Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Depremin ardından sabırla iline ilçesine mahallesine köyüne sokağına evine işine sahip çıkan vatandaşlarımızın her birine şükranlarımı sunuyorum. Depremin ardından aylar boyunca bölgede kalarak depremzede kardeşlerimize destek olan ve yardımları koordine eden kamu personeline de teşekkür ediyorum.
Afetin takip eden haftalarda ve aylarda dünyanın en başarılı iyileştirme operasyonunu yaptık. Afetzedelerin yanında olduk, destek verdik. Taşınmadan kiraya, enkaz kaldırmadan geçici barınmaya her konuda 115 milyar liralık kaynakla 2 milyon kişiye ulaştık.
"HEDEF YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUT VERMEK"
Hedef yıl sonuna kadar 200 bin konut vermek. 1,5 ayda 76 bin konut sayısını aşmış bulunuyoruz. Hedeflerimizi yerine getirmeye çok az kaldı. Amacımız yaşkalık 390 bin konut, 11 bin 500 ahır, 40 bin 500 iş yerinden oluşan 442 bin hak sahibinin tamamını yuvalarına ve iş yerlerine kavuşturmaktır.
Sadece bu yıl 1 trilyon liranın üzerinde kaynak ayırdık. Geçtiğimiz yıl da aynı miktarda harcama yaptık. Bunlar sadece bütçeden yapılan harcama. STK'ların vaandaşlarımızın katkıları bunun dışındadır. Ülkemizin ve şehirlerimizin üzerindeki deprem yükünü tümüyle kaldırmayı hedefliyoruz.
Böyle bir yükün altından milli dayanışma, afetle mücadele ve konut inşası alanındaki güçlü birikimimizle ancak biz kalkalbilirdik. Canımızdan bir parça olan deprem bölgesinin yaralarını sarmak için gece gündüz çalıştık. Şehirlerimizi, konutların yanında cadde ve meydanlarıyla, üretim ve istihdam alanlarıyla şehirlerimizi yeniğ baştan tasarlıyoruz.
Ülkemizin tamamıyla birlikte deprem bölgemizi de Türkiye Yüzyılına hazırlıyoruz. Hiçbir gündemin bizi deprem bölgesiyle ilgili programımızdan uzaklaştırmasına izin vermiyoruz. Geçtiğimiz mayıs ayında cumhurbaşkanını belirlediğiniz önemli bir seçim yaşadık. Şimdi de yeni bir seçimin arifesindeyiz. Bölgemizde çatışmalar sürekli genişliyor.
'SEÇİM SONRASI İÇİN FELAKET SENARYOSU YAZANLAR VAR'
Hayat pahalılığıyla mücadelenin önceliğimiz olduğu ekonomi programımızı zor şartlarda yürütüyoruz. Seçim sonrası için felaket senaryoları yazarak bu programı sabote etmek için çalışanlar var. Onları da yakından takip ediyoruz. Bunların hiçbirisi deprem bölgesindeki çalışmalarımızın önüne geçemiyor.
Unutulması mümkün olmayan acılara sebep olan deprem, ülkemizin bir gerçeği olarak karşımızdadır. Ülkemizin 4 bir yanında milyonlarca insanımız tarihin en tehlikeli fay hatlarına yakın yerlerde yaşıyor. Türkiye, bu felakete hazırlık için önemli bazı adımlar attı. TOKİ öncülüğünde ülkemizin konut stokunun kayda değer bölümünü yeniledik.
"İSTANBUL İÇİN ACELE ETMELİYİZ"
Kamu binalarının büyük kısmını da tekrar inşa ettik. Hala dönüştürmemiz gereken pek çok bina var. 6 Şubat depreminde yıkılan binaların yüzde 90'ından fazlasını 1990 öncesi yapımı olduğunu görüyoruz. Az sayıdaki yeni binaların ise, teknik eksik ve sonradan müdahale ile bu yıkıma maruz kaldı. Deprem maalesef hazırlık yapmamızı beklemiyor. Şehirlerimiz için acele etmeliyiz. Bilhassa İstanbul için acele etmeliyiz. Orada böyle bir afetin altından kalkmak gerçekten çok zor olacaktır.
Bu şekilde kurtaracağımız canların bedeli olmayacaktır. Bir an önce gereken dönüşümleri yapmak mecburiyetindeyiz. Her kim deprem tehdidini küçümserse bu milletin en büyük düşmanıdır. Zübük siyasetiyle başka alanlardan göz boyamak belki mümkün olabilir ancak bu anlayışın deprem karşısında önemi yoktur.
"DEPREM SİYASET ÜSTÜ BİR KONUDUR"
Deprem siyaset üstü bir konudur, ihmale gelmez. Deprem riski ve deprem sonrası kayıp yaşama olayı en yüksek olan İstanbul'a Murat Kurum'u aday gösterdik. son 5 yıldaki tüm afetlerde çalışmaları başarıyla yöneten Murat kardeşimizin İstanbul'u da depreme en iyi şekilde hazırlayacağından asla şüphe duymuyoruz.
Aynı tehditle yüz yüze olan diğer şehirlerimizde de seferberlik ruhuyla çalışmayı sürdüreceğiz. Bugünkü kura töreniyle anahtarını alacak vatandaşlarımıza konutlarının hayırlı olmasını diliyorum.