USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlığın Öncüleri

Burun estetiği sonrası yapılması gerekenler ve işitme kaybı sebepleri nelerdir?

Bursa.com’da Sağlığın Öncüleri programına konuk olan Özel Bursa Medicabil Hastanesi, Kulak,Burun, Boğaz bölümü Op. Dr. Murat Belgi, burun estetiği (rinoplasti) ve çocuklarda işitme kaybı konularına değindi. Estetik ameliyattan sonra, burnun doğal görünmesi gerektiğini belirten Murat Belgi, “Rinoplasti, burnu, yüze orantılı olarak yeniden şekillendirme işlemidir. Ameliyatın başarılı sayılması için hem fonksiyonel hem de estetik anlamda başarıyı yakalamak gerekir” dedi. Ayrıca Belgi, çocuklarda işitme kaybının nedenlerine de değindi.

Burun estetiği sonrası yapılması gerekenler ve işitme kaybı sebepleri nelerdir?
10-11-2015 11:16
Google News

Berk DEMİRPOLAT/BURSA.COM

Bursa.com’da Bahar Görgün’ün sunduğu Sağlığın Öncüleri programına konuk olan Özel Bursa Medicabil Hastanesi Op. Dr. Murat Belgi, rinoplasti yani burna kalıcı şekil verme ameliyatına değindi. Bu ameliyatta burnun doğal görünmesi gerektiğinin altını çizen Belgi, rinoplasti ile ilgili şu açıklamalarda bulundu, “Rinoplasti, günümüzde oldukça moda olan, çok sık uygulanan cerrahi bir yöntem. Bu operasyonda esasen, burnun fonksiyonunu koruyarak, hastanın memnun olmadığı burnunun şeklini değiştirerek, hastanın yüzüne uyan, estetik ve orantılı bir burun yapmayı amaçlıyoruz. Yani burnu yeniden yapma işlemidir rinoplasti. Burada önemli olan, burnun fonksiyonlarını korumaktır. Hastanın nefes alması ameliyattan önce kötüyse, ameliyattan sonra mutlaka daha iyi olmalıdır.  İyi görünen fakat iyi nefes alamayan bir burun, başarılı bir burun değildir. Dolayısıyla hem fonksiyonel hem de estetik anlamda başarıyı yakalamak gerekiyor.

‘RİNOPLASTİ, KİŞİYE ÖZELDİR’

Burun estetiğinin, kişiye özel olduğunu ifade eden Belgi, rinoplastiyle ilgili “Her kişinin yüz oranları, kaşları arasındaki uzaklık, burnun duruşu, alınla açısı her yüzde farklılık göstermektedir. Bizim bu ameliyatta amacımız ve esas önem verdiğimiz şeylerden bir tanesi de yaptığımız ameliyattan sonra burnun doğal görünmesidir. Hastayı tanıyanlar, çevresindekiler değişimi mutlaka fark edecektir ancak hastayı bilmeyen bir kişinin ‘burnun ameliyat mı’ demesi, burnun yapay olduğunu ve hoş olmadığını gösterir” açıklamalarında bulundu.

‘BAZEN ELİMİZDEKİ KUMAŞTAN, İSTENİLEN ELBİSE ÇIKMIYOR’

Ameliyat kararı alınmadan önce, hastanın rahatsız olduğu konuları, hastanın burnunun en çok neresinden şikayetçi olduğunu ve yeni burnun nasıl olmasını istediğini hastayla konuştuklarını söyleyen Murat Belgi, bu görüşmeden sonra hastanın yüzünü inceleyip, hastanın beklentileriyle hastaya yapılabilecekler arasında bir uzlaşı sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Uzlaşı sağlanırsa ameliyata gidildiğini, uzlaşı sağlanamazsa ameliyatın gerçekleştirilmediğini belirten Belgi, “Herkes bu ameliyatı olmamalı. Zaten genelde hastanın kemik gelişiminin tamamlanmasını, ruhsal açıdan da hastanın ameliyat sonrasına kendini hazır hissetmesini bekleriz. Beklenti düzeyi de çok önemli, bazı hastalar ellerinde bazı fotoğraflarla, karşılanması mümkün olmayan isteklerle gelebiliyor. Ama bakıyoruz ki elimizdeki kumaş, o elbiseyi çıkarmaya uygun bir kumaş değil. Daha önce cerrahi geçirmiş hastalarda bizim kullandığımız, yeniden şekillendirdiğimiz parçalar eksildiği ve azaldığı için bu anlamda bazen kulak ya da kaburgaya ihtiyaç duyabiliyoruz, hastadan parça alıp tamamlayabiliyoruz” dedi.

İYİ TESPİT ÇOK ÖNEMLİ

Güzel bir burun yapılabilir ama hasta mutlu olmadıktan sonra bunun bir anlamı yok diyen Belgi, “Hastanın psikolojik durumunu iyi tespit etmek lazım, ameliyattan sonraki beklentiyi de normal boyutlarda tutmak, aşırı mükemmeliyetçi, en ufak kusuru bile kafaya takan ve huzursuz olan insanları, bu ameliyattan uzak tutmak gerekir” diye konuştu.

AMELİYAT ACILI MI?

Günümüz imkanları hastaya gerçekten konfor yaşatmakta diyen Murat Belgi, “Eskiden burun ameliyatı olan hastanın en büyük korkusu, ameliyat sonrası tamponların nasıl çıkarılacağıydı. Silikon tamponlar hem hava kanalı içerdiği için burnu tamamen kapatmamakta hem de yapısından dolayı dokuya yapışmadığı için çıkarken rahat bir biçimde çıkabilmektedir. Ameliyat öncesinde yaptığımız iyi bir hazırlık, iyi bir uyuşturma etkisi ve kanamanın azaltılması, ameliyat sonrası ağrıyı oldukça azaltmakta. Hastayı uyutuyoruz, genel anestezi altında yapıyoruz, yaklaşık 2, 2 buçuk saat civarında sürüyor bu ameliyat. Eğer revizyon ameliyatıysa, yani daha önce ameliyat olmuş ve kulak ya da kaburgaya ihtiyaç duyulan bir ameliyatsa, bu süre daha da uzayabiliyor. Hastalar bazen aynı gece ya da ertesi gün evine gidebilmekte. Çok fazla ağrı olmuyor, alternatif ilaçlarla da olan ağrıyı kontrol altına alabiliyoruz. Tek sıkıntı, yüzde şişlik ve morluk oluşabiliyor, bu da bir hafta on gün gibi bir sürede tamamen ortadan kalkabiliyor” şeklinde konuştu.

‘BURUN, KENDİNİ ÜÇÜNCÜ AYDAN SONRA GÖSTERİR’

Burun şekline karar vermek için en iyi zamanın, ameliyattan sonraki üçüncü ay olduğunu söyleyen Belgi, üçüncü ayın şişliklerin tamamen ortadan kalktığı ve burnun tamamen kendini göstermeye başladığı bir zaman olduğunu ama bir yıla kadar da şişliklerin inmeye devam edebileceğini belirtti.

 BELGİ, ÇOCUKLARDA İŞİTME KAYBINA DA DEĞİNDİ

Çocuklarda işitme kaybına da değinen Op. Dr. Murat Belgi, çocuklarda işitme kaybının iki sebepten kaynaklandığını belirtti. Bunların orta kulaktan kaynaklanan problemler ve iç kulaktan kaynaklanan problemler olduğunu ifade eden ve 3 yaşın önemine değinen Belgi, “İç kulakla ilgili problemler genelde ya doğuştan, ya ateşli hastalıklardan ya da bazı ilaçların kullanımından kaynaklanır. Tabi bu çok ciddi bir sorun. İşitme kaybından en önemli şey erken tanıdır çünkü bir çocuğun konuşabilmesi için önce duyması gerekir. Yani sesleri çıkarabilmesi için sesleri duyması lazım. Özellikle ilk üç yaş, çocuklarda işitme kaybının tespiti için çok önemli. 3 yaş, hayati önemi olan bir yaş, anne babanın dikkatli olması lazım. Çocuk televizyonu yüksek sesle mi izliyor? Soru sorulduğunda, soruyu tekrarlatıyor mu? Ailenin, bunlara bakması lazım. Bir diğer sebep orta kulak problemleridir. Orta kulakta sıvı biriktiği zaman zar normal bir şekilde sesi iletemiyor. Zarın normal işitebilmesi için hava dolu bir ortamda olması lazım. Bir tarafı hava bir tarafı sıvıysa, zar sesi iletme görevini yerine getiremez ve işitme kayıpları oluşur. Bu daha çok geniz eti olan çocuklarda ve grip sonrasında meydana gelmektedir. Basit bir tedaviyle sorun giderilebildiği gibi bazen tüp takılma yoluna da gidilebiliyor. Tüp takma işlemi ağrısı olmayan bir ameliyatla gerçekleşiyor. Takılan tüp, dışarıdan bakınca görülen bir şey değil, kulak zarına yerleştiriliyor ve işitmeyi hemen sağlıyor. Çocuğun ameliyattan sonra spor yapmasına da engel olmuyor fakat hastadan, kulağa su kaçırmamaya dikkat etmesini istiyoruz. Ayrıca tüp, zar kapandıkça 1 yıl gibi bir süre zarfında kendiliğinden kulaktan atılıyor” açıklamalarında bulundu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ