CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, ilçe başkanları ve partililerin katıldığı basın açıklamasında konuşan CHP Bursa İl Kadın Kolları Sözcüsü Berna Çakır, pırlantaya yüzde 0, havyara yüzde 1 KDV uygulunan Türkiye’de zorunlu ihtiyaç maddesi olan bebek bezi, hasta bezi ve hijyenik pedlere neden yüzde 18 KDV uygulandığını sordu.
Çakır’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Memleketimizin 81 ilinde feryatlar ayyuka çıktı, emin olun, Sağır Sultan bile duydu ama AK Parti'nin sırça köşkünde esamesi okunmadı hiç. Art arda gelen zamlar nedeniyle birçok ürünü alamaz hale geldik. Tüketimini kıstık ama bazı temel ihtiyaçlara sırtımızı dönemedik. Çünkü bunlar zorunlu ihtiyaçlar... Hiçbir kadın keyfi yere hijyenik ped kullanmıyor. Adı üzerinde… Kullanmak gerekiyor. Hiçbir anne çocuk bezi ya da bebek mamasını keyfinden almıyor... Belli dönemlerde kullanılması şart... Hangi akla hizmettir, nasıl oluyor da bu ürünlere lüks ihtiyaç deniliyor? “
“AK PARTİ HÜKÜMETİ BU FERYADI DUYSUN”
“Mama, çocuk bezi, yetişkin ve hasta bezi ve hijyenik pedlerden alınan haksız KDV'ye isyan ediyoruz. Çünkü AK Parti hükümetine göre; hijyenik ped, çocuk ve hasta bezi, bebek maması, bunların hepsi lüks tüketim malzemesi... Kanada'da, Avustralya'da, İngiltere'de, İrlanda'da vergisi sıfırlanmış olan bu ürünlere Türkiye'de biz tam yüzde 18 KDV ödüyoruz. En ekonomik hasta bezinin fiyatı 160 TL’den 220 TL’ye ulaştı. Vatandaş 8 paket hasta bezi almak için eczaneye ayda 1.500 TL’ye yakın ilave para ödemek zorunda kalıyor. Sadece 2 ay önce, aralık ayı başında 200 TL civarında olan bebek bezinin fiyatı bugünlerde 500 TL’ye merdiven dayadı… Aileler sadece bebek bezine ayda en az 500 TL harcamak zorunda. Bebeklerine aileler tane ile bez alma durumuna geldi. Bebek maması fiyatları el yakıyor. 800 gramlık bebek devam sütü 144 TL’den 189 TL’ye yükseldi.”
“TOPLUMUN HER KESİMİ MAĞDUR DURUMDA”
“AK Parti hükümetinin mağdur ettiği sadece genç kızlarımız, kadınlarımız, anneler değil... Toplumun tüm kesimlerinden feryat yükseliyor, bu hükümet duymuyor...Çiftçimiz, üreticimiz; gübre, ilaç ve akaryakıt fiyatlarına veryansın ediyor, bu hükümet görmüyor. Sanayiciler başta olmak üzere üretici tüm çevreler girdi maliyetleriyle perişan, ağzını açan "yandık-bittik" diyor, bu hükümet dinlemiyor... Yatlarda kullanılan mazota yüzde 50 indirim var, çiftçimizin köylümüzün kullandığı mazota tek kuruş indirim yok... Neden yok diyoruz, hükümet aldırmıyor... EYT'liler bir yandan mağdur... Maaşıyla geçinemeyen emekli mağdur... Seçim üstü 3.600 ek gösterge vaat edilip yıllardır oyalanan öğretmenler, polisler, hemşireler mağdur.. Konu 3600 olunca, Diyanet bünyesinde görev yapan din görevlileri bile mağdur... Hükümet adeta fıkralardaki 3 maymun gibi; "duymadım", "görmedim", "bilmiyorum”
“O SANDIK GELCEK, HEPSİ GEÇÇEK”
“Biz kadınlar bu sömürünün karşısında duruyor ve bu büyük soruna ses çıkarması için bütün kadınlara sesleniyoruz: Gelin bu sömürüye hep birlikte karşı çıkalım. Temel ihtiyaçlarımızın üzerinden sömürülmemize izin vermeyelim. Açacağımız kampanyamızda toplanacak imzalarla taleplerimizi bir kez daha dile getirelim... Çok yakında o sandık gelecek... Haklı isteklerimize kulak tıkayan varsa, o sandıkta herkes siyaseten boyunun ölçüsünü alacak... Türkiye'yi düzlüğe çıkaracak olan sosyal demokrat bir iktidarı özlüyoruz... Kadınların ötelenmediği, itilip kakılmadığı bir Türkiye istiyoruz. Çünkü bu böyle gitmeycek, kesinlikle emin olun, bunlar gitçek, hepsi geççek...”