Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Her şeyin farkındayız. Selden kütük kapma telaşında olanları da çok iyi görüyoruz. Bunlara aradıkları fırsatı vermedik, vermeyeceğiz. Ne fitne kazanına odun taşıyanların oyununa geleceğiz ne de hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz. Parti bünyemizde bayrak değişimini yapıyoruz. Bazı arkadaşlarımız yerini geçen ay yenilerine devretti.
İlk etapta bize şer gibi görünen nice hadisenin daha sonra hayra tebdil olduğunu yaşayarak gördük. Bu sürecin partimiz için yeni kapılara vesile olacağından şüphe duymuyoruz. Siyasette geçici gelgitler olabilir. Aslolan milletin gönül tahtından aşağı düşmemektir. Aslolan 85 milyonun umudu olmayı sürdürebilmektir.
AK Parti olarak yapmamız gereken bellidir. Daha fazla gönül kazanacağız, daha fazla insan kazanacağız. Vatandaşımızın her zaman yanında olacağız. Milletimizin dertlerine derman olmak için samimi çaba harcayacağız.
CHP'YE MAVİ VATAN TEPKİSİ
Türkiye’nin çıkarlarını savunmak yerine, ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar. Türkiye’nin karşıtlığına selam çakmak için kullanıyorlar.
CHP milletle ve milletin menfaatleriyle aynı yerde durmayı bir kez olsun sergileyemeyecek mi? İktidara muhalefet etmek ayrıdır, Türkiye’nin rakiplerine lojistik destek sağlamak ayrıdır.
Son olarak Meclis'te DEM'li ortaklarıyla beraber Somali tezkeresine hayır dediler. Hamas'ı şeytanlaştırma üzerine nasıl şeytani bir dil kullandıklarını biliyoruz. Mavi Vatan'a sahip çıkma konusunda en ufak bir geri adım atmayacağız.
Benzerini Mavi Vatan konusunda görüyoruz. Masal diyerek ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar. Milletin verdiği yetkiyi Türkiye'nin karşıtlarına selam çakmak için kullanıyorlar. Bunun adı gaflettir. Türkiye aleyhine bu sözleri meclis kürsüsünden dillendirmek ne zamandan beri CHP'nin görevi oldu? CHP'nin Türkiye'nin çıkarlarıyla derdi nedir? Biz CHP'nin her konuda bizimle aynı düşüncede yer almasını beklemiyoruz. Sadece milli meselelerde yerli ve milli bir duruş bekliyoruz.
İSLAM DÜNYASINA GAZZE TEPKİSİ
(İsrail'in Gazze Saldırılarına İlişkin)
Gazze'de yaklaşık 300 gündür son derece vahşi bir soykırım yaşanıyor. 16 bini çocuk 40 bin Filistinli kardeşimizi kalleşçe şehit etti. 100 bin Filistinli kardeşimiz yaralandı. Küvezdeki bebeklere kurşun sıkacak kadar ileri gittiler. Gıda sırasında bekleyen insanları katledecek kadar alçaldılar. Okulları vuracak kadar alçaldılar. Savaşın bile bir hukuku vardır. İsrail bunu bile yok saydı. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür.
Batılı liderler, bu vahşeti neredeyse 300 gündür uzaktan seyrediyor. Gazzeli 40 bin çocuk ölmemiş gibi eli kanlı katiller Temsilciler Meclisi'nde ağırlanıyor, alkışlanıyor. İslam dünyasın birkaç ülke hariç hiçbir irade gösteremiyor. Müslümanım diyen birisinin böyle bir şeye rıza göstermesi mümkün mü?
BMGK bugün sorumluluk almayacaksa ne zaman alacak? İsrail'in politikalarının tüm bölgeyi tehdit ettiğini görmemiz için daha kaç bin çocuğun ölmesi lazım? Netanyahu yönetiminde İsrail'in gittiği yol yol değildir. Batı'nın sergilediği bu iki yüzlü politikanın sonu sanırım ki çok kötü bitecek.
Hukuk tanımaz İsrail devleti sadece Filistin ve Lübnan için değil, gelinen noktada artık tüm dünya için tehdittir.