Ortaca ilçesinde Dalyan Mahallesi Dalyan Kanalı’nda cesedi bulunan Cansu Kaya’nın ölümü, Ortaca Kent Konseyi tarafından düzenlenen eylemle protesto edildi. Ortaca Kent Konseyi Sekreteri Nilgün Şahın yaptığı konuşmada, “Bu yıl içinde vahşice öldürülen kadınlar şu anda aramızdadır. Sözcükleri boğazımızda düğümleyen korkunç erkek şiddeti sınır tanımadan hayatlarımızı karartmaya devam ediyor. Her yaştan, renkten ve dilden kadını elimizden alan erkek egemen zihniyet 2015 yılının başından beri 144 kız kardeşimizi katletti. Bugün 18 yaşındaki Cansu Kaya'nın vahşice öldürülmesi üzerine toplandık. Burada bulunan bizler, Cansu'yu katledenlerin bizleri de katletmek istediğinin farkındayız’’ dedi.
Ortaca Kent Konseyi adına konuşan Psikolog Gül Hınçal ise, “Her şeyi erkekler üzerinden götüren bir toplum olarak uluorta her yerde ağzımızı açtığımızda annelerden ve kızlarından sinkaflarla başlıyoruz. Gazetelerde ve dergilerde yetmiyormuş gibi bir de televizyonlarda kadını aşağılayıcı birçok programlar yapılıyor. Bunlar da yetmezmiş gibi son yıllarda politikacılar kendine bilim adamlığı süsü veren birçok yetkili ağız kadını dışlıyor ve aşağılıyor. Bu olayın en katmerlisi ise, resmi nikahtan önce dini nikaha izin verilmesidir. Okullardan laik eğitimin kaldırılması, karma eğitimi sonlandıracak adımların atılması, insan terbiyesinin baş tacı olan felsefe grubu derslerinin azaltılması, sanat eğitiminin önemsizleştirilmesi. Tüm bunlar cumhuriyetimizle var olan ve bu güne kadar gelen toplumsal dokumuzu bozmaktadır. Kadına yönelik şiddete ve cinayetlerine kökten çözüm için sivil kitle örgütleri, ilgili birimler, bilim çevreleri harekete geçmeli” diye konuştu.
“TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ AYAĞA KALKMALIYIZ”
“Kadını mal meta olarak gören, feodal düşünceler taşıyan, kadına şiddeti hak gören bu anlayışlar yıkılmalıdır” diyen Hınçal, şöyle konuştu:
“Bu yıkım olmadıkça Cansular’a saldırılar bitmez. Toplumun içinden çıkan aydınlar olarak hepimize sorumluluk düşüyor. Feodalizmin bu düşünce yapısını hayatımızdan çıkarmak zorundayız. Sokak ortasında vurulan, bıçaklanan, kurşuna dizilen kadınların haklarını her yerde savunmalıyız. Toplumun tüm kesimleri ayağa kalkmalıyız. Bu dramların dinmesi ancak ‘çağdaş ve laik düşünce’ çizgisindeki politikalarla mümkündür. Devlet cinsiyete göre vatandaş ayrımcılığı yapamaz. Yasaların vatandaşına verdiği haklar kadınlar tarafından sonuna kadar kullanılmalıdır. Kadınlar toplumsal yaşamda her zaman var olmalı, kadınlar sosyal hayatta her zaman var olmalı. Kadınlar iş hayatında her zaman var olmalı. Cansu’yu öldürenler en ağır biçimde cezalandırılsın. Ancak ve özellikle onları besleyen çevreler yargılansın. Cansular’a saldıran kafaları kim besliyor ve alkışlıyorsa onlara karşı mücadele etmeli, onlara karşı en ağır toplumsal cezayı vermeliyiz. İki gün Cansu’nun ailesinin acılarına ağlayıp, sonra unutmak yok. Uyumak, durmak ve dinlenmek yok. Sonuç alıncaya kadar mücadele etmeliyiz ve bu mücadele sadece kadınların değil insanlığın namus borcudur.”
Protesto gösterisinde vatandaşlar sloganlar attı. Öte yandan bugün dünyaevine giren Kazım Algüllü (35) ve Nurten Algüllü de, düğün merasimi öncesi alana gelerek eylemcilere destek verdi. Cansu Kaya’nın ölümüne çok üzüldüklerini ifade eden Algüllü çifti, kadın cinayetlerinin son bulması için eyleme katılmaya karar verdiklerini söyledi.
Cansu Kaya’nın Mergenlı Mahallesi’ndeki baba evinde ise yemek verilerek, lokma döktürüldü.
