11-11-2021 13:31
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Özkale, çocuklarda genel olarak solunum yolu enfeksiyonlarında artış olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Yasemin Özkale, yaptığı açıklamada, okulların açık olduğu kış mevsiminde, kalabalık ve havalandırması yetersiz ortamların, birçok solunum yolu enfeksiyonuna zemin hazırladığını belirterek, "Okul, kreş, bakım evi gibi kalabalık ortamlarda kişiler kaynak oldukları enfeksiyonu kolaylıkla çevredekilere bulaştırmaktadır. Çocuklarda nezle (soğuk algınlığı), grip (influenza) sinüzit, farenjit, tonsillit ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra zatüree, bronşit ve bronşiyolit gibi alt solunum yolu enfeksiyonları da oldukça sık görülmektedir" dedi.
Özkale, bağışıklığı desteklemek için yapılabileceklerle ilgili de şunları söyledi:
"Çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden çok dengesi daha önemlidir. Bunu sağlayabilmek için çocukların beslenmesinin sağlıklı ve dengeli olması, ana besin öğelerinin eksiksiz sağlanması, vitaminlerin desteklenmesi, yeterince su ve sıvı alımının sağlanması önemlidir. Beslenmesi yeterli olan çocukta ek bir desteğe gerek yoktur. Sadece D vitamini güneş ışınlarından elde ettiğimiz için özellikle kış dönemlerinde düzeyinde azalma gözlenir. D vitamini bağışıklık sisteminizin dengeli çalışmasında da etkin role sahiptir. Sağlıklı beslenen bir çocukta C vitamini, çinko, B vitaminleri, probiyotiklerin desteğine gerek yoktur. Ayrıca çocukların uyku düzenleri bağışıklığı destekler. Uyku sürelerine dikkat edilmelidir. Tüm bunların yanında rutin aşılarının yapılması, kişisel hijyenin öğretilmesi ve uyulması, el yıkama ve diş fırçalama alışkanlıkları da dolaylı yoldan bağışıklığı destekler. Okula giden çocukların beslenme çantalarına özen gösterilmeli, hazır gıdalar yerine evde taze olarak hazırlanmış yiyecekler hazırlayarak daha sağlıklı öğün tüketimi sağlanmalıdır. Evde yemek saatleri düzenli olmalı ve hep birlikte masaya oturulmalıdır."
Hastalıklardan korunma yöntemlerine de değinen Doç. Dr. Yasemin Özkale, okullarda sınıfların yeterince havalandırılması ve koruyucu kişisel önlemlerin hem Covid 19, hem de diğer enfeksiyon etkenlerinden korunmak için oldukça önemli olduğunu ifade ederek, "Sık el yıkama, temasın azaltılması, dengeli beslenmenin sürdürülmesi ve maske kullanımı başlıca önlemleri oluşturur. Yaşanan ortamın nemi iyi ayarlanmalıdır. Kuru hava solunum yollarında bulunan ve mikropları ve yakalama fonksiyonu olan ‘silia’ olarak bilinen tüycüklerin işlevini azaltır. Bu nedenle odayı nemlendirmek için çocukların odasında kaloriferin ya da sobanın üstüne su dolu kaplar koyabilirsiniz. Çocuğunuza bardak, fincan, çatal, kaşık gibi günlük kişisel kullanılan eşyaları paylaşılmaması öğretilmelidir. Hasta olan çocuklar okula gitmemeli veya çevresindeki hasta olan bireylerle yakın temasta bulunmamalıdır" dedi.
Çocuklarda Covid-19 kesin tanısı için, yaygın olarak kullanılan PCR testinin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Özkale, şunları kaydetti:
"Enfekte vakaların yüzde 50-60’ında asemptomatik görülmekte ve hiçbir klinik bulgu vermemektedir. Özellikle kreş ve okul çocuklarında bu şekildedir. Çocuk Covid-19 vakalarında ateş, öksürük, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, miyalji, kırgınlık hali, karın ağrısı, yutma güçlüğü ve ishal görülebilir. Bu semptomlar kendi içerisinde vakadan vakaya değişebilir. Bazı çocuklarda hiçbir bulgu görülmezken bazılarında birkaç bulgunun bir arada olduğu gözlenir. Bu klinik bulgular diğer solunum yolu viral enfeksiyonlarında da olabileceğinden klinik bulgular Covid-19’ a spesifik değildir. Çocuklarda Covid-19’ a yönelik tedavide, ateş için parastemol grubu ateş düşürücülerin kullanılabileceğini, bu dönemde bol sıvı alınması ve dengeli beslenilmesinin önemli olduğunu, hastaneye yatırılan ve solunum sıkıntısı olan ciddi vakalarda ise oksijen tedavisi, sıvı tedavisi ve hekimin uygun gördüğü bazı özel ilaçlar kullanılmaktadır."
Doç. Dr. Yasemin Özkale, yaptığı açıklamada, okulların açık olduğu kış mevsiminde, kalabalık ve havalandırması yetersiz ortamların, birçok solunum yolu enfeksiyonuna zemin hazırladığını belirterek, "Okul, kreş, bakım evi gibi kalabalık ortamlarda kişiler kaynak oldukları enfeksiyonu kolaylıkla çevredekilere bulaştırmaktadır. Çocuklarda nezle (soğuk algınlığı), grip (influenza) sinüzit, farenjit, tonsillit ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra zatüree, bronşit ve bronşiyolit gibi alt solunum yolu enfeksiyonları da oldukça sık görülmektedir" dedi.
Özkale, bağışıklığı desteklemek için yapılabileceklerle ilgili de şunları söyledi:
"Çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden çok dengesi daha önemlidir. Bunu sağlayabilmek için çocukların beslenmesinin sağlıklı ve dengeli olması, ana besin öğelerinin eksiksiz sağlanması, vitaminlerin desteklenmesi, yeterince su ve sıvı alımının sağlanması önemlidir. Beslenmesi yeterli olan çocukta ek bir desteğe gerek yoktur. Sadece D vitamini güneş ışınlarından elde ettiğimiz için özellikle kış dönemlerinde düzeyinde azalma gözlenir. D vitamini bağışıklık sisteminizin dengeli çalışmasında da etkin role sahiptir. Sağlıklı beslenen bir çocukta C vitamini, çinko, B vitaminleri, probiyotiklerin desteğine gerek yoktur. Ayrıca çocukların uyku düzenleri bağışıklığı destekler. Uyku sürelerine dikkat edilmelidir. Tüm bunların yanında rutin aşılarının yapılması, kişisel hijyenin öğretilmesi ve uyulması, el yıkama ve diş fırçalama alışkanlıkları da dolaylı yoldan bağışıklığı destekler. Okula giden çocukların beslenme çantalarına özen gösterilmeli, hazır gıdalar yerine evde taze olarak hazırlanmış yiyecekler hazırlayarak daha sağlıklı öğün tüketimi sağlanmalıdır. Evde yemek saatleri düzenli olmalı ve hep birlikte masaya oturulmalıdır."
Hastalıklardan korunma yöntemlerine de değinen Doç. Dr. Yasemin Özkale, okullarda sınıfların yeterince havalandırılması ve koruyucu kişisel önlemlerin hem Covid 19, hem de diğer enfeksiyon etkenlerinden korunmak için oldukça önemli olduğunu ifade ederek, "Sık el yıkama, temasın azaltılması, dengeli beslenmenin sürdürülmesi ve maske kullanımı başlıca önlemleri oluşturur. Yaşanan ortamın nemi iyi ayarlanmalıdır. Kuru hava solunum yollarında bulunan ve mikropları ve yakalama fonksiyonu olan ‘silia’ olarak bilinen tüycüklerin işlevini azaltır. Bu nedenle odayı nemlendirmek için çocukların odasında kaloriferin ya da sobanın üstüne su dolu kaplar koyabilirsiniz. Çocuğunuza bardak, fincan, çatal, kaşık gibi günlük kişisel kullanılan eşyaları paylaşılmaması öğretilmelidir. Hasta olan çocuklar okula gitmemeli veya çevresindeki hasta olan bireylerle yakın temasta bulunmamalıdır" dedi.
Çocuklarda Covid-19 kesin tanısı için, yaygın olarak kullanılan PCR testinin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Özkale, şunları kaydetti:
"Enfekte vakaların yüzde 50-60’ında asemptomatik görülmekte ve hiçbir klinik bulgu vermemektedir. Özellikle kreş ve okul çocuklarında bu şekildedir. Çocuk Covid-19 vakalarında ateş, öksürük, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, miyalji, kırgınlık hali, karın ağrısı, yutma güçlüğü ve ishal görülebilir. Bu semptomlar kendi içerisinde vakadan vakaya değişebilir. Bazı çocuklarda hiçbir bulgu görülmezken bazılarında birkaç bulgunun bir arada olduğu gözlenir. Bu klinik bulgular diğer solunum yolu viral enfeksiyonlarında da olabileceğinden klinik bulgular Covid-19’ a spesifik değildir. Çocuklarda Covid-19’ a yönelik tedavide, ateş için parastemol grubu ateş düşürücülerin kullanılabileceğini, bu dönemde bol sıvı alınması ve dengeli beslenilmesinin önemli olduğunu, hastaneye yatırılan ve solunum sıkıntısı olan ciddi vakalarda ise oksijen tedavisi, sıvı tedavisi ve hekimin uygun gördüğü bazı özel ilaçlar kullanılmaktadır."
