USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7. Olağan Büyük Kongresi’ne katılmak için geldiği Ankara Spor Salonu'nda dışarıda bekleyen partililere hitap etti. Erdoğan, '75 kişilik Merkez Yönetim Kurulu'yla yola devam edeceğiz. Ayrıca yedek diye bir ifade var. O da 35 kişi. Onlar da yedek olarak kalmayacak. Onlar da beraber çalışacaklar. Asıl üyeler gibi' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
24-03-2021 14:50
Google News

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'ne katılmak için Ankara Spor Salonu'na geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında illerin isimlerini tek tek sayarak "Hoş geldiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki partililere hitap ediyor:

Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun bu ülkenin 84 milyon insanının hepsini selamlıyorum. Biz, bugüne kadar hangi mücadeleyi yürütmüşse, hangi başarıları kazanmışsak, hepsini de işte bu iman, işte bu inanç, işte bu azim sayesinde gerçekleştirdik.

Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, kalbi ferah, yüreği sağlam, azmi güçlü tutmaktır. Hangi partiden olursa olsun Cumhur İttifakı'na destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

ERDOĞAN'DAN BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR

Bizimle yürüdükleri için şükranlarımı sunuyorum. Türkiye'yi önce 2023 hedeflerine ardında da 2053 vizyonuna inşallah bu ittifakla kavuşturacağız.

Her büyük kongremizde vizyonumuzu daha ileriye taşıdık, hedeflerimizi daha büyüttük. 

Geçtiğimiz 19 yılda Türkiye'yi demokraside, kalkınmada dünyanın en ileri seviyesine getirmek için attığımız her adımda gücümüzü ve cesaretimizi milletimizden aldık. 

Ülkemizi ve milletimizi sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek, son 2 asırdır bu tür köklü değişimin dışında tutanlar yine aynı oyunun peşindeler. Ama bu defa başaramayacaklar. Gençler bu defa farklı bir Türkiye var. Bu defa kökenine inancına bakmaksızın 84 milyon vatandaşıyla "tek Türkiye" var.

Ellerinden gelse, yağmurlu havada ülkemize bir bardak su vermeyecek olanların her gün karşımıza yeni dayatmalarla çıkmaları, bizi yolumuzdan döndüremedi. Dünyanın karmaşık bir endişe bataklığında çırpındığı şu dönemde, biz insanlık için sayısız imkanlar bahşeden bir hafıza denizinde yol alıyoruz.

İnsanlığın ihtiyacı olduğu tüm fikirlerin ve değerlerin, bizim hafıza hazinemizde var olduğuna inanıyoruz. Geleceğe bakarken yola geçmişten çıkmamız gerekiyor. Hem millet olarak hem medeniyet olarak öylesine köklü, kadim, zengin maziye sahibiz ki hepsini anlatmaya kalksak buna günler, haftalar, aylar yetmez. Ülkemize kazandırdıklarımıza gelmek istiyorum.

"GÜNLER, HAFTALAR, AYLAR YETMEZ"

İnsanlığın ihtiyacı olduğu tüm fikirlerin ve değerlerin, bizim hafıza hazinemizde var olduğuna inanıyoruz. Geleceğe bakarken yola geçmişten çıkmamız gerekiyor. Hem millet olarak hem medeniyet olarak öylesine köklü, kadim, zengin maziye sahibiz ki hepsini anlatmaya kalksak buna günler, haftalar, aylar yetmez. Ülkemize kazandırdıklarımıza gelmek istiyorum.

Malazgirt, tıpkı bugün her kökenden, her meşrepten insanımızın milli birliğimize sahip çıktığı gibi, Anadolu'nun tüm renklerinin ortak zaferidir. Askerimiz, polisimiz, jandarmamız da ülkemize sağlayan her bir insanımız da Sultan Alparslan'ın manevi kaftanın birer muhafızıdır. Türkiye ne zaman demokrasi ve kalkınma hamlesine girmişse, karşısına içeriden ve dışarıdan nice engeller çıkarıldı.

"TÜM RENKLERİN ORTAK ZAFERİDİR"

Malazgirt, tıpkı bugün her kökenden, her meşrepten insanımızın milli birliğimize sahip çıktığı gibi, Anadolu'nun tüm renklerinin ortak zaferidir. Askerimiz, polisimiz, jandarmamız da ülkemize sağlayan her bir insanımız da Sultan Alparslan'ın manevi kaftanın birer muhafızıdır. Türkiye ne zaman demokrasi ve kalkınma hamlesine girmişse, karşısına içeriden ve dışarıdan nice engeller çıkarıldı.

Menderes, Özal, Erbakan ve Türkeş'le elde edilen kazanımlar, bizi ancak 2000'lerin başına kadar getirmeye yetebildi. AK Parti milli iradenin üstünlüğünü tam manasıyla tesis ederek Türkiye'de demokrasiyi güçlendirdi.

Neler yaptık. Bunların sözünü vermiştik. Şimdi icraatlarımızı sırayla anlatıyorum. Önce eğitim dedik. Bütçede her zaman önceliğimizi buna verdik. Milli eğitim bütçesini 2002'de 7.5 milyar liradan aldık 2021 yılı itibarıyla 147 milyar liraya çıkardık. Bugüne kadar 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik.  Üniversite sayımızı 76'dan 207'ye , üniversite öğrencisi sayımızı 1,5 milyondan 8 milyonun üzerine çıkardık. Üniversite harçlarını biz kaldırdık. Lisans öğrencilerine verilen bursu aylık, 45 liradan aldık, lisansta 650 liraya, yüksek lisansta 1300 liraya, doktorada 1950 liraya yükselttik.

Hastanelerdeki yatak sayımızı 164 binden 253 binin üzerine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 162 bine çıkardık. Halkımıza daha iyi hizmet vermek için han çadırı yapmadık. Biz hastane yaptık hastane. Milleti bunlarla aldattınız. Hekim sayımız, 2002'de 92 binden bugün 174 bini geçti. Ambulans başına düşen nüfus sayımızı 107 binlerden 14 binlere indirdik.

Adalet en çok hassasiyet gösterdiğimiz alanlardan biri. Hakim, savcı ve diğer personel sayısını yüzde 176 oranında artırdık. O merdiven altı adalet dağıtımı vardı ya bir zamanlar artık bunlar yok. Bu yıl Yargıtay Adli Yılı'nı yeni binasında inşallah açmış olacağız. Adalet arayışının insanlığın bitmeyecek yolculuğu olduğu anlayışıyla reform, gündemimizden hiç ayrılmadık.

"TERÖR ÖRGÜTLERİNİ EYLEM YAPAMAZ HALE GETİRDİK"

PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak ülkemizde eylem yapamaz hale getirdik. Hesabını ödüyorlar ve ödeyecekler. Bunlar tabi durup dururken olmadı. Her alanda güçlendirdik. 

"GURU ABİDESİ PROJELERİMİZ GÖNLÜMÜZDE"

Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, Ovit tünelleri gurur abidesi projelerimiz olarak gönlümüzde. Yurt dışı noktamızı 60'dan 329'a, uçulan ülke sayısını 50'den 126'ya yükselttik.

2002 yılında 3 bin olan geniş bant abone sayısı 85 milyona ve 23 milyon civarında olan mobil telefon abone sayısı 84 milyona yükseldi. Çiftçiye ödediğimiz tarımsal desteklerin toplamı 160 milyar TL'ye yaklaştı. Türkiye'nin iklim şartları sebebiyle üretimi sınırlı olan birkaç ürün dışında, tarımda dışa bağımlılığı kesinlikle söz konusu değildir.

Dünyayı kasıp kavuran salgına rağmen geçtiğimiz yıl yüzde 1,8 büyümeyle G-20 ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldık. 

DÖVİZ KURU AÇIKLAMASI

Son birkaç gündür piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini gerçek dinamiklerini, taşıdığı potansiyeli ve yarınını yansıtmıyor. Vatandaşlarımızın evlerindeki döviz ve altını çeşitli finansla araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum. Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara Türkiye'nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum.

Dinamik iktisadi yapımız, mali disiplinimiz, serbest piyasa ekonomisine bağlılığımızla, şoklara dayanıklı olduğumuzu defalarca ispatladık. Önümüzdeki dönem Türk ekonomisini yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüterek çok daha iyi yerlere geleceğiz.

İş insanlarımıza da, 30 Haziran'a kadar devam eden varlık barışından yararlanarak, yurt dışındaki kaynaklarını ülkemize getirebileceklerini tekrar hatırlatıyorum.

Önümüzdeki dönemde dostlarımızın sayısını artırıp husumetleri gidererek bölgemizi bir huzur adasına çevirmekte kararlıyız.

"SURİYE HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ."

Sınır ötesi harekatlarımızla milyonlarca masumun rejim veya terör örgütleri tarafından katledilmesinin önüne geçtik. Suriye gerçek anlamda Suriyelilerin yönettiği bir yer haline gelene kadar gayretlerimizi sürdürecek, Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz.

Libya'nın meşru hükümetine verdiğimiz destekle, bu ülkeyle ilgili emelleri olan kötü niyeti çevrelerin heveslerini de kursaklarında bıraktık. Geçtiğimiz yılın son aylarında Ermenistan ordusu yeniden saldırıya geçince, Türkiye olarak tüm imkanlarımızla Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında yer aldık.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI

Gelişen ve değişen ülke ve dünya şartlarına göre sürekli ürettiğimiz yeni projelerimiz hazırlıklarımız var.

Gündemimizden yeni ve sivil anayasa çalışmalarının çerçevesini oluşturacak ilkeler hukuk ve ekonomi var.

Gündemimizde teröristlere terörist diyemeyen riyakarlar var.

Gündemimizde, son dönemde kesintisiz bir şekilde uğradığımız saldırılar ve bunların üzerine gelen salgın yükü sebebiyle sıkıntıya düşenlere verdiğimiz ve vereceğimiz destekler var.

Gündemimize, ülkemize karşı sergilenen çifte standartları hak ve özgürlük dayatması diye göstermeye çalışanların zavallılıkları, biz tüm taahhütlerimizi yerine getirdiğimiz veya getirme sözü verdiğimiz halde, Türkiye'ye ısrarla sırtını dönenlerin sinsilikleri var.

Gündemimizde, sırf ülkemizi hedef aldıkları için PKK'dan FETÖ'ye ve hatta DEAŞ'a kadar terör örgütleriyle iş tutanların acizlikleri var.

Gündemimizde, kadınlarımızın haklarını korumayı vicdanlarda değil, kağıtlarda arayanlara söyleyeceklerimiz var.

YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI

Tarihi periyodu içinde artık geçerliliğini kaybetmiştir. Türkiye'nin yeni ve sivil bir anayasa tartışma yolunu açması, değişen şartların kaçınılmaz bir gerçeğidir. Milletimiz nasıl bir anayasa ile yönetilmek istiyorsa biz de öyle bir anayasa istiyoruz. 

Yeni anayasa, darbecilerin, vesayetin, şu veya bu dengenin değil, doğrudan milletin anayasası olmalıdır.

Yeni Anayasa, açık ve şeffaf bir sürecin ürünü olarak hazırlanacaktır. Yeni Anayasa çalışmalarında bu safhaya önümüzdeki yılın ilk diliminde ulaşmayı hedefliyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla ortaya çıkacak yeni Anayasa metni de, mutlaka milletin onayına sunulacak

AİLE EĞİTİM VE KÜLTÜR

Üzerinde önemle durmak istediğim ikinci husus, önümüzdeki dönemde politikalarımızın lokomotifi olacak aile, eğitim ve kültür başlığıdır.

Türkiye'nin 2053 vizyonunun hamurunu aile, eğitim ve kültürle yoğuracağız.

Kalbimizi aile, aklımızı eğitim, her ikisi birlikte kültürü oluşturur. Aile değerleri zayıflamış toplumların, varlığını idame ettirmesi mümkün değildir. Avrupa, aile müessesindeki çöküş sebebiyle ciddi bir korku içindedir. Şartlar be olursa olsun birlik içinde olan aile sistemi her türlü sıkıntıyı aşmıştır. Biz aile müessesemizi korumayı başardık.

Okullarda ciddi eksikler olduğunu görüyoruz; sadece nefis ve zekâ üzerine kurulu bilginin çocuklarımıza aktarıldığı bir eğitim sistemi bizi irfandan, hikmetten uzaklaştırıyor.

Yeni nesiller binlerce yıllık aile ortamından, mektepte biçimlenen şahsiyetten mahrum bir şekilde yetişiyor. Medeniyet nöbetini devralacaksak önce buradan başlamamız gerekiyor.

Ne batıya ne de doğuya sırtımızı dönme gibi bir lüksümüz yoktur. Güçlü devletlerin parası çok olanların değil, vatandaşlarına ihtiyacı olduğunda en iyi hizmeti verenlerin olduğu ortaya çıkmıştır. 

Küresel sistemin, salgın döneminde elde edilen tecrübeler ışığında insanlığın tamamının güvenliğini kazanacak yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ