Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütleriyle yol yürünerek ülke yönetilmez. Terör örgütlerinin başı ezilerek ülke yönetilir. Cudi, Gabar, Tendürek, Bestler Deresi’nde bunların inlerine girdik mi? Bu malum terör örgütünün parlamentodaki uzantıları bu inleri tekrar aslına döndüreceğiz diyor. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Evlatlarımızın geleceğini böyle bir kumar masasına meze edilecek kadar değersiz görenlere bu millet sözünü sandıkta söyleyecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyoğlu mitinglerinde halka hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buraya gelene kadar yolun sağı solu gümbür gümbür. Resmi rakam şu anda burada 45 bin kişi var. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz, gümbür gümbür sandıklara gideceğiz. 2 gündür İstanbul’un ilçelerinde hemşerilerimizle her biri ayrı ayrı birer destan olan buluşmalar yaptık. Burada doğdum, burada büyüdüm. Son toplantı bu bundan sonra toplantım yok. Bundan sonrası özel. Dün İstanbul’daki maratonumuza Cuma namazında Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nin açılışı ile başladık. Levent adı almasının sebebi askerleriydi. Deniz müzesinin olduğu yere doğru inişini yaptı. Preveze Zaferi’nin lideri. Kaptan-ı derya Barbaros Hayrettin Paşa, onun adını verdik. Cami de muhteşem oldu. O çevrede öyle bir cami maalesef yoktu. Onu yapmak da bize nasip oldu. Maliyeti de şu an itibarıyla 750 milyon Türk Lirası” ifadelerini kullandı. "İstanbul’u işte böyle azap içindeyken devraldık"
Gençliğinin Kasımpaşa’da geçtiğini söyleyen Erdoğan, “İnşallah buradan gideceğimiz Ayasofya Cami’nde eda edeceğimiz akşam ezanıyla programı bitireceğiz. Böylece İstanbul’un ruhuna bu şehri bize emanet eden Fatih’in mirasına uygun bir şekilde kampanyamızı sona erdireceğiz. Son mitingimiz için Beyoğlu’nu seçmemiz rastgele tercih değil. Biz ezelden Kasımpaşalıyız. Çocukluğumuz gençliğimiz buralarda geçti. Okmeydanı’nda 13-14 yaşında futbol oynadığımız dönemler, siyasetteki ilk seçimi Beyoğlu’nda yaşadım. İstanbul’a belediye başkanı olduğumda yine Beyoğlu ile birlikte yol yürüdüm. Okuduğumuz şiir sebebiyle siyasi yasaklı hale gelip cezaevine girmemiz de tam da Beyoğlu’na yakışır bir duruştu. Tarihi seçim öncesi Beyoğlu’nun huzurundayız. Yılarca Beyoğlu’nda İstanbul’a da ülkeye de azap çektirdiler. Hem geri bırakarak, yoksul bırakarak, yoksun bırakarak azap çektirdiler. Hem de tertemiz ruhuna kirli ellerini dokunarak azap çektirdiler. Biz İstanbul’u işte böyle azap içindeyken devraldık. Çalıştık çabaladık şehri Fatih’in emanetine uygun eserlerle hizmetlerle donattık” diye konuştu. “2024’te büyükşehiri bunlardan yeniden almamız lazım”
Konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son mahalli seçimlerde her şey güzel olacak diyerek şehrin büyükşehirini devralanlar İstanbul’u o eski kötü günlerine yeniden döndürdüler. Haliç’in halini biliyorsunuz dimi, neydi, kokudan geçiliyor muydu? Sütlüce’yi biliyorsunuz değil mi? Sütlüce mezbahanesinin olduğu yer neydi? Kardeşlerim belediye başkanlığını bu kardeşinize verdiniz belediye başkanlığını aldıktan sonra bütün Haliç’in pisliğini 9,5 kilometre uzaklıktaki Alibeyköy Taşocağı’na borularla naklettik. Daha sonra oranın geri dönüşümle suyunu tekrar Haliç’e indirdik. Bunu bilmeniz ve CHP’lilere anlatmanız lazım. Haliç’te balık yoktu. Balık oldu. Haliç’te boğazdan oraya boğazın suyunu bağladık ve Haliç’in suyunu o pis kokusundan halden orayı kurtardık ve şu andaki Haliç haline getirdik. Fakat Beyefendi geldi, Haliç tekrar maalesef öyle değil mi, vay vay vay. Yarını halledelim, yarından sonra da 2024’te büyükşehiri bunlardan yeniden almamız lazım” şeklinde konuştu.
Konuşmasında Muharrem İnce’nin istifasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esersiz, hizmetsiz, sevgisiz ruhsuz bir şehir haline getirmek istedikleri İstanbul’a ilçe belediyelerimiz ve bakanlıklarımız vasıtasıyla yine biz sahip çıktık. Şimdi de aynı felaketi Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleriyle ülkenin tamamına yaşatmaya çalışıyor. Bunun için gözlerini öyle karartmış durumdalar ki ülkenin ve milletin her değerini kumar masasına sürmekten çekinmiyorlar. Biz kumar masasında olmayacağız, Meral Hanım niye oldun? Tekrar niye döndün? Biz noter masasında olmayacağız, niye oldun? Bunlara inanılmaz, bunlara güvenilmez, Allah muhafaza, seçimi biz kazanalım da isterse ülke batsın bitsin havasıyla yarına odaklanmış durumdalar. Kendilerini öyle bir şartlandırmışlar ki her gün akıl dışı, ahlak dışı, vicdan dışı bir yöntemle karşımıza çıkıyorlar. Masanın ortaklarından biri oradan kalktıklarında 3 gün boyunca neler dendiğini hatırlayın. Sonra bu ortağı yeniden masaya oturduklarında nasıl nobranca saygısızca pişkince davrandıklarını hatırlayın. Bir önceki seçimde karşımıza çıkardıkları bu seçimde de kendi kurduğu partinin adayı olarak yarışa karılan kişiye yaptıklarına bakın. Neler söylediler, hakaret ettiler, kimleri devreye soktular. Bunlar işe yaramayınca FETÖ’nün en iğrenç yöntemi olan montaj kaset kumpasıyla alçaklıkla tavan yaptılar. Üstelik aylardır. Sürekli kaset, montaj yapay zeka diye ortalığı velveleye verenler de kendileriydi. Artık kabahatlerinin üzerini örtmek için mi böyle yapıyorlar bilmiyoruz. Biz siyasetin bu tarz yöntemlerle çirkinleştirilmesine siyasete çamur bulaştırılmasına hep karşı olduk. Bugün de karşıyız, kasetçilere milletimin hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin her seçimi ülkemiz için ayrı bir yol ayrımı olarak gerçekleştiriliyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bay bay kemal Londra tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Yalan dolan. Türkiye Yüzyılı Cumhuriyetimizin yeni asrında ülkemizi çıkarmak istediğimiz yerin adıdır. İşte bay bay Kemal ve kumar masasındaki arkadaşları güya ülkenin yönetimindeki kişilerle nasıl görüşüyorlar. Bunlar talimatı nereden alıyorlar. Kandil’den alıyorlar. Kandil’de kimler var? Teröristler var. Bu teröristlere biz bu ülkeyi teslim edebilir miyiz? Biz ülkemizi böldürtür müyüz? Bay bay Kemal bölücü, bay bay Kemal teröristlerle işbirliği halinde. Kandil’deki teröristler neyse bay bay Kemal de o. İşte şu anda bu yuvarlak masanın etrafındakiler bunlarla işbirliği halinde” dedi "Terör örgütlerinin başı ezilerek ülke yönetilir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Cumhur İttifakı olarak ülkemizi böldürtmeyiz. Yarınki seçimle gümbür gümbür sandıklardan çıkacak ve ülkemizi bölmek isteyenlere gerekenlere de gereken dersi sizlerle beraber vereceğiz. Beyoğlu’nun, Kasımpaşa’nın, yiğit evlatları buna müsaade etmeyecektir. Terör örgütleriyle yol yürünerek ülke yönetilmez. Tam tersine terör örgütlerinin başı ezilerek ülke yönetilir. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde bunların inlerine girdik mi? Bu malum terör örgütünün parlamentodaki uzantıları ne diyor? Biz gelir gelmez bu inleri tekrar aslına döndüreceğiz diyor. İşte bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bütün mesele, sandıklar. Sandıklardan gümbür gümbür çıkacağız. Terör örgütünün güdümündeki partiye belediyeleri, bakanlıkları, kurumları peşkeş çekerek millete hizmet edilmez. Bay bay Kemal, eğer Selo’yu kurtarmak istiyorsanız oyu bana verin diyor. Şimdi ben de diyorum ki, bu Selo kim? Diyarbakır’da benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan Selo değil mi? Cezaevine niye girdi? İşte bu kardeşlerimizi ölümüne neden olduğu için. Bunlar gidip onu ziyaret ediyorlar. Bay bay Kemal diyor ki, onu ben dışarı çıkaracağım. Eğer, Erdoğan iş başında kaldığı sürece adalet, hak ve hukuktan başka bir şey tecelli etmez. Teröristlere de bu yol açılmaz” diye konuştu. "Bunlar kazanmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bunların hepsini aşacağız"
“Örgütün başındakilerden bir tanesi de ’bunları biz çözeceğiz’ diyor. Bebek katilinin İmralı’daki cezaevi kapılarını kırarak onu dışarı çıkaracaklarmış" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama işe sağlam sarılacağız, kale içeriden fethedilir, gençler unutmayın. Şurada kaldı birkaç saat. Çok çalışacağız, durmayacağız. Bölücü örgütün Kandil’deki yöneticilerinden destek alınarak sandığa değil ancak istikrarsızlık, belirsizliğe gidilir. FETÖ’cülerin koltuğunun altına girilerek onların malzemelerine sarılarak ülkeye hizmet edilmez. Batıdaki tetikçi medya kuruluşları Erdoğan’a saldırıyor. Çünkü Erdoğan ülkeyi onlara satmadı, sattırmadı. Tefecilere, örtülü operasyon haydutlarına yaslanılarak Türkiye’nin çıkarları korunmaz. Böyle yapılarak sadece ülkenin istikrarı ve istikbali tehlikeye atılır. Bay bay Kemal bunların hepsini yaptı. Ortakları da göz göre göre bu tabloya sessiz kalıyor. Cumhurbaşkanı yardımcılığı dağıtıyor. Nerde ne varsa dağıtıyor. 5-10 milletvekilliği. Böyle bir devlet yönetimi olur mu? Ama bunlar kazanmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bunların hepsini aşacağız. Evlatlarımızın geleceğini böyle bir kumar masasına meze edilecek kadar değersiz görenlere bu millet sözünü sandıkta söyleyecektir” ifadelerini kullandı. "Bu millet sırf kızgınlıktan dolayı ülkesini ateşe atmaz"
"Bu millet sırf kızgınlıktan dolayı ülkesini ateşe atmaz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi buradan Beyoğlu’nun göbeği Kasımpaşa’dan soruyorum. İstanbul, bu bölücü yoldaşlarına, Kandil muhiplerine sandıkta dersini veriyor musun? Bu kasetçi FETÖ ortaklarına sandıkta dersini veriyor musun, bu ülkesini tefecilere soydurma sözünü bile ortada dolaşanlara sandıkta dersini veriyor musun? CHP, İYİ Parti, HDP, bu zillet ittifakının hepsi LGBT’ci. AK Parti, MHP ve Cumhur İttifakı’na sızabilir mi? Aile kutsaldır. Güçlü aile olursa güçlü millet olur. Eğer aile zayıf düşerse millet zayıf düşer. Biz bu LGBT’cilere ülkemizi kaptırmayacağız. Kasımpaşalı olarak size inanıyorum, güveniyorum. Beyoğlu kararını vermiş, İstanbul kararını çoktan vermiş. Doğduğum büyüdüğüm yerlere de böylesi yakışır. Fatih’in evlatlarına böylesi yakışır. Bu millet sırf kızgınlıktan dolayı ülkesini ateşe atmaz. Biz milli iradenin gücüne de, milletimizim irfanına, sağduyusuna da hep inandık. Allah’ın izniyle yarın sandıklarda bunun tezahürünü bir kez daha göreceğiz. Türkiye yarın bir demokrasi şöleni yaşayacak. Yarın gece Cumhurbaşkanı ile meclisi ile Türkiye Yüzyılının müjdesini ülkemizle beraber tüm dünyaya duyuracağımıza yürekten inanıyorum. Yarın gece seçim zaferimizin sevincini hep birlikte yaşadıktan sonra işimize devam edeceğiz. Ülkemize 21 yıldır getirdiğimiz eser ve hizmetler üzerinde Türkiye Yüzyıl’ını yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.