Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşlarının kahramanlık destanının anlatıldığı belgeselin galası Çanakkale Truva Müzesi’nde yapıldı. Gala etkinliğine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Truva’nın Anadolu olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Troya Müzesinin açılışını yapmak bana nasip olmuştu. Açılışını yaptıktan sonra ilk defa böyle bir programda sizler ile bir aradayım. Bugün burada iki heyecanı da bir arada yaşıyorum. İçinde bulunduğumuz bu Troya Müzesi kadim çağlardan beri bu toprakların sahip olduğu zenginlikleri barındıran ülkemize kazandırdığımız en güzel, en anlamlı kültür, sanat eserlerinden biridir. Müzeyi gezen ziyaretçiler kendilerini yedi başlık altında sergilenen bir hikayenin içinde bulmaktadır. Öncelikle belirtmek isterim. Troya Anadolu’dur. Troya Anadolu’da yaşamış tüm halklar gibi bizi de temsil eden bir geçmişin sembolüdür. Homeros’un İlyada destanında geçen Troya Savaşı ve Troya’nın yıkılışı hadisesi esasen bizleri günümüze kadar süren bir mücadeleyi anlatır” dedi.
Tarihi korumak için çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, “Millet olarak yaşadığımız tüm coğrafyalar gibi Anadolu’da da iyi olan, güzel olan insanımız için hayırlı olan ne bulduysak, ne gördüysek hepsine de sahip çıktık. Bunları da geliştirdik. Hamdolsun kendine güvenen bir millet olarak hiçbir komplekse kapılmadan bu topraklarda var olan değeri korumak, yaşatmak, geleceğe aktarmak için çalıştık çalışıyoruz. Adeta bir açık hava müzesi olan Anadolu’nun bu vasfına verilen zararlar bilinçli bir politikanın değil, kimi zaman zorlukların, kimi zaman cehaletin, çoğunlukla da aç gözlülüğün açtığı hoyratlıkların ürünüdür” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müzeler konusunda dünya ile yarışıldığını ifade ederek, “Buna karşılık biz işte bu müzede olduğu gibi bilinen en eski çağlardan bu güne tüm tarihimizi korumak için her türlü adımı atıyor, her türlü yatırımı yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz. Yani müzeler fakiri, bir ülke olmaktan çıkıyoruz. Çıkacağız. Müzeler noktasında da dünya ile yarışıyoruz, yarışacağız. Ülkemizin dört bir yanındaki en modern müzeler bizim dönemimizde yapılmıştır. Yapmaya da devam ediyoruz. Sadece tarihin, maddi kalıntılarını değil, insani değerlerini de koruyor ve sahipleniyoruz” dedi.
Ezine Belediyesi sponsorluğunda çekimleri yapılan Yahya Çavuş Belgeseli hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gün gala gösterimi vesilesi ile bir arada olduğumuz Ezineli Yahya Çavuş Belgeseli bunu örneklerinden biridir. Ben Muharrem’in babasını kutluyorum. Gerçekten Yahya Çavuş yaşayarak bu rolümü oynadı ve ben doğrusu gözleri yaşlı olarak izledim. Ağladım ve tüm tabi eserin bu noktada senaryosu konusunda da senarist kardeşime de özellikle teşekkür ediyorum. Kendisini de kutluyorum. Ezineli Yahya Çavuş, tıpkı Bigalı Mehmet Çavuş gibi mücadelesi kahramanlığı cesareti mütevaziliği ile Çanakkale Savaşını ölümsüz kılan sembollerimizden biridir.
İşte 16 kişiyle 2 bin kişiye karşı büyük bir mücadele bu tabii ki Mehmet Akif’in ifadesi ile vadettiği gibi ’İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.’ Burası çok çok farklı. Çok büyük bir düşman birliğinin topraklarımıza çırakma yapmasını az sayıdaki askeri ile uzun süre engelleyen Yahya Çavuş savaşın gidişatını değiştiren kahramanlarımızdan biri olarak adını tarihe yazdırmıştır.
Bölük komutanı yüzbaşının ağır şekilde yaralanması üzerine başına geçtiği birliği ile giriştiği çatışmada yaralanan Ezineli Yahya Çavuş tedavisinin ardından yeniden cepheye koşmuştur. 3. Kirte Muharebesinde şehit olan Ezineli Yahya Çavuşun hatırası Ertuğrul Koyu’ndaki diğer şehit arkadaşlarıyla birlikte adına yaptırılan anıtta yaşatılmaktadır. Tüm kahramanlarımız gibi Yahya Çavuş’ta milletimizin ilelebet yaşamaya devam edecektir. Millet olmanın gereklerinden biride tarihimizdeki bu tür sembol isimleri destanlarımızla, türkülerimizle, hikayelerimizle, romanlarımızla, sinema filmlerimizle, televizyon dizilerimizle, belgesellerimizle nesilden nesile aktaracaktır” diye konuştu.
Ezineli Yahya Çavuş’un, Bilgalı Mehmet Çavuş’un izinden gidilmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Verdiğimiz destekleri ile yaptığımız yönlendirmelerle son dönemde bu doğrultuda pek çok projenin hayata geçmesini sağladık. Selçukludan, Osmanlıya nice ismi ve hadiseyi günümüz teknikleri ile başta çocuklarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımıza en etkili, en estetik, en güzel şekilde ulaştırmayı hedefliyoruz. Hamdolsun bu doğrultuda önemli bir mesafede kat ettik. Hatta ortaya çıkan eserler kendi sınırlarımızı da aşan bir ilgiye ve beğeniye mazhar oldu. Ezineli Yahya Çavuş Belgeseli’ni de bu kapsamda değerli bir çalışma olarak görüyorum. Kültür ve turizm bakanlığımız ile Ezine Belediyemiz işbirliği ile çekilen Yahya Çavuş Köyümüzdeki vatandaşlarımızın da katkıda bulunduğu bu belgeselin hayırlı olmasını diliyorum. TRT Belgesel Kanalında tüm vatandaşlarımızın seyredebileceği bu belgeselin yapımında ve çekiminde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu vesile ile kanser hastalığına yenik düşerek hayatını kaybeden, belgeselde rol alan sanatçılarımızdan Semra Dinçer’e tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Gençlerimizin Ezineli Yahya Çavuş’un, Bigalı Mehmet Çavuş’un ve diğer kahramanlarımızın izinden giderek ülkelerinin ve milletlerinin istiklali için yeni destanlar yazacaklarına inanıyorum. Bu millet büyük bir millet. Güçlü bir millet. Bu millet hep şehadete yürüyen bir millet. Bu millet şehadetle, inanıyorum ki bedeller ödeyerek işte bu toprakları vatan yapmış bir millet” dedi.
Seçme ve seçilebilme yaşının 18’e indirilmesi ile ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:
“Öyle bir yere vurdun ki. Hani Müslüm Baba’nın damardan girmek gibi bir özelliği var. Ceren sende tam damardan girdin. Biliyorsunuz o zaman 30 yaş idi seçme seçilme yaşı. Biz dedi ki neden 30 yaş. Biz bunu çekelim. Önce 25 diye düşündük. Daha sonra dedik ki 25 olmaz. 18 olsun. Bu millet Fatihlerin torunları. Bir çağı açıp bir çağı kapatan Fatih’in yaşı 18’di. Dolayısıyla biz de bunu 18’e çekelim. Önce dedik 25 yapalım. Seçilme 25 olsun. Seçme 18 olsun. Böyle bir planlama yaptık. Ardından dedik ki dünyada bunun örnekleri de var. Seçmede seçilmede 18 olsun. Çünkü bu neyi getiriyor. Bu gençliğinize güvenmeyi getiriyor. Biz gençliğimize güveniyor muyuz? Güveniyoruz. O zaman tabiki bunu 18’e indirelim. Şimdi Ceren’in söylediği çok çok önemli. Daha önce iktidarlarında bu gençliği kalkıp ta muhatap almayan, onlara böyle bir imkanı vermeyen bu muhalefet. Şimdi biz seçme ve seçilme yaşını 18’e çekince şimdi gençlik üzerinde hesaplar yapmaya başladılar. “Biz gençliği şöyle seviyoruz. Böyle seviyoruz” hepsi yalan. Gençliği seven biziz.”
“Sevgili gençler göreve geldiğimizde, bakın gençlerden üniversite için harç alınıyor muydu?” diyen gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Alınıyordu. Peki burs neydi? 45 liracık. Bu bursu 45 liradan bir anda 300’lere, 400’lere çıkartan kimdi? Biz olduk. Şu anda 600 lira burs olarak geldik. Bununla beraber lisans üstü öğrencilerin burs imkanlarının, kredi imkanlarını daha da artırdık. Doktorayı adeta asgari ücrete çıkardık. Bunları yapan biziz. Bunları biz yaptığımız halde kalkıp hala utanmadan sıkılmadan gençleri sevmekten, gençlere muhabbetten bahsediyorlar. Yok ya. Gençliğin sevdalısı biziz. Çünkü bu gençlik bu milletin geleceğidir. Bu gençlik, bu milletin medarı iftiharıdır. Bunları biz sağa, sola affedersiniz ahlaksız bir yapıya kaptıramayız. Onun için yatırımlarımızı gençlik üzerinde yapıyoruz” dedi.
Teknofest Kuşağına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi ne diyorlar. X kuşağı, Z Kuşağı, Y Kuşağı bütün bunlara karşı hepsi güzel de. Bizde şimdi ne diyoruz? Bizde Teknofest Kuşağı. Gerçekten akıl, zeka bütün bunlarla beraber artık uzaya oynayan bir gençlik. Uzaya yatırım yapan bir gençlik yetiştirmenin inşallah bunu gayreti içerisindeyiz. Bu konuda Teknofest Kuşağı Türkiye’de çok ciddi rağbet görmeye başladı. Onlarla iftihar ediyoruz. Yatırımlarımız onun üzerine yapıyoruz” diye konuştu.