Akdeniz Üniversitesi Kampusu içerisindeki KYK'ya bağlı Akdeniz Kız Öğrenci Yurdu'nda, odaların bakımsızlık ve hamam böceklerinin görülmesi, ranzalarda korkuluk olmayışı, yemek fiyatlarındaki artış, yurda girişlerin saat 24.00'den 23.00'e alınması ve yurda dışardan su, yiyecek ve içecek girişinin yasaklanması gibi uygulamalar, öğrencilerin tepkisini çekti. 13 Kasım 2015 günü saat 19.00 sıralarında bir öğrencinin su şişesiyle yurda girmesinin engellenmesi, bisküvü gibi yiyeceklerinin çöpe atılması ve tüm öğrencilerin girişte bu şekilde aranması üzerine 300'ün üzerinde öğrenci, yemekhanede kaşık ve çatalları masaya vurarak uygulamaları protesto etti.
8 ÖĞRENCİ YURTTAN ATILDI, BURSLARI DA KESİLDİ
Protesto sonrasında haklarında soruşturma açılan Mihrican Dinçer, Sibel Ögmen, Kibar Ateş, Dilan Öztürk, Dudu Demir, Nida Önal, Merve Aktaş ve Sinem Karaer adlı öğrencilere, yurttan süresiz uzaklaştırma cezası verildi. Bu öğrencilerden 6'sının aldığı burs, 1 öğrencinin de öğrenim kredisi kesildi. Sınav döneminde yurttan atılan öğrenciler, burs ve öğrenim kredilerinin de kesilmesiyle mağdur oldu. Kız öğrenciler, Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesi avukatlar aracılığıyla Antalya Bölge İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma ve verilen cezanın iptaline ilişkin dava açtı.
"VERİLEN CEZA ORANTISIZ"
Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu'ndan avukatlar Aynur Rüzgar Gökçe ve Aylin Onursev, idarenin verdiği süresiz yurttan uzaklaştırma cezasını orantısız bulduklarını belirtti. Avukat Gökçe, yurttan süresiz uzaklaştırıldığında öğrencinin öğrenim kredisi ya da bursunun kesildiğini, öğrencilerin zaten kısıtlı olanaklarla yurtta kalmak zorunda oldukları bir dönemde kredilerinden de yoksun kaldıklarını kaydetti. Bunun da öğrenim hakkını tamamen engelleyici bir durum olduğunu söyleyen Gökçe, "Eğer bu protestoya ilişkin kınama ya da daha orantılı bir ceza verilmiş olsaydı öğrencilerin öğrenim ve barınma özgürlükleri ellerinden alınmamış olacaktı" dedi.
"TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN ZARAR"
KYK Genel Müdürlüğü'ne de atılan ve henüz atılmayan öğrencilerle ilgili itirazda bulunduklarını dile getiren Gökçe, yurt müdürüyle de görüştüklerini, kararın geri alınmasını ya da daha hafif bir ceza verilmesini istediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Ancak kendisi bizim dilekçemizi kabul etmediği gibi, bu dilekçeyi almadığına dair de yazı vermedi. Dolayısıyla idari davanın sonuçları beklenmeden yurttan öğrencilerin çıkarılması telafisi imkansız zararlar doğuracağından tazminat ve cezai sorumluluklarını kendilerine hatırlattık. Yürütmeyi durdurma davası açıldı ve umarım öğrencilerin yeniden yurda kayıt yaptırmalarını sağlayabiliriz."
Avukat Gökçe, öğrencilere gerekli desteği vereceklerini, dava masraflarını da karşılayacaklarını söyledi.
"ANLIK GELİŞEN BİR EYLEMDİ"
Yurttan süresiz uzaklaştırma cezası alan ve bursu da kesilen öğrencilerden Merve Aktaş, 13 Kasım öncesi yurtta ciddi sorunlar ile karşılaşaştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Yarım porsiyon yemek alıyor, pastane reyonunda fişimizi kullanabiliyorduk. Bunları engellediler. Peçeteye fiyat vermeye başladılar, ikinci peçeteyi alamıyorduk. Küçük su şişesiyle içeri girememeye başladık. Herkes çok tepkiliydi zaten. 13 Kasım'da yemekhaneye gitmiştik. Bir anlık refleksle tepki verdik, çünkü en son bir arkadaşımız su şişesiyle giremeyince, yemek yerken çatal kaşıklarla masaya vurduk. Yaklaşık 2-3 dakikalık ses çıkartma protestosu oldu. Hatta iki müdür yardımcısı gelerek 'Tepkinizi bu şekilde göstermeniz güzel' dedi. Üç kişi sözcü olarak belirlediler ve odada şikayetlerimizi dinlediler. Hatta not aldılar. 'Odalardaki sorunlar, ranzalarda korkulukların olmayışı, içerdeki böcekler, hijyen sıkıntımız var ve ciddi sıkıntı yaşıyoruz. İkinci öğretim arkadaşlarımız var ve giriş saati 24.00 iken 23.00'e çektiniz ve onlar yemek fişini kullanamıyor, giriş çıkışlarda sıkıntı yaşıyor' dedik. Güzel karşıladılar, not aldılar ve o gün bitti. Ardından müdür bizi odasına çağırdı ve 8 kişi hakkında soruşturma açıldı."
"ÇATAL-BIÇAK PROTESTOSU İSYAN SAYILDI"
Konunun basına yansımasından hiç bilgileri olmamalarına rağmen haksız yere suçlandıklarını dile getiren Merve Aktaş, bursları yatmadığında yurttan süresiz uzaklaştırıldıklarını fark ettiklerini ve hiçbir tebliğ yapılmadığını kaydetti. Aktaş, şöyle devam etti:
"Bursların neden yatmadığını genel müdürlüğe sorduk. Bize yurttan süresiz uzaklaştırıldığımız ve bundan sonra bursumuzun yatmayacağı söylendi. Ama bu bize tebliğ edilmemişti, ne yurttan atıldığımıza dair, ne de bursumuzun kesileceğine dair. Sınav dönemimizdi. 8 kişi birbirimizi soruşturmalar sonrasında tanıdık. Bize sürekli 'Sizi kullandılar, devlete isyandır' şeklinde bunu farklı yerlere bağlamak istediler. Ciddi bir baskı uygulandı üzerimizde. 'İleride karşınıza çıkacak, sicilinize işleyecek' diye tehdit ettiler. Biz hiçbir şekilde bunları gerektirecek bir şey yapmadık. Şu an hepimiz mağduruz, hem kalacak yer sıkıntısı çekiyoruz, hem burslarımız kesildi. Ortada kaldık. Bir arkadaşımız da geçen akşam yurttan yaka paça çıkartıldı. Normalde çıkarılmadan önce 5 gün süre tanınması gerekirken bu süre dahi verilmedi."
BİMER'E ŞİKAYET
Yurttan atılan öğrenciler, konuyla ilgili Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) de şikayetçi oldu. KYK Akdeniz Kız Öğrenci Yurdu Müdürü Hatice Çekirdekçi ise basına açıklama yapamadıklarını ve konunun genel müdürlüğe iletildiğini söyledi.