AK Parti Grup Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomideki toparlanma sürecinin tüm hızıyla sürdüğünü belirtti. Erdoğan, savunma sanayinde Türkiye’nin örneğine ancak savaş durumunda rastlanabilecek sertlikte bir ambargo ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
“BIRAKIN DOLARI, PARAMIZA DÖNELİM, TÜRK LİRASI’NA DÖNELİM”
Ekonomideki toparlanma süreci devam ederken muhalefetin “battık, bittik” gibi ifadeler kullandıklarını söyleyen Erdoğan, “Açıklanan her veri bu gerçeği doğruluyor. Perakende satış hacmi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 arttı. Borsa 106 bin puanın üzerine çıkarak 18 ayın zirvesini gördü. Ben bununla tatmin olmuyorum. Biz geldiğimizde borsa 11 bin falandı. Başbakanlığım döneminde 135 bine çıktık, şimdi düşmüştük tekrar toparlanmaya başladık. Allah’ın izni ile bunu yine yakalayacağız. Şimdi 106 bin-107 bin. OECD Türkiye’nin bu yıl için büyüme tahminini eksi yüzde 0,3’ten artı yüzde 0,3, 2020 beklentisini de yüzde 1,6’dan yüzde 3’e yukarı yönde revize etmiş durumdadır. Tüketici Güven Endeksi Kasım’da bir önceki aya göre yüzde 5,2 oranında artı. Ekim ayında kurulan şirket sayı bir önceki aya göre yüzde 8,5, önceki yılın Ekim ayına göre yüzde 18 oranında artış kaydetmiştir. Kapanan şirket sayısını düştükten sonra elde edilen net açılan şirket sayısındaki yıllık artış ise yüzde 21’i buldu. Reel Kesim Güven Endeksi Kasım’da bir önceki aya göre 1,1 artarak 102’ye yükseldi. İmalat sanayindeki kapasite kullanım oranı Kasım’da bir önceki aya göre 0,8 puan artarak son 15 ayın zirvesi olan yüzde 77,2’ye yükseldi. Kasım ayında Finansal Hizmetler Güven Endeksi bir önceki aya göre 24,5 puan artarak 167 seviyesinde gerçekleşti. Hizmet Sektörü Güven Endeksi de yüzde 0,7 arttı. Ülkemizin risk primi 300’e kadar geriledi. Bir ara 500’e kadar çıkmıştı. Ülkemize güvenen, yatırım yapan herkes kazandı, kazanmaya devam edecek. Tüm milletime sesleniyorum, bırakın doları, paramıza dönelim, Türk Lirası’na dönelim. Türk Lirası kaybettirmiyor. Milliliğimizi, yerliliğimizi burada da gösterelim. Son dönemde bölgemizdeki kimi ülkelerde ülkemizi menşeili ürünlere yönelik sinsi bir kampanya yürütüldüğünü görüyoruz. Yeni bir adım daha atacağız. Tarım Kredi Kooperatifimiz yoğun bir şekilde Türkiye genelinde ilk etapta 500 noktada muhteşem diyebileceğimiz kendi satış mağazalarını açacak, bu sayıyı daha sonra artırmaya devam edecek. Gerek fiyatlardaki ucuzluk, istikrar tarım kredi Kooperatiflerinin bu mağazalarında halkım için çok önemli bir adım olacak” diye konuştu.
“TÜRKİYE ÖRNEĞİNE ANCAK SAVAŞ DURUMUNDA RASTLANABİLECEK SERTLİKTE BİR AMBARGO İLE KARŞI KARŞIYADIR”
Son 5-6 yıldır batılı ülkelerin giderek artan bir şekilde Türkiye’ye karşı artık inkarı mümkün olmayan savunma sanayi ambargosu uyguladığını söyleyen Erdoğan, “İşi, bırakın yeni anlaşmaları, önceden alınmış lisansların iptaline kadar vardırdılar. Türkiye örneğine ancak savaş durumunda rastlanabilecek sertlikte bir ambargo ile karşı karşıyadır. Suriye’de son harekatlarımızdan ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin ardından bu uygulamalar daha da sertleşti. Ancak, hamdolsun savunma sanayimiz tüm bu kuşatmaları etkisiz hale getirebilecek kabiliyete ulaşmıştır” dedi.
Son gelişmeler ışığında ortaya çıkan eksiklerin hızla tamamlandığını belirten Erdoğan, “Bize silahlı ve silahsız İHA vermemişlerdi, ürettik. Yeni nesil tank vermediler, prototipini hazırladık, motorunu da tamamlayınca hemen seri üretime geçeceğiz. Helikopter vermediler, onu da ürettik. İhracat aşamasındaki helikopterlerin motorları ile ilgili sıkıntı çıkarttılar, yakında bu sorunu aşıyoruz. Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası ile alakalı yalan üstüne yalan. Konuyu bilmiyor, ‘20 milyar dolar’ diyor. Bu adam rakam bilmiyor, para nedir bilmiyor. Bunlardan haberi yok. Burayı satmadığımızı defaatle söylemiş olmamıza rağmen devamlı buranın satıldığını söylüyor. Tekrar ediyorum, Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası satılmamıştır, 25 yıllığına burası Katar ve Türk sermayesinin ortaklığı ile çalıştırılan BMC firmasına tahsis edilmiştir. Burada satış kesinlikle yok. Mevcut tanklarımızın tamir bakımı burada yapılacak, paletlerimizin tamir bakımı burada yapılacak, hatta gerekirse sıfır üretim burada yapılacak. Bir diğer ayağı da bu işin, tüm bunlarla beraber burada sözleşmede bir şart daha var, buraya 50 milyon dolar, tahsisi alan yatırım yapacak. İçerideki tüm makineler yenilenmeye muhtaç. Bu adımı BMC birlikte atacaklar. İstediği kadar yalan söylesin, yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diye konuştu.
"5-6 YIL İÇİNDE KENDİ MİLLİ MUHARİP SAVAŞ UÇAĞIMIZI HAZIR HALE GETİRMEYİ PLANLIYORUZ"
F-35 konusunda Türkiye’ye yapılan haksızlığı herkesin yakından takip ettiğini söyleyen Erdoğan, “Allah’ın izni ile 5-6 yıl içinde kendi milli muharip savaş uçağımızı hazır hale getirmeyi planlıyoruz. Bize tüfek tabanca gibi araçları vermeyince sandılar ki elimiz boş kalacak, daha iyisini ürettik ve güvenlik güçlerimizin kullanımına sunduk. Harekatlarımızda kullandığımız silah ve mühimmatlar konusunda özellikle batı ülkelerine bağımlılığımız neredeyse kalmadı. Şimdi yeni ve daha iyi hamleler içindeyiz. Mesela, milyonlarca dolar faaliyetle dışarıdan aldığımız havadan havaya füzelerin yerli ve milli muadillerinin seri üretimi için gün sayıyoruz. Savaş uçaklarımıza entegre edilecek havadan havaya füzemiz Bozdoğan, fırlatma rampasından yapılan güdümlü atışlarda tam isabet sağladı. Ses hızının çok üstünde uçan ve yüksek manevra yeteneğine sahip bu füzemizin uçaktan atışlı testleri önümüzdeki yol yapılacak. 2013 yılından beri üzerinde çalışılan Göktuğ projesinin bir ürünü olan Bozdoğan füzesi uçaktan test atışlarının da tamamlanmasının ardından TSK’nın envanterine girecek. Dünyada sadece 9 ülkenin ürettiği havadan havaya füzemiz milli muharip uçağımıza ve F-16 savuş uçaklarımıza monte edilecek. Böylece savaş uçaklarından kullandığımız hava yer silahlarına ek olarak havadan havaya silahlarımızda yerli ve milli olacak. Milli gemimizden ilk defa milli füze atışı gerçekleştirdik. Roketsan tarafından geliştirilip üretilen ilk milli deniz seyir füzemiz Atmaca, TCG Kınalıada Gemisi’nden başarı ile fırlatıldı. Bu füzemiz de önümüzdeki yıl envantere giriyor. Sadece mevcut ihtiyaçlarımızı karşılamıyoruz, ülkemizi ve savunmamızı yeni gelişmelere de hazırlıyoruz. Yapay zeka destekli İHA’lardan sonra bunların GPS olmayan ortamlarda da görev yapabilmesini sağlayacak projeyi başlattık. Dünyada sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı bu teknoloji ile haberleşmenin olmadığı durumda da hedefler vurulabilecek. ATAK Helikopterlerimizin lazer ikaz alıcı ve diğer elektronik harp sistemleri ile donatılmış FAZ-2 versiyonu ilk uçuşunu başarı ile gerçekleşti. Yerlilik oranı daha da artan ATAK FAZ-2 helikopterlerini de önümüzdeki yıldan itibaren kullanıma almayı hedefliyoruz. Karasu’da ihtiyacımız olan her türlü motoru üretebilecek bir fabrikanın inşası sürüyor. F-16 ve SİHA’larımızla üretilen bombaların kapsülleri yanında patlayıcı dolumlarını da tamamen ülkemizde yapacak bir özel sektör yatırımı da yakında başlıyor. Bu yatırımın tamamlanmasıyla yurt dışında olum yaptırma işleminden tamamen kurtulacağız. Önümüze çıkartılan engeller bizi durdurmuyor, hatta yavaşlatmıyor, azmimizi biliyor, hızlı çalışmamızı sağlıyor. Biz bu gündemlerle yolumuza devam etmekte kararlıyız. Kendi entrikaları içinde boğulanlara da yolunuz açık olsun diyoruz” ifadelerini kullandı.
(Derya Yetim - İlker Turak/İHA)