Türk Dil Kurumu'na göre stres sözcüğünün, canlı organizmasında savunma uyandırıcı etkiler ve buna karşı oluşan savunma mekanizması olduğunu belirten Uzman Psikolog Begüm Derici Ülker, “Stres hayatta kalmak için gerekli olan bir mekanizmadır. Stres tepkisinin oluşmaması ancak sinir sistemin çökmesiyle oluşur. Streste de denge gerekliliği vardır. Anlık stres tehdit karşısında ‘kaç ya da savaş’ sistemi devreye girerken, kronik stres hem fiziksel hem de psikolojik hasarlar vermektedir. Fiziksel olarak, stres uzadığında kaslar sıkışır, büzüşür, gerilir. Sinirler zarar görmeye başlar böylece de uzun vadede ağrı ve fonksiyon bozuklukları görülür. Psikolojik olarak ise eğer stres faktörü, tehdit içerikli ise korku ve kaygı duyguları, kayıp ile ilgiliyse karamsarlık gibi depresif duygular saldırı içerikli ise öfke duygusu ortaya çıkar. Sonuç olarak yönetilmeyen stres konsantrasyon kaybı ve dolayısıyla performans kaybına sebep olabilir” dedi.
Stresi yönetebilmek için öncelikle farkında olmak gerektiğini belirten Begüm Derici Ülker, “Stresin uzadığına dair ipuçları, yorgunluk, hevessizlik, iştah ve uyku sorunları, hızlı öfkelenme, alınganlık, konsanstre olamama, içe çekilme, alkol veya uyuşturucu maddeler kullanmadır. Eğer uzamış bir stresin etkisi altında olduğumuzu hissedersek öncelikle hayat düzenimiz içerisinde bazı temel noktalara müdahale etmeliyiz. En temel olarak bunlar, düzenli ve dengeli beslenme, egzersiz yapmak, düzenli uyku, planlı olmak, ulaşılabilir hedefler koymak, sevdiğin insanlara ve hobilerine zaman ayırmak, kendine zaman ayırmak, düşünmeye zaman ayırmak, mizah, etkili ve açık iletişim kurmak, hayır diyebilmek” diye konuştu.
"Eğer hayat düzenimize müdahale edemiyorsak, düşünce sistemine müdahale etmeliyiz" diyen Ülker sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerçekleşmiş bir olayı değiştirmek imkansız, önlemek ise zordur. Ancak o yaşam olayıyla ilgili düşüncelerimizi ve değerlendirmelerimizi farklılaştırabiliriz. Böylece olayın duygularımız ve davranışlarımız üzerindeki etkisini dengeleme şansımız olur. Yani stresi yönetebilmenin diğer bir yolu ise, çok seçenekli düşünmektir. Çok seçenekli düşünmek, esnek ve berrak bir zihni, o da hayatın kendi ritmine ayak uydurabilmeyi sağlar”