Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avukatlar Günü nedeniyle avukatlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
"Gezi olayları da Paralel Yapı'nın darbe girişimi de 7 Haziran öncesi yaratılan ortam da birbirinden farklı gibi görünüyor. Ama aynı dosyanın birbirini takip eden duruşmalarından bahsediyoruz.
Bölücü terör örgütü temmuz ayında eylemlere başladığında örgütün zekasını aşan bir planlamasının olduğunu gördüm. Şehit olan güvenlik güçlerimiz olmasa terör örgütünün eylemleri bizim için Gezi olaylarından daha büyük bir tehdit değil.
BROOKINGS ENSTİTÜSÜNDE YAŞANANLAR
Orası özgürlükler ülkesi. Ama kısa süre önce aynı yerde Obama’ya ölüm tehdidi gönderen birisi 3 yıla mahkum oluyor. Özgürlükler ülkesi ya şu anda içeride. Bizde tweetten filan mahkum olanı görmedim. Sadece olsa olsa tazminat alıyoruz. Onu daben almıyorum zaten avukat arkadaşlara 'bildiğiniz gibi yapın' diyorum.
Son seyahat. Brookings Enstitüsü'nde konuşmam var, malum yapılar gelmiş. 100-150 kişiler. Hayatta biraraya gelemeyecekler orada; PKK, PYD, ASALA, paralel devlet yapılanması ve Atatürkçü Düşünce Kuruluşu da orada. Kimisi YPG'nin paçavrasını sallıyor, paralel yapı temsilcisi orada. Önce hepsi bana saldırıyordu. Biraz sonra Atatürkçü Düşünce Kuruluşu'ndan birileri onlara saldırdı. Onlar birbirine girdi.
Öbür tarafta bizi destekleyen bir grup. Bağırdıkları kim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı. Tablo açık ve net ortada. Kimler, kime, karşı nerede bir araya geliyor? Güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu değil. Orası özgürlükler ülkesi. Obama'yaTwitter'dan ölüm tehdidi gönderen birisi 3 yıla mahkum oluyor. Özgürlükler ülkesi ya. Bana onca ölüm tehditleri oluyor, alsak alsak tazminat alıyoruz.
Kuzu postuna bürünmüş sırtlanlar terör örgütüne hizmet ediyorlar. Devletine milletine ihanet eden kimseyi sırtımızda taşımak zorunda değiliz. Şehitlerimiz oluyor. Ciğerimiz dağlanıyor. Gün geliyor bizler de anneler gibi mahzun hale düşüyoruz. Ama şunu biliyoruz bu araziler tapu kadastrosundaki yerler değildir. Bu topraklar şüheda kanıyla ıslanınca vatan olur.
Belki biz bir ölüyoruz ama en az on yirmi otuz onlardan öldürüyoruz. Bunlar bizim vatandaşımız dahi olamazlar. Bizim gidecek başka bir vatanımız yok. Vatanını kaybetmenin özgürlüğünü yitirmenin ne demek olduğunu işte bölgemizdeki gelişmelere bakınca görüyoruz.