USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

CHP’li Selin Sayek Böke, Bursa’da konuştu

CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Bursa İl Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemi değerlendirdi.

CHP’li Selin Sayek Böke, Bursa’da konuştu
16-03-2017 18:04
Google News

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, son günlerde dış politikada yaşananlardan rahatsızlık duyduklarını ifade ederek; “Bizler bakanlarımıza yapılan bu uygulamayı kabul edilemez buluyoruz. Ancak hayırlar çoğaldıkça kendi anlatacak hikayesi olmayanlar korku salmaya, tehdit etmeye ve bu da işe yaramayınca mağduriyet yaratmaya kendini mahkum hissediyor” dedi.

CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Bursa İl Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemi değerlendirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Ceyhun İrgil, Erkan Aydın ve çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda konuşan İl Başkanı Şadi Özdemir, referandum çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek; “Genel Başkan Yardımcımız Bursa'daki çalışmalarımıza katılmak üzere geldi” dedi.

Özdemir’in ardından söz alan Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Bursa’da bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek; “Bu dönem hepimiz için çok yoğun bir dönem. Türkiye’nin karşısına hiç gerek olmayan bir biçimde, bir anayasa değişikliği teklifi getirildi. Türkiye'nin bunca sorununu çözmek yerine, kendisi bir sorun haline gelmiş olan iktidarın, bu iktidar hırsını devam ettirmek için ortaya çıkarttığı bu durum, bizlerin daha çok konuşmasını, birbirine daha çok anlatmasını gerektiren bir tablo ortaya çıkarttı” dedi.

“16 Nisan'da her birimize esasında sandığa giderken memleket meselesine dair görüşümüzü soruyor” diyen Böke sözlerini şöyle sürdürdü: “ Soru çok açıklıkla şu; bugün yaşıyor olduğumuz baskıcı, tehditkar, baskı, korku üzerine inşa edilmiş, birbirini yok sayan, kutuplaşmış bölünmüş bir Türkiye düzeninin devam etmesini istiyor musunuz? Yoksa aydınlık, özgürlük, tehdit etmek zorunda olmayan, birlikte yaşayan, bölünmeyen, birlikten güç doğuran yeni bir aydınlık Türkiye hikayesi mi yazmak istiyorsunuz? Bizler bu sandıkta sorulan sorunun bir partinin iktidar meselesi olmadığını, bu sandıkta hepimize sorulan sorunun bir memleket meselesi sorusu olduğunu açıklıkla görüyor ve bu açıklıkla ifade ediyor ve anlatıyoruz. Biz şunu görüyoruz ki biz anlattıkça 80 milyonda burada hayırlı bir iş yapılması gerektiğine ve hayırların çoğaltılması gerektiğine, memleket için birlikte yaşamak için, yeniden güçlü bir Türkiye için ve en önemlisi aydınlık yarınlar için ‘Hayır’ denmesi gerektiğinde birleşiyor. Ancak hayırlar çoğaldıkça kendi anlatacak hikayesi olmayanlar korku salmaya, tehdit etmeye ve bu da işe yaramayınca mağduriyet yaratmaya kendini mahkum hissediyor.”

80 MİLYON BERABER KAYBETTİK

Selin Sayek Böke, Türkiye'nin gücünün, sınırlar ötesinde 80 milyonu temsil eden bir biçimde kullanılması gerektiği konusunda kimsenin bir tereddüdü olmadığını vurgulayarak; “Bundan birkaç gün önce bakanlarımıza uygulanmış olan yaptırımların, Hollanda’da kriz diye adlandırılan durumun Türkiye'nin itibarı açısından ortaya çıkarttığı tabloya dair endişesinde bir farklılık ve tereddüt yok. Bizler bakanlarımıza yapılan bu uygulamayı kabul edilemez buluyoruz. Ancak, devlet imkanlarını kullanarak parti propagandası yapmaya gidenlerin, kendi koyduğu yasaları çiğneyerek Türkiye’yi itibarsızlaştıracak adımları iç siyasete malzeme etmek uğruna atanların da 80 milyona nasıl bir zarar verdiğini ortaya koymayı da bir görev biliyoruz. Biz daha önce de dış politikanın iç politikaya malzeme edildiği günleri gördük. Bir Rus uçağı düşürüldü. Bununla ortaya çıkan kriz Türkiye'de iç siyasete malzeme edildi. Bunun sonucunda 80 milyon biz beraber kaybettik. Türkiye’nin ihracatçısı, sanayicisi, turizmcisi, çiftçisi, esnafı kaybetti. Dış politikanın iç politikaya malzeme edildiği Suriye politikasının sonuçlarını da yaşadık. Bizler dış politikanın iç politikaya malzeme edilmesinden 80 milyonun nasıl kaybettiğini çok iyi biliyoruz. Onun için de sanki demokrasi için bir mücadele veriyormuş gibi yurtdışında Türkiye’nin itibarını zedeleyenlere gerçekten demokrasiyse derdiniz, o zaman bunu önce kendi evinizde inşa edin demeyi de bir ödev biliyoruz. Bugün Türkiye'de en demokratik hakkı olan Hayır’ı söylemek isteyenleri susturmaya çalışanlar, sınırın ötesine geçip demokrasi hikayesi anlatıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE İÇİN HAYIR DİYORUZ

Referandumda hayır diyecek olanlara yönelik baskıların en üst düzeyde devam ettiğine dikkat çeken Böke, hayır diyenlerin üniversitelere sokulmadığını, fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade ederek; “Hayır diyenler en üst siyasetçiler tarafından terörist diye sınıflandırılıyor. Gerçek bir demokrasiyse eğer derdiniz, o zaman demokratik hakkını kullanan 80 milyona özgür ve eşit bir ortamı sağlamak bu iktidarın en temel görevidir. Bizim hayırlarımızda işte bu demokrasi içindir. 80 milyonun isterse evet diyebildiği, isterse hayır diyebildiği, farklılıklarını konuşabildiği ama 80 milyonun birlikte yaşadığı ve 80 milyonun itibarını diplomasiyle korumayı kendine görev edinen bir Türkiye anlayışını Türkiye'ye yerleştirmek için hayır diyoruz. Biz aydınlık için, demokrasi için, eşitlik için, özgürlük için ama en önemlisi biz Türkiye için hayır diyoruz. Bu yüzden bugün KHK’larla kendisine görev biçilmiş atanmış rektörlerin, KHK’larla kış lastiği uygulamasından izdivaç programı düzenlemesi yapmaya kadar kendine görev edinmiş bakanları, bugün KHK’larla hepimizi susturmaya çalışan bu anlayışı bir hayırla bir kişi, her birimiz değiştirmeye yetkili ve muktediriz. Onun için herkesi sandığa gitmeye, sandığa giderken vicdanıyla baş başa kalmaya, sandığa gittiğinde vereceği oyun bir memleket meselesi oyu olduğunu ve vereceği oyun Türkiye'nin aydınlıkları için hayırlar olması gerektiğini, hayırlar çoğaldığında birlikte yaşamanın güçleneceği bilinciyle hep beraber aydınlık yarınları inşa etmek için 16 Nisan'da bu görevimizi yerine getireceğimizi söylüyoruz. 17 Nisan’da uyanacağımız aydınlık Türkiye için bugün Bursa'dan herkese gönülden sevgilerimi, saygılarımız sunuyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ