Basından sansürün kaldırılmasının üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen, düşünce ve yayıncılık anlamında özgürlüklerin sürekli kısıtlandığının ve gazetecilerin hedef gösterildiğinin altını çizen Zafer Yıldız, Medya Raporu’na göre sadece Nisan –Mayıs-Haziran döneminde gazetecilere 26 soruşturma açıldığını, 19’una hapis cezası talep edildiğini, 3 gazetecinin davalarının görülmeye başlandığını, 61 gazetecinin açılmış davalarına devam edildiğini, çok sayıda gazetecini tutuklu bulunduğunu ve toplumsal olaylarda yaralandığını söyledi.
Zafer Yıldız, bu koşullarda halkın haber alma hakkı ve gazetecilerin haber sunma özgürlüğünden de söz edilemeyeceğini söyledi.
Terör haberi yapanların, terör örgütü propagandası yapmak ve terör örgütüne hizmet etmekle suçlandığını söyleyen Başkan Yıldız, “Yandaşlık yapmayan basın kurumları ve gazeteciler akreditasyon engeliyle karşılaşıyor. Son zamanlarda iyice yaygınlaşan yayın yasağı uygulaması ise tam bir sansüre dönüştü” dedi.
AKP’nin basın emekçileri üzerinden tam bir iktidar kavgası yürüttüğünü de söyleyen Zafer Yıldız, “MİT Tır’ları olayına getirilen haber yasağı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bedelini ödeyecek” dediği Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında soruşturma başlatılması, Urfa Valisi’nin sorularını beğenmediği gazetecileri talimatla gözaltına aldırması, Pozantı Cezaevi’nde çocuklara tecavüz olayını çıkaran gazetecinin “devletin mahremiyetini deşifre etmekten” tutuklanması, basın emekçilerinin nasıl baskı altında olduklarını da açıkça gösteriyor” dedi.
Gerek hükumetin gerekse sermayenin etkisiyle gazetecilerin sansürden çok daha öte, otosansür tehdidi altında olduğunu belirten Başkan Yıldız, kamuoyunun vicdanı durumundaki tüm basın çalışanlarının, çalışma ortamlarının ve yaşam biçimlerinin daha da iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Başkan Zafer Yıldız bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin korunması, laikliğin kollanması, insan temel hak ve özgürlüklerin savunulmasında hep öncü olan basın emekçilerinin, sansür kılıcı altında ezilmediği, haberleri ve yazıları nedeniyle işten atılmadığı, cezaevlerine gönderilmediği, patronların keyfi uygulamaları sonucu özlük haklarını gasp edilmediği bir bayram yaşamaları dileğinde bulundu.