"6. Bilgilendirme ve Ar-Ge Günleri” çerçevesinde tertiplenen havacılık panelinde konuşan eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türk milletinin zoru ve sıkıntıyı gördüğünde çok önemli işler yapabildiğini söyledi. Geçmiş dönemde havacılık sektörünün biraz kenarda bırakıldığını aktaran Dr. Hilmi Güler, bugün ise artık çok önemli işlerin yapılmaya başladığının altını çizdi. Bursa sanayiinin katma değeri yüksek ve çok güzel işler ortaya koyduğunu vurgulayan Güler, “Bursa gelecek için çok daha önemli bir rol üstlenebilir. Dünya bugün farklı bir yere doğru gidiyor. Endüstri 4.0 gibi bir kavram artık dünyada kabul ediliyor. Bursa da bu yolda ilerleyebilir. Ben uzun süre enerji bakanlığı yaptım. Yenilenebilir enerjiye ağırlık verdim. Ancak ben şunu gördüm: Endüstri 4.0 çok farklı bir boyut. Ya teknolojiyi üreteceksiniz ya da tüketen olacaksınız. Ancak tüketen konumunda kalmayı kabul ederseniz artık geçmiş olsun demekten başka çaremiz kalmaz. Nanoteknoloji çağındayız. Her şey elektronik ortama geçti. Bizim de bu konularda uzak kalmamamız gerekiyor” dedi.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, havacılık sektörüne üniversite olarak tam destek verdiklerini açıkladı. Üniversite içerisinde 900 metrelik bir sivil havacılık pisti olduğuna işaret eden Rektör Yusuf Ulcay; “Biz bu pisti biraz daha modernleştirerek 1300 metreye çıkarmayı hedefliyoruz. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne başvurumuzu yaptık. Bizden bir kule istediler. Bunlar zaten mevcut. Ancak kule ve pistin yenilenmesi gerekiyor. B Plas firması ile geçtiğimiz günlerde bir görüşme gerçekleştirdik. Bu pist üniversitemize önemli bir değer katacak. Ayrıca Bursa firması olan B Plas’a da önemli bir katkı koyacaktır. Dolayısı ile karşılıklı bir menfaatimiz olacak. Şartları iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Üniversite olarak böylesi bir projeye pozitif bakıyoruz” şeklinde konuştu.
TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI) Strateji ve Teknoloji Yönetimi Başkanı Doç. Dr. Fahrettin Öztürk de, kurum olarak havacılık alanında yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Gelecekte 10 milyar dolarlık bir yatırım hedefine ulaşabilmek için yatırımlara devam ettiklerini kaydeden Doç. Dr. Fahrettin Öztürk, “TAI olarak üniversiteler ile ortak çalışmalar yürütmeye önem gösteriyoruz. Farklı alanlarda farklı üniversitelerde iş birlikleri yürütüyoruz. Uludağ Üniversitesi’yle de çalışmalarımız var. Fakat bu çalışmaları çok daha geliştirmek istiyoruz. Eskiden kuruma gelen talimatlar ile projeler yapardık. Artık bu anlayış değişti. Şimdi kendi ürünlerimizi ve fikirlerimizi geliştirmeye yönelik çalışmalara ağırlık veriyoruz. Eğer biz kendi Ar-Ge’mizi yapmazsak gelecekte sadece kullanıcı olarak kalırız. Oyun kurucu olamayız. Ar-Ge’nin bizim yaşam tarzımız haline gelmesi gerekiyor” diye konuştu.
“DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTEYENLER ÖNCE UZAYDA SÖZ SAHİBİ OLMALI”
Panelin konuşmacılarından Suriyeli Astronot Muhammet Faris de uzay çağında yaşadığımızı ve dünyanın geleceğinin uzayda olduğunu vurguladı. Uzay teknolojisi konusunda proje üretecek ve katkı sağlayacak insan gücünün yetiştirilmesi için şimdiden yatırımların yapılması gerektiğini belirten Muhammed Faris, “Eskiden insanoğlu dünyanın çok büyük ve geniş olduğunu düşünürdü. Şimdi yapılan keşifler sayesinde bunun böyle olmadığını öğrendik. Uzaydan dünyadaki her şeyi kontrol edebiliyoruz. Yeraltında bulunan her nesnenin yaydığı elektromanyetik dalgalar var. Bunlar uzaydaki aletler tarafından algılanabiliyor. Gelişmiş tarım teknolojisi, uzay teknolojisi ile ayrılmaz bir ikili oluşturuyor. Uzaktan eğitim, tıp ve sağlık teknolojisi de yine uzay teknolojisi ile birebir bağlantılıdır. Ben savaş pilotu olduğum için uzaya gidebildim. Orada 8 farklı bilimsel test yaptım. Türkiye’nin de bu alanda çok önemli yatırımlar yaptığını biliyorum. Uzaya kısa bir süre sonra insan gönderebileceğinize inanıyorum. Dünya üzerinde söz hakkı olmasını isteyen ülkelerin uzayda söz haklarının olması gerekiyor” diye konuştu.
İHA