03-11-2021 20:12
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 2021 yılında 19 böbrek nakli yapılırken bu hastalardan biri de üniversitenin çalışanlarından Halil İbrahim Küpeli oldu. Küpeli, hem koronayı yenip hem eşinin verdiği böbrekle hayata tutunurken, “Korona süreci çok hızlandırdığından, böbrek yetmezliğine gitti. En büyük desteği eşim sağladı. Desteğiyle kalmadı bir böbreğini de bağışladı. Paha biçilemez” dedi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla bir program düzenledi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe Tıp Binası’nda gerçekleşen etkinliğe İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Dekan Prof. Dr. M. Sait Gönen, Başhekim Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, Genel Cerrahi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Merkezi Mesul Müdürü Prof. Dr. Salih Pekmezci, Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Dulundu’nun yanı sıra çok sayıda sağlık çalışanı ve nakil yapılan hastalar katıldı. Programa katılan Cerrahpaşa’da görev yapan Halil İbrahim Küpeli de hikayesiyle dikkat çekti. Koronaya yakalandığını öğrendikten sorma durumu hızla kötüye giden ve böbrek yetmezliği yaşayan Küpeli, diyalize bağlanmaya başladı. Kendisi için organ arayışına girilirken eşi, Küpeli için bağışçı oldu. Başarılı geçen sürecin ardından ise Küpeli hem koronayı yendi, hem de eşinin verdiği böbrekle hayata tutundu.
“Desteğiyle kalmadı bir böbreğini de bağışladı”
Hem korona geçiren hem de eşinin verdiği böbrekle hayata tutunan Cerrahpaşa’da görev yapan Halil İbrahim Küpeli, “Geçen sene kasım aylarında Covid-19 testimizin pozitif çıkması sonrası Cerrahpaşa’ya tahlil yaptırmaya geldiğimizde sürecin hızlıca böbrek yetmezliğine gittiği fark edildiğinde burada yatışım gerçekleştirildi. Daha öncesinden altta yatan sebeplerden dolayı kronik rahatsızlığım vardı. Ama korona süreci çok hızlandırdığından dolayı süreç, böbrek yetmezliğine gitti. 2 Mart sabahı burada böbrek nakli ameliyatım gerçekleştirildi. En büyük desteği eşim sağladı 8 ay kadar bir tedavim oldu. Desteğiyle kalmadı bir böbreğini de bağışladı, paha biçilemez. Hastalandığımda ilk düşündüğüm onlar ne olacaktı, çünkü diyalize bağlı bir hayat başlıyor ama o farklı düşünüyordu. Babasızlığı biliyordu o kararı alırken benim çocuklarım da ben de o süreci yaşamayayım diye arkamda durdu” şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla bir program düzenledi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe Tıp Binası’nda gerçekleşen etkinliğe İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Dekan Prof. Dr. M. Sait Gönen, Başhekim Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, Genel Cerrahi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Merkezi Mesul Müdürü Prof. Dr. Salih Pekmezci, Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Dulundu’nun yanı sıra çok sayıda sağlık çalışanı ve nakil yapılan hastalar katıldı. Programa katılan Cerrahpaşa’da görev yapan Halil İbrahim Küpeli de hikayesiyle dikkat çekti. Koronaya yakalandığını öğrendikten sorma durumu hızla kötüye giden ve böbrek yetmezliği yaşayan Küpeli, diyalize bağlanmaya başladı. Kendisi için organ arayışına girilirken eşi, Küpeli için bağışçı oldu. Başarılı geçen sürecin ardından ise Küpeli hem koronayı yendi, hem de eşinin verdiği böbrekle hayata tutundu.
“Desteğiyle kalmadı bir böbreğini de bağışladı”
Hem korona geçiren hem de eşinin verdiği böbrekle hayata tutunan Cerrahpaşa’da görev yapan Halil İbrahim Küpeli, “Geçen sene kasım aylarında Covid-19 testimizin pozitif çıkması sonrası Cerrahpaşa’ya tahlil yaptırmaya geldiğimizde sürecin hızlıca böbrek yetmezliğine gittiği fark edildiğinde burada yatışım gerçekleştirildi. Daha öncesinden altta yatan sebeplerden dolayı kronik rahatsızlığım vardı. Ama korona süreci çok hızlandırdığından dolayı süreç, böbrek yetmezliğine gitti. 2 Mart sabahı burada böbrek nakli ameliyatım gerçekleştirildi. En büyük desteği eşim sağladı 8 ay kadar bir tedavim oldu. Desteğiyle kalmadı bir böbreğini de bağışladı, paha biçilemez. Hastalandığımda ilk düşündüğüm onlar ne olacaktı, çünkü diyalize bağlı bir hayat başlıyor ama o farklı düşünüyordu. Babasızlığı biliyordu o kararı alırken benim çocuklarım da ben de o süreci yaşamayayım diye arkamda durdu” şeklinde konuştu.
