Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Putin’in haklı olduğu bir konu var. O da nedir; bu tahıl sevkiyatında gelen tahıllar maalesef zengin ülkelere gidiyor, fakir ülkelere değil. Bunun ana teması nedir; fakir ülkelere bu tahıl sevkiyatını sürdürmektir, devam ettirmektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic, baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında Türkiye ve Hırvatistan’ın bu yıl diplomatik ilişkilerin tesisinin 30. yılını kutladığını hatırlatarak, “Bakanlarımızın ve milletvekillilerimizin, iş adamlarımızın olduğu geniş bir heyetle gerçekleştirdiğim bu ziyaret yıl dönümüne atfettiğimiz önemin de bir göstergesidir. Ülkelerimiz köklü tarihi ve kültürel bağlara sahip, ortak sınırları bulunmasa da birbirlerini komşu gören iki dost ve müttefiktir. Türkiye ve Hırvatistan aralarındaki güçlü dostluğun gereğini en zor zamanlarında yerine getirmişlerdir. Önceki yıllarda Hırvatistan’da yaşanan depreme felaketinde yardıma ilk koşan ülkelerinden biri Türkiye olmuştur. Hırvatistan da geçen yıl ülkemizdeki orman yangınlarına bir söndürme uçağı göndererek dayanışmasını ortaya koşmuştur. Bugünkü görüşmelerimizde bu anlayışla ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık. Bölgemizdeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Nitekim bugün burada 3 anlaşma imzalandı. Rusya-Ukrayna savaşını ele aldık. Her düzeyde karşılıklı temas ve ziyaretler yeniden ivme kazandı. 2 Ekim’de Bosna-Hersek’te yapılacak seçimi de etraflıca yine değerlendireme imkânımız oldu” dedi.
“Ticaret hacmimiz 900 milyon doları yakaladı”
Türkiye ve Hırvatistan arasındaki ekonomik ilişkilere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçen sene güçlü bir toparlanma göstererek salgın öncesi seviyeyi geride bıraktı ve 900 milyon doları yakaladı. Yaklaşık yüzde 41 artıştır bu, fakat biz bunu çok daha ileri taşımanın gayreti içinde olacağız. Bu ivmenin bu yılın ilk sekiz ayında da artarak devam ettiğini ve hacmin şimdiden 760 milyon doları aştığını görüyoruz. 2016 yılındaki ziyaretimde belirlemiş olduğumuz 1 milyar dolar hedefini bu yılın sonunda rahatlıkla geçeceğimiz anlaşılıyor. Bu rakamı önümüzdeki dönemde önce ikiye katlayacağımıza, ardından da 5 milyar doları aşacağımıza inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Türk firmalarının Hırvatistan’a olan ilgisinin memnuniyet verici düzeyde olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimiz, enerji, müteahhitlik, turizm ve bankacılık başta olmak üzere, çeşitli sektörlerde önemli projelere imza atıyor. Hırvatistan’ın ilk jeotermal enerji santrali, ülkenin en büyük stratejik altyapı projelerinden biri olan Krizevci-Koprivnica-Botovo demiryolu projesi ve depremden zarar gören Hırvatistan Dışişleri Bakanlığı binasının tadilatı Türk firmalarınca üstlenilmiştir. Cumhurbaşkanı’na gerek kendisinin gerek Hırvat makamlarının firmalarımıza duydukları güven için huzurlarınızda teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Türkiye’ye iade edilen tarihî eserler konusundaki örnek iş birliğimiz takdire şayandır”
Bugün Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic ile TİKA’nın desteğiyle Sisak kentinde inşa edilen İslam Kültür Merkezi’nin açılışını yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Böylelikle tüm Avrupa’ya ve dünyaya beraberce önemli bir mesaj vermiş olacağız. İslam Kültür Merkezi’nin inşasına Hırvatistan’ın verdiği destek için değerli mevkidaşım Milanovic’in şahsında tüm ilgililere teşekkür ediyorum. İki ayrı operasyonda Hırvat gümrük makamlarınca yakalanarak geçtiğimiz Kasım ve Mart aylarında Türkiye’ye iade edilen tarihi eserler konusundaki örnek iş birliğimiz de takdire şayandır.”
Bir bölge ülkesi olarak Türkiye’nin, Balkanlar’da yaşanan tüm gelişmeleri yakından izlediğini ve bu bağlamda gereken katkıları sunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerimizde Güneydoğu Avrupa’nın barış ve istikrarının korunması ve güçlendirilmesi için birlikte atılabilecek adımlar hakkında da istişarelerde bulunduk. Bosna Hersek’in barış, istikrar ve toprak bütünlüğüne, Avrupa entegrasyonuna olan desteğimizi bir kere daha vurguladık. Bu maksatla Türkiye ve Hırvatistan olarak birlikte yapabileceğimiz katkılar üzerinde durduk. Bosna Hersek noktasındaki diyaloğumuzun seçimden sonra daha geniş anlamında devamı konusunu özellikle görüştük” ifadelerini kullandı.
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek’te 2 Ekim’de yapılacak seçimlere yönelik soruya, “Bosna Hersek’le ilgili olarak ziyaretimde liderlerle yatığım görüşmede bu iş sıkıntı itibariyle nereden geliyor denilirse, bana göre Dayton’dan geliyor. Dayton Anlaşması, Bosna Hersek’te bir çözümün anlaşması maalesef olmamıştır. Ama o günün şartları için bizzat Aliya’dan dinledim. ‘Başka yapacak bir şeyimiz yoktu’. Biz zoraki o imzayı attık’ dedi. Demek ki memnun değiller. Burada Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar var. Bunların da temsil eden liderleri var. Burası ilgili kararları liderler kendi aralarında anlayışla bir araya gelerek vermeliler. Bunun için mekanizmalar var. Bu mekanizmaların içinde biz de varız. Türkiye-Hırvatistan-Bosna Hersek, yine Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek. Özellikle 2 Ekim’den sonra bu süreci uyumlu bir şekilde işletmemizde fayda var. Bosna Hersek’in birliği bütünlüğü çok önemli. Çok bedel ödediler. Bundan sonra Bosna Hersek bedel ödemesin diye temenni ediyorum” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’in tahıl sevkiyatının durabileceğine ilişkin soruyu ise şu şekilde yanıtladı:
“Tahıl sevkiyatına şuan itibariyle Rusya tarafından henüz tahıl sevkiyatı yok. Sayın Putin’in haklı olduğu bir konu var. O da nedir; bu tahıl sevkiyatında gelen tahıllar maalesef zengin ülkelere gidiyor, fakir ülkelere değil. Bunun ana teması nedir; fakir ülkelere bu tahıl sevkiyatını sürdürmektir, devam ettirmektir. Rusya’ya bu yaptırımlar sürerken yaptırımları yapan ülkelere tahıl sevkiyatının olması Putin’i rahatsız etmektedir. Biz de istiyoruz ki Rusya’dan da tahıl sevkiyatı başlasın. Bunun da beklentisi içerisindeyiz. Bunu aşmak için Putin’le Semarkant’ta bu konuları ele alacağız, görüşeceğiz. Temennimiz o ki Rusya tarafından da tahıl sevkiyatını başlatalım. Gerçekten fakir olan ülkelere bu tahılı ulaştıralım.”
Erdoğan, “Hepsinden öte enerji konusu var. Enerjide fiyatlar yükseliyor. Şuanda Avrupa kışı nasıl geçireceğinin telaşı içerisinde. Rakamlar çok yüksek. Bu yüksek rakamlarla da Batı veya Avrupa ne yapacağının telaşı içerisinde. Temenni ediyorum ki atılacak adımlarla bu badire atlatılır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic, baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında Türkiye ve Hırvatistan’ın bu yıl diplomatik ilişkilerin tesisinin 30. yılını kutladığını hatırlatarak, “Bakanlarımızın ve milletvekillilerimizin, iş adamlarımızın olduğu geniş bir heyetle gerçekleştirdiğim bu ziyaret yıl dönümüne atfettiğimiz önemin de bir göstergesidir. Ülkelerimiz köklü tarihi ve kültürel bağlara sahip, ortak sınırları bulunmasa da birbirlerini komşu gören iki dost ve müttefiktir. Türkiye ve Hırvatistan aralarındaki güçlü dostluğun gereğini en zor zamanlarında yerine getirmişlerdir. Önceki yıllarda Hırvatistan’da yaşanan depreme felaketinde yardıma ilk koşan ülkelerinden biri Türkiye olmuştur. Hırvatistan da geçen yıl ülkemizdeki orman yangınlarına bir söndürme uçağı göndererek dayanışmasını ortaya koşmuştur. Bugünkü görüşmelerimizde bu anlayışla ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık. Bölgemizdeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Nitekim bugün burada 3 anlaşma imzalandı. Rusya-Ukrayna savaşını ele aldık. Her düzeyde karşılıklı temas ve ziyaretler yeniden ivme kazandı. 2 Ekim’de Bosna-Hersek’te yapılacak seçimi de etraflıca yine değerlendireme imkânımız oldu” dedi.
“Ticaret hacmimiz 900 milyon doları yakaladı”
Türkiye ve Hırvatistan arasındaki ekonomik ilişkilere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçen sene güçlü bir toparlanma göstererek salgın öncesi seviyeyi geride bıraktı ve 900 milyon doları yakaladı. Yaklaşık yüzde 41 artıştır bu, fakat biz bunu çok daha ileri taşımanın gayreti içinde olacağız. Bu ivmenin bu yılın ilk sekiz ayında da artarak devam ettiğini ve hacmin şimdiden 760 milyon doları aştığını görüyoruz. 2016 yılındaki ziyaretimde belirlemiş olduğumuz 1 milyar dolar hedefini bu yılın sonunda rahatlıkla geçeceğimiz anlaşılıyor. Bu rakamı önümüzdeki dönemde önce ikiye katlayacağımıza, ardından da 5 milyar doları aşacağımıza inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Türk firmalarının Hırvatistan’a olan ilgisinin memnuniyet verici düzeyde olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimiz, enerji, müteahhitlik, turizm ve bankacılık başta olmak üzere, çeşitli sektörlerde önemli projelere imza atıyor. Hırvatistan’ın ilk jeotermal enerji santrali, ülkenin en büyük stratejik altyapı projelerinden biri olan Krizevci-Koprivnica-Botovo demiryolu projesi ve depremden zarar gören Hırvatistan Dışişleri Bakanlığı binasının tadilatı Türk firmalarınca üstlenilmiştir. Cumhurbaşkanı’na gerek kendisinin gerek Hırvat makamlarının firmalarımıza duydukları güven için huzurlarınızda teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Türkiye’ye iade edilen tarihî eserler konusundaki örnek iş birliğimiz takdire şayandır”
Bugün Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic ile TİKA’nın desteğiyle Sisak kentinde inşa edilen İslam Kültür Merkezi’nin açılışını yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Böylelikle tüm Avrupa’ya ve dünyaya beraberce önemli bir mesaj vermiş olacağız. İslam Kültür Merkezi’nin inşasına Hırvatistan’ın verdiği destek için değerli mevkidaşım Milanovic’in şahsında tüm ilgililere teşekkür ediyorum. İki ayrı operasyonda Hırvat gümrük makamlarınca yakalanarak geçtiğimiz Kasım ve Mart aylarında Türkiye’ye iade edilen tarihi eserler konusundaki örnek iş birliğimiz de takdire şayandır.”
Bir bölge ülkesi olarak Türkiye’nin, Balkanlar’da yaşanan tüm gelişmeleri yakından izlediğini ve bu bağlamda gereken katkıları sunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerimizde Güneydoğu Avrupa’nın barış ve istikrarının korunması ve güçlendirilmesi için birlikte atılabilecek adımlar hakkında da istişarelerde bulunduk. Bosna Hersek’in barış, istikrar ve toprak bütünlüğüne, Avrupa entegrasyonuna olan desteğimizi bir kere daha vurguladık. Bu maksatla Türkiye ve Hırvatistan olarak birlikte yapabileceğimiz katkılar üzerinde durduk. Bosna Hersek noktasındaki diyaloğumuzun seçimden sonra daha geniş anlamında devamı konusunu özellikle görüştük” ifadelerini kullandı.
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek’te 2 Ekim’de yapılacak seçimlere yönelik soruya, “Bosna Hersek’le ilgili olarak ziyaretimde liderlerle yatığım görüşmede bu iş sıkıntı itibariyle nereden geliyor denilirse, bana göre Dayton’dan geliyor. Dayton Anlaşması, Bosna Hersek’te bir çözümün anlaşması maalesef olmamıştır. Ama o günün şartları için bizzat Aliya’dan dinledim. ‘Başka yapacak bir şeyimiz yoktu’. Biz zoraki o imzayı attık’ dedi. Demek ki memnun değiller. Burada Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar var. Bunların da temsil eden liderleri var. Burası ilgili kararları liderler kendi aralarında anlayışla bir araya gelerek vermeliler. Bunun için mekanizmalar var. Bu mekanizmaların içinde biz de varız. Türkiye-Hırvatistan-Bosna Hersek, yine Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek. Özellikle 2 Ekim’den sonra bu süreci uyumlu bir şekilde işletmemizde fayda var. Bosna Hersek’in birliği bütünlüğü çok önemli. Çok bedel ödediler. Bundan sonra Bosna Hersek bedel ödemesin diye temenni ediyorum” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’in tahıl sevkiyatının durabileceğine ilişkin soruyu ise şu şekilde yanıtladı:
“Tahıl sevkiyatına şuan itibariyle Rusya tarafından henüz tahıl sevkiyatı yok. Sayın Putin’in haklı olduğu bir konu var. O da nedir; bu tahıl sevkiyatında gelen tahıllar maalesef zengin ülkelere gidiyor, fakir ülkelere değil. Bunun ana teması nedir; fakir ülkelere bu tahıl sevkiyatını sürdürmektir, devam ettirmektir. Rusya’ya bu yaptırımlar sürerken yaptırımları yapan ülkelere tahıl sevkiyatının olması Putin’i rahatsız etmektedir. Biz de istiyoruz ki Rusya’dan da tahıl sevkiyatı başlasın. Bunun da beklentisi içerisindeyiz. Bunu aşmak için Putin’le Semarkant’ta bu konuları ele alacağız, görüşeceğiz. Temennimiz o ki Rusya tarafından da tahıl sevkiyatını başlatalım. Gerçekten fakir olan ülkelere bu tahılı ulaştıralım.”
Erdoğan, “Hepsinden öte enerji konusu var. Enerjide fiyatlar yükseliyor. Şuanda Avrupa kışı nasıl geçireceğinin telaşı içerisinde. Rakamlar çok yüksek. Bu yüksek rakamlarla da Batı veya Avrupa ne yapacağının telaşı içerisinde. Temenni ediyorum ki atılacak adımlarla bu badire atlatılır” dedi.