Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da UDEF ve TÜGVA 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması Final Programı'nda konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle:
Buradaki gençler tüm dünyaya bir barış mesajı veriyor. Bu yıl 9.'su düzenlenen bu buluşmanın güçlenerek, yeni ülkelere taşarak devam etmesini temenni ediyorum. Şu anda bu milletin vahdeti için, bayrağımızın şanlı şekilde dalgalanması için, vatanımızın bir ve bütün olarak kalması için şehit olan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Böldürmeyeceğiz bu vatanı. Bu hainlere, bu fırsatı onlara vermeyeceğiz ve zaten bu Rabiamız'da ne diyoruz? Tek millet diyoruz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla, biz bu ülkede 79 milyon, tek millet.
Şimdi çıkmış bir tanesi, dünyanın değişik yerlerinde, 'Başkanlık sisteminin gelmesi için kan gerekir, kan.' diyor. Üç unsur var. Bu üç unsurun bir tanesi mezhepçilik unsurudur, ikincisi ırkçılık unsurudur, üçüncüsü terör unsurudur. Bu zatın söylediklerinde, bu üç unsurun tamamı var. Bunlar kandan besleniyorlar. Aynen bölücü terör örgütünün uzantıları gibi. Bunlarda da o hava esmeye başladı. Herhalde oraya imrendiler. Baktılar ki bu iş, sandıkla gelmiyor. Girdiği her seçimde malum, aldığı netice ortada. Şimdi 'Acaba kanla netice alır mıyız?' diye buna bakıyor. Alamayacaksın. Bu milletin üstüne çıkamazsın. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Millet ne derse o olacak.
'DEĞİŞMEK FARKLIDIR, YABANCILAŞMAK FARKLI'
Siz bizden, biz de sizden çok şey öğreniyoruz. Ben Türkiye’de okuyan misafir öğrencilerin her açıdan şanslı olduklarını düşünüyorum. İnsanlık tarihinin hafızası olan bir ülkede eğitim alıyorsunuz. Türkiye’nin tarihi 3 kıtada hüküm sürmüş kadim medeniyetlerin özüdür. Tarihi, siyaseti, hukuku, sosyolojiyi, iktisadı, uluslararası ilişkileri Türkiye’de okumak size hiçbir yerde yakalayamayacağınız bakış açısı kazandırır. Unutmayın her sefer insanı değiştirir, olgunlaştırır, pişirir. Gençler değişmek farklıdır, yabancılaşmak farklı. Gençlerimiz değişirken kendi köklerinden kopmamalı.
"BUNUN ADI ÇİFTE STANDART DEĞİL Mİ?"
Ülkemizin sınır komşusu Suriye'de, 6 yıldır kardeşlerimiz acımasız ve gayrimeşru bir rejim tarafından hunharca katlediliyor. Bugüne kadar yaklaşık 600 bin masum insan varil bombalarıyla, balistik füzelerle, işkencelerle, kimyasal silahlarla öldürüldü. 13 milyon Suriyeli evinden oldu. Bunların 6 milyonu vatanını terk etti. Rejim tarafından önü açılan ve desteklenen DAİŞ, YPG, PYD gibi terör örgütleri işgal ettikleri bölgelerde etnik temizlik ve soykırım uyguladı. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde yaşandı, yaşanıyor. Türkiye olarak biz krizin ilk günlerinden itibaren Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadık, onlara kapılarımızı açtık, açmaya da devam edeceğiz.
Kişi başına düşen gelirleri bizden fazla olan pek çok ülke Suriye’deki drama kayıtsız kaldı. Batı, dün olduğu gibi bugün de insanlık dersi veremedi.
Afrika, Asya, Ortadoğu ülkeleri için demokrasi ve özgürlük karnesi hazırlayanlar, kendi karnelerindeki kırıkları hiç gündeme getirmiyorlar. Terör örgütlerinin, teröristlerin, eli kanlı katillerin hak ve hukuklarını savundukları kadar, bunların elinde can veren masumların haklarını savumadılar, savunmuyorlar.
Terör örgütüne başkentini açmanın, teröristlere çadır kurdurmanın özgürlükle ne ilgisi var. Eli kanlı caniler ne zamandan beri siyasi sığınmacı oldu? DAİŞ'in eylemlerine verdiğiniz tepkiyi niçin PKK, DHKP-C ve YPG'nin saldırıları karşısında esirgiyorsunuz? Madem siyasi idamlara karşısınız, neden birkaç gün önce şehit edilen Motiur Rahman Nizami'nin idamına sessiz kaldınız, Avrupa'dan bir ses çıktı mı, Avrupa'dan bir haykırış çıktı mı? Hayır. Bunun adı çifte standart değil mi? Biz bunları söylediğimizde, tutarsızlıklarını, ilkesizliklerini yüzlerine vurduğumuzda beyefendiler hemen rahatsız oluyorlar. Tayyip Erdoğan hemen diktatör oluyor. Motiur Rahman'ı idam edenler diktatör olmuyor, ona seyirci kalanlar olmuyor.
"BEN HALKIMDAN BESLENİYORUM"
Van'da il başkanları toplantısında konuşan zat, şahsıma karşı yine alçakça bir ifade kullandı. Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil, haddini. Ben halkımdan besleniyorum, halkımdan. Kandan beslenen birileri varsa, 1960'ta rahmetli Menderes'in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir, sizsiniz
Biz mazlumlara sahip çıkmaya diklenmeden dik durmaya barışın tarafında olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz kuvvetimiz medyadan sermayeden değil seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan mazlumların dualarından alıyoruz.
PARALEL YAPI ELEŞTİRİSİ
Bazı tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olanlar var. Sakın onların düştüğü oyuna düşmeyin. Akıllarını kiraya verenlerle beraber sakın olmayın, vicdanınıza ipotek konulmasına sakın müsaade etmeyin. Yanlışın en tehlikelisi doğruya yakın olanlardır. Maalesef bu konuda çok sıkıntılar yaşadık. Hizmet diyerek insanımız kandıran yapı en büyük zararı gençlerimize verdi. Paralel yapı tarafından kandırılan bu ülkenin insanları iyi niyetlerinin kurbanı oldu. 2,5 yıldır bu örgütle yoğun mücadele içindeyiz. Bu şer şebekesine asla prim vermemenizi bekliyorum.
(HÜRRİYET)