İstanbul
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D-CNN Türk ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Seçime iki gün kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sona geldiklerini, çoğunun gittiğini azının kaldığını söyledi.
Kendisine, "Bizim rakibimiz Kılıçdaroğlu değil, rehavet." sözlerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. Kendi rekorlarımızı daha da yükseltmenin çabası içinde olduk. Karşımızda da vizyon sahibi, yenilikçi, bizimle eser ve hizmette yarışacak bugüne kadar ne yazık ki bir muhalefet bulamadık. Ve Türkiye'nin, Türk demokrasisinin en büyük talihsizliği de zaten bu. Yani üretemeyen, eser ortaya koyamayan muhalefetle yarışmak. Bugün Kılıçdaroğlu'nun televizyonda bir açıklaması vesairesi oldu ve bu açıklamada da ne yazık ki hala bizi televizyonlara filan davet ediyor. Ya televizyona davet ediyorsun da televizyonda benimle neyi konuşacaksın? Ortaya koyduğun herhangi bir eserin yok. Bunun yanında bir vizyonun yok. Yani seninle ben Okmeydanı SSK Hastanesi'ni mi konuşacağım? Bütün bunlarla beraber öyle bir noktaya geldin ki artık Kandil'den gelen talimatları yerine getirebilmek için, Kandil'in parlamentodaki uzantılarıyla geçip bu seçim sürecinde onların desteğini isteyecek kadar zaafa düştün. Ve bütün bunların yanında bir de maalesef yüzde 1 bile oy potansiyeline sahip olmayanlara gittin 40 kadar milletvekilliği verdin. Bunları mı konuşacağım seninle? Tabii bir de iftiraları filan var. Yani bu iftiraları filan da sizlerle konuşmayı arzu ederim. Bugün iş dünyasıyla yaptığım toplantıda bunların üzerinde ısrarla durdum."
"5 puan önde bitirişin bir rehavete, zafer sarhoşluğuna vesile olmaması lazım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rehavet gözlemliyor musunuz?" sorusunu, "Şimdi herhangi bir rehavet şu anda olmasa dahi benim bir siyasetçi olarak tedbirimi almam lazım, uyarmam lazım. Teşkilatımı bu noktada uyaracağım ki onlar da herhangi bir rehavete veya zafer sarhoşluğuna kapılmasın. Çünkü birinci turu 5 puan önde bitirdik. Ama bu 5 puan önde bitirişin bir rehavete, zafer sarhoşluğuna vesile olmaması lazım." diyerek yanıtladı.
Erdoğan, 1 oyun bile çok önemli olduğunu ve 50+1'deki 1'in 1 oy olduğunu, her şeyi değiştirebileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Mesela Hatay'da konteynerlerin olduğu yerde hazırlık yapılmıştı ve yaklaşık 40-50 bin kişi orada vardı. Oradan Sivas'a geçtik. Sivas bambaşkaydı. Yani caddeleri söylemiyorum. Meydan, aldığım resmi rakamla 100 bin kişiydi. Muhteşemdi. Gidememiştim. İşte bu Ankara-Sivas hızlı tren olayının da açılışının yapıldığı ve Fuat Bey'in benim adıma katıldığı o açılıştı. Tabii buranın da yine bir enteresan yanı var. Biliyorsunuz şu anda altılı masanın, yedili masa etrafındakilerden bir tanesi de malum oralı. 'Buraya mesela geldi mi?' diyorum. 'Gelmedi, hangi yüzle gelecek?' diyorlar. Zaten o Madımak olayının olduğu dönemde oranın belediye başkanıydı. Ve o zamanlar CHP'nin Temel Bey'le ilgili söylediklerini şöyle hatırlayın. Yani idamına varıncaya kadar böyle talepleri vardı. Ama öyle veya böyle şunu söylemem gerekiyor. O gün Sivas, acaba niçin böyle bir katılım yaptı? Şimdi 3 milletvekili bizde, 1 de MHP'de, 4 milletvekiliyle şu anda Cumhur İttifakı olarak Sivas'tayız. Önemli bir şey. CHP'nin de 1 milletvekili var. O heyecan, o coşku anlatılır gibi değil. Ve şimdi yani Ankara-Sivas iki saat. Bu hale geldi. Hızlı tren ve konfor yüksek."
Sivas ile İstanbul'un arasının 6 saat olduğunu aktaran Erdoğan, trenin bir ay ücretsiz olması nedeniyle cazibenin arttığını, bu cazibenin bundan sonraki süreci de teşvik edeceğini vurguladı.
"Bu millet herhalde durup dururken seni reddetmiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs'ta kendisini destekleyenlerin motivasyonun ne olması gerektiğine ilişkin soruyu, "Yani benim düşüncem, şu olmalı: Bir defa güçlü Türkiye ideali ve Türkiye Yüzyılı vizyonu. Tabii bir de her zaman söylediğim eser ve hizmet anlayışı. Şimdi referans olarak baktığımızda, yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu noktada herhangi bir referansı var mı? Yok.'' şeklinde yanıtladı.
''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidarda bulunmadığı için herhangi bir referans gösteremediğine'' ilişkin söylemlerin hatırlatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
''Ama sen şimdi iktidara gelemiyorsan bunun bir nedeni var. Adama sorarlar, sende 10 tane büyükşehir belediye başkanlığı var, 11 tane büyükşehir belediye başkanlığı var. Bu belediyelerde acaba siz eser, hizmet olarak ortaya ne koydunuz? İstanbul sizde, Ankara sizde, İzmir sizde. 15 kez seçime girdin, hepsini kaybettin. Niye kaybediyorsun? Bu millet herhalde durup dururken seni reddetmiyor. Bütün bu diğer eserlerine bakıyor. Yani İstanbul, Ankara, İzmir deyip geçmeyin. Şimdi bu kadar önemli şehirler sizde, siz burada ortaya eser koyamazsanız bu millet size merkezi yönetimde oy verir mi? Vermez."
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman partisinin merkezi yönetimde iktidar olmadığını anımsatan Erdoğan, "İstanbul'da ortaya koyduğumuz o eserler, aynı şekilde Melih Bey'in Ankara'da ortaya koyduğu eserler bizi nereye taşıdı? Yüzde 22'ye filan taşıdı merkezi yönetimde. Demek ki siz eğer yerel yönetimde ortaya bir performans koyarsanız, böyle bir referansınız olursa, bu referans üzerinden millet de 'Yerel yönetimde bu başarıyı gösterdiklerine göre merkezi yönetimde de bu başarıyı ortaya koyarlar.' der." diye konuştu.