Düzenlenen basın açıklamasına, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ilçe başkanları, Belediye Meclis Üyeleri, İl ve İlçe Yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı.
Basın açıklamasında konuşan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş açıklamasında şunları söyledi:
“31 Mart Pazar akşamından itibaren güzel ülkemize baharın gelmesini sindiremeyenler, maalesef ki tüm yurt genelinde olduğu gibi şehrimizde de çeşitli faaliyetlerle bu büyük başarıyı gölgelemeye çalışmaktadır. Bu güçler demokrasi zaferini ve halkın iradesini yok sayarak, toplumsal barışa zarar vermektedirler. Bursamızda 47 yıl sonra gelen bu tarihi zaferi sindiremeyenler, sadece bir parti mensubuna değil, insanlığa sığmayacak saldırgan davranışları ile güzel şehrimizi saran bahar havasını bozmaya çalışmaktadır.
Bildiğiniz üzere 31 Mart yerel seçimlerinde hem Büyükşehir Belediye Başkanlığını hem de 6 ilçemizi kazanarak tarihsel bir başarıya imza attık. Yıldırım ilçemizde halkımız tercihini başka bir partiden yana kullanmış olmasına rağmen; demokrasiye ve halkımızın iradesine sonsuz saygımızla tüm ilçe yönetimimiz olarak mazbata törenine katıldık.
Bu tören sırasında, 76 yaşındaki partilimiz Zülfikar Bal, sadece zafer işareti yaptığı için Cumhur İttifakı üyesi bir meclis üyesi tarafından herkesin gözü önünde önce sözlü, ardından da fiziksel saldırıya uğradı.
Seçim sonuçlarını hazmedemeyen güçler, bu çirkin saldırı sonrası hakaret ve tehditlerine devam etmiş, halkın iradesine saygı duymayarak kaos ortamı yaratmaya çalışmıştır. Bu tür şiddet eylemleri, toplumumuzun değerlerine ve insanlık onuruna yapılmış bir saldırıdır ve asla kabul edilemez.”
KAMU VİCDANI BÜYÜK YARA ALDI
Açıklamasında, saldırganın gerekli suç duyurularının yapılmasına rağmen serbest kaldığını söyleyen Yeşiltaş, “Herkesin büyük saygı duyduğu, her zaman barışı ve demokrasiyi savunan değerli partilimiz Zülfikar Bal’ın suçsuzluğu görüntülerle kanıtlanmış ve darp raporunda burnunun kırıldığı tespit edilmiş olmasına rağmen verilen serbest bırakılma kararı hukuksuzdur, kanunsuzdur. Saldırgan hiçbir şey olmamış gibi halkın arasında dolaşabilmektedir. CHP Bursa İl Başkanlığı olarak, olayın gerçekleştiği ilk andan itibaren süreci yakından takip ediyor ve bize güvenerek oyunu teslim etmiş tüm yurttaşlarım adına kamu vicdanını yaralayan bu kararı verenlere Fatih Sultan Mehmet’in ölümsüz sözleri ile seslenmek istiyorum:
"ADALETİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜZ GÜN DEVLET DE ÖLÜR."
Adaleti yok saydığınızda, devletin temel taşı olan güven ve inanç da büyük zarar görür.
Adaleti yok saydığınızda, huzurlu bir toplumun inşasını engellersiniz.
Suçsuz ve masum bir insana, hiçbir sebep olmadan tüm kameraların önünde yapılan bu korkunç saldırıya ve hukuksuzluğa asla boyun eğmeyecek ve savcılık makamının kararına karşı gerekli itirazları sonuna kadar yapacağız.
Kamu vicdanının rahatlaması, tarafların can güvenliğinin korunması ve soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi için bir an önce adaletin tecellisi gerekmektedir.
Seçimin etkilerinin sürdüğü bu günlerde, bu tür bir olayın kamuoyunda infiale yol açmaması için verilen karardan hızlı bir şekilde dönülmesi şarttır. Toplum huzurunu ve kamu güvenliğini tehlikeye atan bu şahsın meclis üyeliğinin düşürülmesi ve bir an önce tutuklanması gerekmektedir.
Alparslan Karaaslan isimli bu şahsın partisince yapılan açıklama da kamu vicdanını rahatlatmaktan uzak ve yetersizdir. Saldırganca bir tutum sergilemekten kaçınmayan bu şahsın hala partisi adına görev alıyor olması, o partiye gönül vermiş nice seçmenin vicdanını da derinden yaralamaktadır.
Bizler, Bursa’da kaos ortamı yaratmaya çalışan karanlık güçlere asla izin vermeyeceğiz. Bu tür kişilerin toplumumuzun huzurunu, birliğini ve beraberliğini bozmasına asla izin vermeyeceğiz.
Bizim tek hedefimiz, Bursa’ya hizmet etmektir. Bursamızın daha güvenli ve huzurlu bir kent olması için hep birlikte çalışacağız.
Bursa’da artık herkesin yüzü gülecek, huzuru bozmaya çalışanlar er geç adalet önünde hesap verecek.” diye konuştu.
CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün de yaptığı açıklamada “Kentimizin büyük bir bölümünü kaybeden, monarşi özentileri halkın kanını emen, kamu malını talan edenler, anlaşılan yaşadıklarını hazmedememişlerdir. Son 20 yılda her türlü milliyetçiliğini ayaklar altına alanlara sizin milliyetçiliğiniz neredeydi? Sizin milliyetçiliğiniz 76 yaşındaki kronik hastalıkları olan meclis üyemize kafa atmak mıdır? Kardeşlik hukukumuzun bozulmasına, birlik ve beraberliğimizin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz. Belediye meclis üyelerimiz mazbatalarını almak üzere Barış Manço Kültür Merkezi’ndeki programa iştirak ettik. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz son konuşmasını gerçekleştirirken bu olay yaşandı. AK Parti listelerinden MHP’li Alparslan Karaaslan, beklenmedik bir anda Zülfikar Bal’ın burnunun kırılmasına neden olmuştur. Savcılığa verdiği ifade de yalan beyanda bulunan Alparslan Karaaslan, Zülfikar Bal’ın kendisinin kasıklarına vurduğuna, ağır küfürler ettiğini söylemiştir. Böylesine haince, böylesine korkakça topluma çıkabiliyorlar. Hainler korkak olurlar, karakteristik özelliklerine göre yaptıkları suçları savunma özellikleri olmaz” şeklinde konuştu.
“BU VAHŞİ SALDIRIYI GERÇEKLEŞTİREN HOLİGANIN HALKIN MECLİSİNDE YERİ YOK”
İlçe Başkanı Gün, “Bu vahşi saldırıyı gerçekleştiren holiganın halkın meclisinde yeri yoktur. Derhal gereğinin yapılmasını istiyoruz. Bu kişinin halkın meclisinden derhal bertaraf edilmesini istiyoruz. İnsanlıktan nasibini almamış bu zavallıların halka verecekleri hiçbir şey olmadığını kamuoyuna sunuyoruz. Bu olaya karşın zanlı ve yardımda yataklık yapanlara hesabı sorulacaktır. Asla yılmayacağız, halkın iktidarını kurana kadar. Bunları hak etmiş oldukları çöplüğüne gönderene kadar mücadelemiz devam edecektir. Parti olarak bu olayın takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Açıklamanın ardından CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün ve belediye meclis üyeleri Bursa Adalet Sarayı’na giderek suç duyurusunda bulundu.
