İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Geçen seçimlerde Cumhurbaşkanlığında yüzde 72, milletvekilliğinde yüzde 69 oy oranı ile desteklerini veren Malatya'ya şükranlarımı bildiriyorum. Sizler bize güvendiniz, üzerinize düşeni yaptınız. Biz de bunun karşılığını vermek için gece gündüz çalışacağız. İnşallah 31 Mart'a Cumhur İttifakı'nı rekor bir oya taşıyacağınıza inanıyorum.
KANDİL İLE DEM'LENMEYİ MARİFET SANANI MALATYA AFFEDER Mİ?
Bizim bildiğimiz Malatya'nın insanı mert olur, sözünün eri olur. Pusulasını şaşıranı, Kandil ile DEM'lenmeyi marifet sayanı Malatya affeder mi? Eser ve hizmet siyasetiyle şehrini geliştireni Malatya unutur mu? Dünyada başı dik şekilde dolaşması için çalışanı Malatya ihmal eder mi? Depremse sarsılan, nice sevdiklerini toprağa veren kardeşlerine yeniden hayata sarılma umudu vereni Malatya bırakır mı?
48 BİN KONUTUN YAPIMI SÜRÜYOR
6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybedenleri rahmetle yad ediyorum. Asrın felaketinde şehrimizde 78 bine yakın konut zarar gördü. Geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamak için şehrimize 85 bini aşkın çadır gönderdik. Şehirde 70 bin hak sahibi belirlendi. Geçtiğimiz ay inşası tamamlanan 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettik. 48 bin konutun yapımı sürüyor. Yerinde dönüşüm için 32 bin Malatyalı kardeşimiz başvurdu. Amacımız önümüzdeki yılın ortasına kadar tüm hak sahiplerini konutlarına ve ticari binalarına kavuşturmaktır. Depremzede şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak farklı üretim tesislerini hayata geçiriyoruz. 200 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz deprem bölgesinde.
BUNUN ADI SİYASİ ŞANTAJ
Türkiye 31 Mart'ta belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini, muhtarlarını seçecek. Cumhur İttifakı olarak işbirliği yapıyoruz. AK Parti'nin tecrübesini kimseyle tartışmayız. Belediye başkanlığı da hizmet yolunda bir bayrak yarışı. Belediye başkanı da bayrağı teslim edene kadar canla başka çalışacaktır. Malatya başta olmak üzere şehirlerimizde bu şekilde bir değişim oldu. Partimizin eski belediye başkanlarını, millletvekillerini aday göstererek bize kaybettirmek isteyen partiler ortaya çıktı. İsteyen istediği yerden aday olabilir. Biz kendi adaylarımızdan mesulüz. Ancak hem bize kaybettirmek için çalışıp, bizim gölgemizde yürümek isteyenlere müsaade etmeyiz. Sadece yalan yanlış konuşacak siyaseti domine etmeye çalışacaksınız... Bunun adı siyasi şantajcılıktır. Türkiye ne çektiyse zübük siyasetçi tiplerinden çekmiştir. Maalesef son dönemde bu habis siyaset tarzının yeniden hortladığını görüyoruz. Milletimizin ne siyasi şantajcılara ne zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğini biliyorum.