz otomobil), son yılların en gözde konuları arasında… Bosch olarak bu konuda çok mesafe kat ettik, etmeye devam ediyoruz. Örneğin, trafikte dur-kalk konumunda 0-60 km arasındaki sürüşü, yoğun trafik destek sistemiyle otonom olarak yapılabilir hale getirdik. Halen Bosch bünyesinde sadece 2.000 mühendis otonom sürüş üzerine çalışıyor. Hâlihazırda otomatik park destek ve trafik sıkışıklığı destek sistemlerini geliştirmiş durumdayız. Bu teknolojiler, söz konusu sistemlerin teknik olgunluğunu sürekli olarak artırırken deneyim kazanmamıza da imkân verdi. Ticari anlamda da beklediğimiz etkiyi yarattı. Tüm bunlar paralelinde şehir içinde tam otonom sürüş, gelecek on yılda göreceğimiz bir teknoloji olacak.”
