Uzman Klinik Psikolog Eda Yavaş Togaer, hayatımızın parçası haline gelen cep telefonlarının artık çocuklar için de vazgeçilmez olduğuna dikkat çekerek çocuklarda ortaya çıkan “sorunlu kullanım” kavramına işaret etti.
ÇOCUĞA TELEFONU BİZ VERİYORUZ
18 yaşından önceki yaş grubu için bağımlılık kelimesini kullanmak istemediklerini, bunun yerine “sorunlu kullanım” ifadesini tercih ettiklerini belirten Eda Yavaş Togaer, çocukların modelleme ile öğrendiklerini hatırlatarak şunları söyledi:
“Akıllı telefonları önce yetişkin olarak biz kontrollü kullanmalıyız ki çocuğa uygun ve doğru model olalım. Çocuk iletişim kurmaya başladığı andan itibaren yemek yemesi için veya işlerimizi yapabilelim diye çocuğun eline cep telefonunu biz veriyoruz. Çocuk, televizyon gibi cep telefonu gibi sürekli uyaran veren bir alet ile odaklanmayı öğreniyor. Zaman içerisinde cep telefonuyla oyun oynamak gibi daha farklı yollarla sosyalleşmeyi öğreniyorlar. Bu yüzyılda artık cep telefonunu tamamen hayatımızdan çıkaramıyoruz. Çocuklar akranları ile sohbet edebilmek ve dünyayı takip edebilmek için cep telefonuna ihtiyaç duyuyorlar.”
ÇOCUĞUN HAYATINI NE KADAR ETKİLİYOR?
“Sorunlu kullanım” olması için çocuğun hayatının nasıl etkilendiğine bakılması gerektiğini belirten Togaer, arkadaşları ile bire bir ilişkiden kaçınan çocukların cep telefonuna yönelebildiğini söyledi.
“Çocuk öncelikle cep telefonuyla ne yapıyor, ne kadar vakit geçiriyor sorularına sağlıklı cevaplar vermemiz lazım” diyen Togaer, “Sorunlu kullanım diyebilmek için çocuğun hayatını ne kadar etkilediğine bakmamız gerekiyor. Çocuğun okul başarısı iyi, cep telefonunu sadece sosyalleşmek için mi kullanıyor yoksa hiç odasından dışarı çıkmayıp sadece telefon ile mi uğraşıyor? Kendisini arkadaşları içinde rahat hissetmeyen çocuklar, bire bir iletişimden kaçınan çocuklar, cep telefonuna yönelebiliyor. Sadece oyun oynamak isteyebilir veya aile ile vakit geçirmek istememek de çocukları telefona yönlendirebilir. Aile bu noktalara dikkat ederek çocuğu çok iyi takip etmeli ve bu sorulara net cevaplar vermeli. Özgüveni yetersiz çocuklar, sosyal ilişki problemi yasayan çocuklar, telefona daha düşkün olabilirler. Telefon çocuğun kendi alışkanlığı mı yoksa başkalarını taklit mi ediyor sorusuna da yine net cevap vermek gerekir” diye konuştu.
ZARARLARINI ANLATIN
Cep telefonunu çocuğun hayatından tamamen çıkarmanın doğru olmadığını belirten Togaer, doğru kullanım ile ilgili bilgilendirme yapılabileceğini söyleyerek şu tavsiyelerde bulundu:
“Çocukları mutlaka iyi anlamak ve bu konudaki yönelimlerinin nedenlerini iyi araştırmamız lazım. Kendi kendimize kurallar ve yasaklar uygulamak yerine çocukla karşılıklı konuşmak ve ortak bir yol bulmak daha yararlı ve etkili olur. Çocuğa fazla kullanımın zararlarını çok net anlatmak ve bir zarar algısı oluşturmak gerekir. Çocukla işbirliği yaparak belirlenecek kurallara uyum da daha yüksek olur. Telefonu tamamen çocuğun hayatından çıkarmak çok ciddi reaksiyona neden olur. Önce ders çalıştığı takdirde cep telefonuyla ortak belirlenecek süre içerisinde kullanım sağlaması sağlıklı bir yol olarak kullanılabilir. Herkesin evinin kuralları farklıdır. Sizin evinizde belirli bir yaşta cep telefonu almak konusunda bir kural var ise buna da uyulmasının anlatılması gerekiyor.”
ERGENLİK DÖNEMİNDE ÇATIŞMALAR ARTIYOR
Cep telefonu kullanımı ile ilgili ergenlik döneminde yaşanan sorunların biraz daha zor olduğunu belirten Eda Yavaş Togaer, “Bu süre ailelerin çocuklarla daha fazla çatışma yaşadıkları bir dönemdir. Ergene evin kurallarını anlatmak ama öncesinde de onu çok iyi anladığınızı ihtiyaçlarını önemsediğinizi belirtmeniz gerekir. Her iki tarafın anlaştığı sınırlar konulursa, daha sağlıklı bir iletişim olur. Ancak her durumda çocuğun cep telefonunu ne için kullandığından haberdar olmak ve takip etmek gerekir” diye konuştu.