CHP Grup Başkanvekili Günaydın, kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak tanımlanan ‘7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yasanın iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle başvuru yaptı. Ardından AYM binasının basın mensuplarına açıklama yaptı. Günaydın, ‘Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12 Mart 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlattı. Günaydın yaptığı açıklamada, ilgili kanunun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle hazırladıkları dilekçeyi AYM’ye ilettiklerini kaydetti.
“Hükmün açıklamasını geriye bırakılması düzenlemesi son derece keyfidir”
Günaydın, iptalini istedikleri düzenlemeleri partinin sosyal medya hesaplarından da paylaşacaklarını dile getirirken iptalini istedikleri maddelerin ‘üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım’, ‘tazminat komisyonu’, ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’, ‘kişisel verilerin korunması ve işlenmesi’ olduğunu bildirdi.
Günaydın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Örneğin burada bir anayasal hakkı için protesto gösterisi yapan kişi ve grupların terör örgütüne üye olmamakla birlikte diye başlayan keyfi söz dizimi üzerinden gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olabilir. Dolayısıyla bu düzenlemenin iptalini talep ediyoruz. Daha evvel Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etmişti ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde maalesef Cumhuriyet İttifakı çoğunluğu Anayasa Mahkemesi kararına uyarlı olmayan bir yeni düzenlemeye imza attı. Dolayısıyla bunun iptalini talep ediyoruz. Bunun dışında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi öncesi kurulan tazminat komisyonu yurttaşın adil başvuru ve etkili başvuru hakkını elinden almaktadır. Biz bunun ihtisas komisyonları, ihtisas mahkemeleri üzerinden sürecin yürütülmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bunun da iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını talep ediyoruz. Hükmün açıklamasını geriye bırakılması düzenlemesi son derece keyfidir. Avukat meslektaşlarımızı müvekkilleri, sanıkları ve hatta hakimleri zor durumda bırakmaktadır. Dolayısıyla daha doğru bir düzenleme yapılmasına imkan tanıyabilmek açısından bunun da iptalini talep ediyoruz. Bunun yanında kişisel verilerin korunması ve işlenmesiyle ilgili son derece sakıncalı hükümler vardır. Kişinin rızası olmaksızın bir kanuni koruma da olmaksızın sağlık verileri, siyasal parti üyelikleri, dernek üyelikleri işlenebilmektedir. Bunun izah edilebilir bir durumu asla söz konusu değildir. Yurttaş güvenliğini tümüyle ihlal eden bu tutum için biz Anayasa Mahkemesi’ne geldik."